Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bari Susun da Edebinizle Yerinizde Oturun!
Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Musa Akkaş
Eğitim Bir-Sen Hukuk ve Mevzuat Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan'ın Yükseköğretim Kurumları Disiplin Kurullarına sendika temsilcilerinin katılması yönlü kazanılan mahkeme kararını tweter üzerinden paylaşmasına “ rol çalıyorsun “tepkisine, Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Musa Akkaş'dan cevap geldi....
İşte Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Musa Akkaş'ın O açıklamaları...
Bilindiği gibi Yükseköğretim Kurumları Disiplin Kurulu toplantılarında sendika temsilcilerimizin çağırılmaması ve sendika temsilcimiz bulunmaksızın karar alınması nedeniyle Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi olarak YÖK'e bir yazı yazmış ve bunun düzeltilmesini istemiştik. Bunun üzerine YÖK, Yüksek Disiplin Kurulu'nun 29.11.2018 tarihli toplantısında alınan kararı gerekçe göstererek, yükseköğretim kurumları disiplin kuruluna sendika temsilcilerinin katılmasına gerek olmadığına dair işlem tesis etmiştir. Oysa yükseköğretim kurumları bünyesinde kurulan disiplin kurullarına 4688 sayılı yasanın verdiği yetkiyle hazırlanan toplu sözleşme hükümlerine göre sendika temsilcilerinin de katılması gerekmektedir.
Sendikamız da Ankara 12. İdare Mahkemesine başvurarak bu kararın iptalini istemiştir. Dava sonucunda yargı, Türk Eğitim-Sen'i haklı bularak, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın idari işlemini iptal etmiş ve yükseköğretim kurumları bünyesinde yapılan disiplin kurulu toplantılarına sendika temsilcilerinin de katılması gerektiğine karar vermiştir. Ankara 12. İdare Mahkemesi kararın gerekçesinde, 4688 Sayılı yasanın verdiği yetkiyle hazırlanan toplu sözleşme hükümlerine göre yükseköğretim kurumlarının disiplin kurullarına sendika temsilcilerinin de katılması gerektiği hususunu dile getirmiştir.
Biz bu kararı ve gerekçesini net bir şekilde kamuoyuna açıklarken, bazı müptezeller konuyu hiç anlamadan açıklamalarda bulunmuştur. Açıklamalarında; neymiş yükseköğretim disiplin kurullarına sendika temsilcisinin katılmasına ilişkin toplu sözleşme hükmü, 2012 yılından bu yana Eğitim-Bir-Sen kazanımı olarak devam ediyor(muş), sendikacılık yapanlar da bunu biliyor(muş), Eğitim-Bir-Sen kazanımına eklemlenerek bir şey yapmış algısı oluşturmaya çalışmak, ‘başkalarının kanatlarıyla uçmak(mış) diyorlar. Falan, filan…..
Öncelikle şunu belirletelim, her ne kadar malum yapı, toplu sözleşmenin “Yükseköğretim Kurumları Disiplin Kurullarında Sendika Temsilcisinin Bulunması" başlıklı 20. Maddesinde bulunan “(1) Hakkında disiplin soruşturması yürütülen kamu görevlisinin üyesi olduğu sendikanın temsilcisi, Yükseköğretim Kurumları Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarında yer alır.” hükmünü kendi kazanımları olarak gösteriyorsa da, bu kişilerin söz konusu kazanımların uygulanması konusunda aynı hassasiyette olmadıkları çok açıktır. Nitekim bu kararın uygulanmadığı yargı kararıyla tescillenmiştir.
Öte yandan toplu sözleşmede karar alınıp uygulanmayan birçok husus var, tıpkı Yükseköğretim Kurumları Disiplin Kurulu toplantılarına sendika temsilcilerimizin çağırılmaması gibi.
Hatta kaldı ki bu konu kendi sendikaları tarafından da 04.05.2018 tarihinde Kamu Denetçiliği Kurumu'na taşınmış; başvuru 06.09.2018 tarih 2018/5964 sayılı tavsiye kararla kabul edilmişti. Ancak her ne hikmetse YÖK'ün bu karara uymadığı yine bu sendika tarafından kamuoyuyla paylaşılmamış, konunun takipçisi olunmamıştır.
Kamuoyu şunu bilmelidir ki; sadece bu konu için değil, Türk Eğitim-Sen olarak yıllardır uygulanmayan toplu sözleşme kararlarını titizlikle takip edip, davalar açıyoruz. Toplu sözleşme kazanımları adı altında çarşaf çarşaf reklam yapanlar bu kazanımları takip etmezken, biz uygulanmayan kazanımlar için davalar açıyoruz.
Bugün gelinen noktada; önemli bir dava sonucu ile ilgili sendikamızı sözüm ona küçümsemeye, itibarsızlaştırmaya çalışan aklı evveler iş yaptığını sanmasın! Sizin yapamadığınızı yapan sendikalara çamur atmak, onların üzerinden yalan kelam etmek sizi büyütmez!
Hiçbir şey yapamıyorsanız, işin takipçisi olamıyorsanız, gerçekleri kamuoyuyla delikanlıca paylaşamıyorsanız, bari susun da edebinizle yerinizde oturun!