Bel Fıtığı Nasıl Oluşur ve Belirtileri Nelerdir?

Omurgamız, hareket kabiliyetimizi sağlayan esnek disklerden oluşur. Ancak yaşlanma, yanlış duruş, ağır kaldırma veya ani hareketler gibi faktörler nedeniyle bu disklerin içindeki jel kıvamındaki madde dışarı sızarak sinir köklerine baskı yapabilir.

Bu durum, özellikle bel bölgesinde şiddetli ağrılara, bacaklarda uyuşmaya ve güç kaybına yol açabilir. Bel fıtığı olan hastalar sıklıkla hareket kısıtlılığı yaşar ve günlük aktivitelerini yerine getirirken zorlanırlar.

Belirtiler hastalığın seviyesine göre değişebilir. Hafif vakalarda yalnızca bel ağrısı görülürken, ileri vakalarda bacaklara yayılan şiddetli ağrılar, kas güçsüzlüğü ve refleks kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini önlemek adına büyük önem taşır.

Bel Fıtığı Tanısında Kullanılan Yöntemler

Doğru tedavi sürecine başlanabilmesi için öncelikle doğru tanı konulması gerekmektedir. Bel fıtığı teşhisi, hastanın şikayetlerine ve fiziksel muayene bulgularına dayanarak konulur. Muayene sırasında doktor, refleksler ve kas gücü üzerinde çeşitli testler yaparak sinirlerin işlevselliğini değerlendirir.

Tanıyı kesinleştirmek için görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. MR (Manyetik Rezonans) taramaları, fıtığın yerini ve seviyesini belirlemede en güvenilir yöntemlerden biridir. Bu yöntem sayesinde doktorlar, hastaya en uygun tedavi planını belirleyebilirler.

Cerrahi Müdahale Ne Zaman Gerekir?

Bazı vakalarda, hastaların cerrahi müdahaleye ihtiyacı olabilir. Özellikle sinir köklerine aşırı baskı nedeniyle bacaklarda güç kaybı, idrar kaçırma veya hareket kısıtlılığı gibi ciddi semptomlar ortaya çıkarsa, ameliyat önerilebilir.

Günümüzde uygulanan mikrocerrahi yöntemler, hastaların daha hızlı iyileşmesine ve kısa sürede günlük yaşamlarına dönmesine olanak tanımaktadır. Bel fıtığı ameliyatı sonrasında hastaların rehabilitasyon sürecine dikkat etmeleri, tekrarlama riskini en aza indirmek açısından büyük önem taşır.

Kaynak: https://docdrmiktatkaya.com/bel-fitigi/