Depremin Görünmeyen Kahramanları

Diş Hekimi Dr. Yalçın Ergir Görünmeyen Kahramanlardan Sadece Biri!

Şair ,Yazar, Doğa ve Spor tutkunu, Gezgin yahut bir Diş Hekimi kimliğiyle karşılaşabileceğiniz, ama kendisini Düş Hekimi olarak tanımlayan ve bu tanımı sonuna kadar hak eden, hatta, hayal edemeyeceğimiz kadar bu düşün içerisinde yaşayan ve çevresini de buna dahil edebilen güzel insan ,Diş Hekimi Dr. Yalçın ERGİR
Biz kendisini yaşadığımız 6 Şubat deprem felaketinde tanıdık. Felaket haberi ile kalbi bizlerle birlikte atan, her acımızı bizim kadar derinden hisseden, yüksek empati duygusuyla her konuda yanımızda olan, gönül kapılarını da, sınırlı olmasına rağmen imkanlarını da bizlere seferber eden isimsiz pek çok kahramandan biri, Öz kardeş, Ortodontist Diş Hekimi Dr. Yalçın ERGİR.
Hayatı ve çalışmaları her insan için güzel bir örnek. Hakkında bilgi edindikçe hayranlığınızı gizleyemeyeceğiniz, renkli dünyası ile ufkunuza yenilikler ekleyecek, kendinize yeni hedefler koymanıza vesile olacak örnek insan. Öyle ki ; bu yazdıklarımızı kendisiyle tanışmadan, yalnızca Düş Hekimi kliniğinin kapısından girdiğinizde görecek ve şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz.
Deprem sonrası imkanlarımız doğrultusunda farklı illere dağıldık, bir kısmımız akraba ve yakınlarımıza misafir olduk. Bu süreçte her konuda yardıma ihtiyacımız vardı, gittiğimiz yerlere yabancıydık, kimimizin tedavisi yarım kalmıştı, kimimizin eğitimi, kimimizin hayalleri. Kaybolan şehirlerimiz, kaybedilen insanlar ve daha nice olumsuzluklar içerisinde tutunmaya çalıştığımız bu dönemde, bu güzel insanların bizlere uzattığı el çoğu zaman gözümüzde birkaç damla yaşa dönüştü.
Şu ana kadar yazdıklarımız; Doktor beyi hiç görmediğimiz hiç tanımadığımız halde, okurlarımızın bizlerle paylaştığı, yaşadıklarını bizimle paylaşırken, aynı duyguları tekrar yaşıyor gibi hüzün, heyecan ve coşkulu betimlemelerinden esinlenerek, bizde uyandırdıklarıyla kaleme aldık. Sanki o anı biz yaşadık , öyle bir düşün içerisine bizi de dahil ettiler.
Bu duygular içerisinde, yolu Düş Hekimi ile kesişen bir okurumuzun yaşadıklarını da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hikmet ve Nurgül Y. Ailesi

2023 yılı ocak ayının ilk haftasında kızımızın ortodonti tedavisi başlamıştı. İlk tedaviden sonra 6 şubat tarihine randevu verilerek, tedavisine devam edilecekti. Ancak 6 Şubatta meydana gelen deprem felaketi tüm hayatımızı değiştirdiği gibi kızımın diş tedavisinin de yarım kalmasına neden olmuştu.Her konuda olduğu gibi, tedavi konusunda da çok uğraş verip, hastane hastane dolaştık ve sonunda yolumuz Düş Hekimi Dr. Yalçın ERGİR'le kesişti. Randevumuzu alıp , gönderilen konuma göre yola çıktık.
Tunalı Hilmi Ceddesinde ki Kliniğe geldiğimizde, önce geldiğimiz yerin Diş Hekimliği olup olamayacağını bir sorguladık. Öyle şaşırmıştık ki, sanki küçük bir çocuğu karşılayacak, yada gelen ziyaretçilerin iç dünyasına yolculuk başlatacak şekilde dizayn edilmiş bir kapı önü… Rengarenk bir puf, Peçete , Kolanya, kitaplar, farklı farklı aksesuarlar ve duvara çizilmiş Cin Ali ve işaret ettiği küçük zil. Duraksadık ve geri dışarı çıkıp konuma baktık, konum doğruydu. Çekinerek zile bastık, kapıyı Doktor beyin güler yüzlü asistanı açtı. İçeri davet ettiğinde, galoşlarımızı giyip içeri girdik ama şaşkınlığımız iyice artmıştı.

Klinik öylesine içten dizayn edilmişti ki, bir anda geçmişe gittik. Çocukluğumuz, gençliğimiz ve gelecekte hayalini kurduğumuz her şey bir anda film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçti. Sanki geçmişte ne varsa hepsini bir araya getirmişler ve ofisi o şekilde dizayn etmişler. En basitine kadar inip içimizi ısıtmak ister gibi pek çok ev eşyası, mutfak malzemeleri, hatta tarım aletleri ve daha neler neler. En çok ta dikkatimi, babamın eve erzak getirdiği filenin bir benzeri, Annemin yemek yaptığı … yağı, tadı halen damaklarımızda olan …gazozu, bebeğimin elbisesi, ninemin ördüğü patik, izlediğim tüplü televizyon ve sayamadığım daha nice obje bir aradaydı.
Kliniğin tamamında, gözlerimiz değdiği her yerde buram buram geçmişi yaşıyordu. Şaşkınlığımızı, sıranın bize geldiğini söyleyen narin ve kibar bir ses böldü. Asistan hanım, Doktor beyin odasına bizi geçirdiğinde yine benzer görünümde bir oda içerisinde, sanki kırk yıllık bir dostumuz gibi samimi ve naif tavırlarıyla Dr. Yalçın bey karşıladı. O büyük felaket sonrası gerek memleket gerekse insanlar için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Sanki yaşadıklarımızı bizimle birlikte yaşamış kadar etkilenmiş görüntüsünün ardında,insanlar için daha neler yapabilirim düşüncesini taşıdığı her halinden anlaşılıyordu.Öyle ki, Ankara'ya gelen bir çok depremzedenin tedavisini gönüllü olarak üstlenmiş ve kızımın tedavisi içinde randevu günü yaşadığı heyecanı o anı yaşayanlar çok net görebiliyordu.
Birkaç ay süren tedavinin sonuna geldiğimizde çok buruk bir vedalaşma yaşadık. Doktorumuz kızım ecrin' den bir söz aldı, kızım düğününe değerli hocamızı davet edecekti. Klinikten çıkmak üzereyken hatıra amacıyla birkaç fotoğraf aldık ve vedalaşarak kapıya geldiğimizde, hocamız kızıma birkaç hatıra verdi ve kulağına, büyüdüğünde üniversiteye giderse kendisini hatırlamasını istedi. Oysa unutulmayacak bir anı ve çok güzel insanlardı. Diş Hekimi için çıktığımız yolda sanki hipnoz olmuş kızımızın daha yıllar sonra yaşayacağı üniversite yıllarını düşlemeye başlamıştık. Adeta ‘'Düş Hekimi'' hipnozu yaşamıştık.
Hocam, varlığınız, örnek davranışlarınız bizi tarifsiz duygulara sürükledi. Bizi, biz yapan değerlere böylesine bağlı insanları bu kadar yakınımızda görmek ayrı bir mutluluktu. İyiki varsınız, umarım yolunuz sizin gibi insanlarla dolu olur, umarım felaketlerde değil en güzel günlerimizde yollarımız yine kesişir.

Okurumuzun, paylaştığı samimi ve içten duygularını köşemize taşımak mutluluk verici. Okurumuzun yazdığı gibi,'' tüm iyi insanların , yine kendileri gibi insanlarla karşılaşması, hep güzel günlerde yollarının kesişmesi dileğiyle''


FİLİZ YAVUZKURT

Bülten

Bakmadan Geçme