Çin'i yanlıştan Haydar Baş döndürdü
Bize dayattıkları model, ABD'nin dünyayı sömürme modelidir.
BTP Lideri Hüseyin Baş; Bu takıma bir tane genç on numara lazım, işte biz buyuz. Bu takıma bu lazım. Biz bunu yaparız.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin Konya il kongresine katıldı.
Baş, Hasan Öztürk'ün il başkanı olarak güven tazelediği kongrede ekonomi üzerine açıklamalar yaptı.
Temel gıda fiyatlarındaki fahiş zamlara değinen BTP lideri, tarımın Avrupa Birliği talimatlarıyla bitirilmesinin bugünkü tabloyu ortaya çıkardığını söyledi.
Hüseyin Baş, “Buğday dünyanın her yerinde rahatlıkla üretilebilen bir ürün. Biz bugün bu ürünü ithal ediyoruz, sonra da başlıyoruz ağlamaya ‘ekmeğin fiyatı bu kadar olur mu' diye! Sen buğdayı bile ithal edersen ekmeğin fiyatı buraya gelir. Niye? Biz bu buğdayı ithal ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu düzenden bugüne kadar kendi kendine yetebilen ender ülkelerden biriydi. Sonra bazı aklı evveller çıktı ve ‘Hayır, tarım yapmayacaksınız' dediler. Bunun karşılığında bize ne vaat ettiler? Sizi Avrupa Birliği'ne alacağız dediler. Size bol bol Euro vereceğiz dediler. Sizi paraya bulacağız dediler. Bizimkiler de, ‘Aman Allah'ım bir şeyler oluyor, kabul edelim' dediler ve tarımı bıraktık.” ifadelerini kullandı.
“Dövizi yükseltip Çin modeli diyenlere inanmayın”
Dövizdeki artışın ihracatın önünü açacağını iddia eden iktidar çevrelerinin buna da Çin modeli dediğini belirten Hüseyin Baş, bunun büyük bir kandırmaca olduğunu söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı; “Bugün yaptıkları şey mutlu bir azınlık oluşturmaktır. Bugün ülkede ihracat yapan kaç tane firma var ki? Mesela burada bir sürü insanız, aramızda ihracat yapan var mı? Binde dört. Geri kalanımız ne yapıyor? Bu ihracat yapanlar zengin olsun diye gidiyoruz aynı insanlara oy veriyoruz Günün sonunda ne olacak biliyor musunuz? Bizim ihracat yaptığımız ülkeler ki bu hangi ülke olursa olsun… Dünyada üretilen bütün mamullerin yaklaşık %35'i bugün Amerika Birleşik Devletleri tarafından tüketiliyor. Yani dünyanın en büyük tüketici ülkesi, dünyanın en büyük alıcısı, dünyanın en büyük pazarı ABD. Bu ABD bize gelip, ‘Ben senin malını alırım ama sen şu milleti bir sustur bakalım' dediğinde, artık ne yapmak zorundasın; O milleti susturacaksın! Mesela gelip ‘Sizin bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ünüz var, kadına seçme ve seçilme hakkı verdi. Bunu ellerinden alın bakayım' dediğinde ne yapacaksın, onu elinden alacaksın, çünkü müşteri velinimettir. Eğer onun dediğini yapmazsan aç kalırsın. Yani bugün bize dayattıkları model Çin modeli değildir. Sizi kandırmalarına müsaade etmeyin! Bize dayattıkları model ABD'nin dünyayı sömürme modelidir.”
“Çin'i yanlıştan Haydar Baş döndürdü”
Çin'in ihracat yaparak büyüme yönteminden, Milli Ekonomi Modeli'nde öngörülen kendi halkını kendine pazar yaparak büyüme yöntemine geçtiğini belirten Hüseyin Baş, modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın ‘Sen ihracat yaparak büyüme elde edemeyeceksin” sözlerini hatırlatarak Çin'deki değişimi şu şekilde anlattı; “Çin bunu uyguladı mı? Evet, bunu uyguladı. Sonra Çin dedi ki, ‘Böyle ahmaklık olur mu? Ben niye bu kadar uğraşayım' dedi ve babamın tezine döndü. Neydi bu? Babam, Rusya parlamentosunda bulunan Prof. Dr. Vladimir Lisickin üzerinden Çin'e haber yolladı ve, ‘Sizin bir buçuk milyarlık bir nüfusunuz var. Bir devletin en büyük pazarı kendi vatandaşıdır. Hangi şartlarda? Vatandaşın cebinde para olduğu şartlarda! İşte biz diyoruz ki ‘Asgari ücreti 10.000 lira yapacağız.' Biz asgari ücreti 10 bin lira yaparken sizin refahınızı düşündüğümüz kadar devletin de bekasını düşünüyoruz. Sizin paranız olursa bu ülkede ekonomik çarklar dönmeye başlayacaktır.
“Mantığa bak”
Devlet vatandaşına para verirse enflasyon olur şeklindeki eleştirilere de cevap veren Hüseyin Baş, gurbetçiler üzerinden bir örnek verdi.
BTP lideri şunları söyledi; “Bu Türkiye'nin her tarafında var. Esnafımız yıl boyu ‘Yaz gelse de su gurbetçiler buraya para getirse' diye bekler. Ben de diyorum ki kardeşim bunu gurbetçiden beklemeyelim. Bunu sana devlet olarak biz verelim. Yani gurbetçinin getirdiği para ekonomiyi canlandırıyor ama devletin vereceği para ekonomiyi batıracak, mantığa bak! İşte bu sizi kandırma yöntemidir. Bunlara kulak asmayın gelin bizi dinleyin!
Siyasetin genç 10 numarası
Türk siyasetinin ihtiyacını futbol terimleri üzerinden anlatan Baş, “Bütün kadroları dışarıya atın demiyorum. Kadrolar içeride dursun ama bu takıma bir tane genç on numara lazım, işte biz buyuz. Bu takıma bu lazım. Biz bunu yaparız. Bunu ilk defa kim yaptı biliyor musunuz? Bunu ilk defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptı. Ne yaptı Atatürk? Bu, Milli Ekonomi Modeli'nin satırlarında yazar… Cumhuriyeti kurdu, şimdi hayal edin, bir devlet kurulmuş, devletin hiçbir şeyi yok, çünkü savaştan çıkmış. Peki bu devlet bugünlere nasıl gelmiş? Mesela biz il kongreleri sürecine Karabük'ten başladık. Karabük'ün girişinde demir çelik fabrikası var. Kim kurmuş? Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurmuş. Savaştan çıkmış bir ülke ne yaptı da bu kadar fabrikalar kurabildi? İşte Atatürk parayı piyasaya sürdü, vatandaşının cebine koydu. Vatandaşı da aldığı parayla birlikte ürün üretmeye başladı. Bugün bizim anlattığımız tez tam olarak buna dayanıyor, Atatürk'ün uygulamasına dayanıyor.” dedi.