ÇÖZÜM: MUHİTTİN ABROMOVİC

Beşiktaş'ın Gökhan İnler'i transfer ettiğini duyduğumda bilinçaltımın çöplüğünden fotoğrafları toparlamaya başladım.Emre Mor, Yıldıray Baştürk, Altıntop kardeşler, Mesut Özil, Serdar Taşçı ve daha niceleri… Hepsi Türk asıllı! Üstelik Avrupa'da yetişmiş futbolcular.'Biz neden böyle yıldızlar yetiştiremiyoruz?' sorusu üzerinde biraz araştırma yaptığımızda cevabını hızlıca bulabiliriz: Tüzükler! Yönetmelikler! Federasyon! vs…Avrupa Kulüplerine baktığımızda Başkan aynı zamanda kulübün sahibidir. Patrondur. Sermayesini yatırır ve kulüpten para kazanmanın yollarına bakar. Bunlardan bir dönem en ünlüsü Chelsea'nin sahibi Roman Abromovic'di.Biz de durum apayrı. 'Param var. Kulüp kurmak istiyorum!' dediğinizde sizi doğrudan Dernekler Daire Başkanlığı'na yönlendirirler.Türkiye'de şahıs kulübü açamazsınız!Dernek olmak zorundasınız. Sorun şu: Hiç para kazanmak için şahıs tarafından açılmış bir kulüp ile dernek tarafından yönetilen kulüp bir olur mu?Dört büyük kulübümüzün toplam borcu 5 milyar TL civarında. Alt yapılar iflas etmiş durumda. Üstelik Finansal Fair Play ile boğuşan takımlarımızın geleceği kıyamet senaryosu.Alt ligler facianın eşiğinde. Geçenlerde Kayseri Erciyesspor yöneticileri başkan adayı çıkmadığı için kayyum istemiyle sulh mahkemesine başvurdu. Düşünebiliyor musunuz? Yönetecek talipli yok!Neden olsun ki! Kar amacı güdülmeyen futbol kulüplerinde yalnızca makam mevki sevenler başkanlığa talip olur.Madem halimiz ahvalimiz yine budur: Futbol Federasyonu sesimize kulak vermeli. Şahıs kulüplerinin önü açılmalı. İçimizden bir Muhittin Abromovic çıkarmalıyız. Aksi takdirde futbol Türkiye'de ölmek üzere…