CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Elazığ'da konuştu:
(Maden işçilerinin iş bırakma eylemi) İşçilerimizin haklarının verilmesi koşuluyla tüm tarafları sağduyuya çağırabiliriz. Ama önce taleplerimizin kayıtsız şartsız ortak bir paydada çözülmesini şart koşuyoruz
(AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Elazığ'ın Alacakaya ilçesinde maden işçilerinin iş bırakma eylemine ilişkin, "İşçilerimizin haklarının verilmesi koşuluyla tüm tarafları sağduyuya çağırabiliriz. Ama önce taleplerimizin kayıtsız şartsız ortak bir paydada çözülmesini şart koşuyoruz." dedi.
Yavuzyılmaz, beraberindeki CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Karabük Milletvekili Cevdet Akay ve Elazığ Milletvekili Gürsel Erol ile 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda vatandaşlarla görüştü.
Daha sonra CHP İl Başkanlığını ziyaret eden Yavuzyılmaz, burada yaptığı konuşmada, Alacakaya ilçesinde özel bir şirkete ait maden ocağında ücret artışı ve mali haklarının iyileştirilmesi talebiyle iş bırakma eylemi yapan işçileri ziyaret etmek için kente geldiklerini söyledi.
Yavuzyılmaz, Türkiye için çok önemli olan madenlerin yer altı zenginliği, milli servet olduğunu vurguladı.
Bu milli servetin büyük zorluklarla çıkarıldığına işaret eden Yavuzyılmaz, şöyle konuştu:
"Her bir işçi ancak geçinebileceği kadar bir para kazanabilirken, bu maden ocaklarının sahipleri ise servet üstüne servet kazanıyor ve maalesef o servete sahip olmalarını sağlayan işçilerin, çok kıymetli emekçilerin hiç hak etmedikleri şekilde kötü bir üslupla taleplerini geri çeviriyor ve onları yok saymaya çalışıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu anlayışın karşısındayız. 'Gerekirse sizin taleplerinizi yapmayacağız, gerekirse de madeni kapatırız' deniyor, kapatamazsın. Krom madeni işletmesi çalışacak çünkü bu maden devlete ait. Hiç kimse devlete ait madenin işletme hakkını aldı diye kapatma hakkına sahip değil. Ne deniyor? 'Eti Krom'daki işçiler sendikalı olmayacakmış', hayır olacaklar."
Yavuzyılmaz, yarın sahada inceleme yapacaklarını ve işçilerin haklarının verilmesini istediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"İşçilerimizin haklarının verilmesi koşuluyla tüm tarafları sağduyuya çağırabiliriz. Ama önce taleplerimizin kayıtsız şartsız ortak bir paydada çözülmesini şart koşuyoruz. İşçi kardeşlerimize söylenen bir ifade vardı, kamuoyuna da yansıdı. 'Siz yüzde 50'yi buldunuz da mı geldiniz işçi sayısı olarak karşımıza?' diye. Bugün şirket ortaklarından birinin yaptığı bir düzeltme açıklaması oldu. Ben de şirket yetkililerine sesleniyorum; şirketin yarısı öyle diyor, diğer yüzde 50'si böyle diyor. Hangi yüzde 50'ye itibar etmemiz gerektiğini şirket yetkilileri, işçiler lehine atacakları adımla bize göstermek zorundadır. Bunu da Elazığ'da bulunduğumuz süre içinde görmek istiyoruz."