Banka Şubeleri dışında Kredi Kartı alımı yapılmaması tavsiye ediliyor
Pandemi döneminin ekonomik etkileri ile vatandaşın alım gücü düşünce Bankalar bunu fırsata çevirmek için vatandaşa Kredi Kartı sunmaya başladı.
Pandemi döneminin ekonomik etkileri ile vatandaşın alım gücü düşünce Bankalar bunu fırsata çevirmek için vatandaşa Kredi Kartı sunmaya başladı. Pazarlama şirketleri üzerinden başlatılan Kredi Kartı dağıtımında hedefte alım gücü düşen vatandaşlar var. Uzmanlar ise Banka Şubeleri dışında Kredi Kartı alımı yapılmamasını tavsiye ediyor.
Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerinin oldukça yoğun hissedildiği şu günlerde Bankalar yeni kredi kartı kullanıcıları arıyor. Pazarlama şirketleri üzerinden başlatılan mobil kredi kartı dağıtım sisteminin hedefinde ise alım gücü düşen vatandaşlar yer alıyor. Banka dışında sözleşme imzalanması ve kredi kartı satışının yasal olmamasına rağmen bankalar, esnaflara, çay ocaklarına ve parklara kredi kartı satıcılarını göndermekten vazgeçmiyor.
Banka şubelerinin dışında herhangi bir şekilde sözleşme imzalanmasının yasal olmadığını ve bu hususta tüketici konumunda olan vatandaşların mağdur olduklarını belirten Tüketici Hakları Derneği Malatya Şube Başkanı Zuhal Dişer,” Türkiye'de kredi kartı kullanımının son 30 yılda giderek yaygınlaştı ve hayatın her alanına girdi. Ülke genelinde 60 milyon adet Kredi Kartı bulunuyor. Bu rakamların yüksek olmasına rağmen Bankalar pazarlama taktiklerini genişletmek ve müşteri sayısını artırmak için Pazarlama şirketlerine yöneliyor. Bu şirketler aracılığı ile sokaklarda mobil bir şekilde kart satışı yapan kişiler var. Çay bahçelerinde, otobüs duraklarında, çay ocaklarında oturan vatandaşların yanlarına giderek kredi kartı kullanımı hakkında bilgi veriyorlar ve kayıt formunu doldurtarak sözleşme imzalatıyorlar. Yasal olmayan bir süreci bu şekilde normalleştirerek hem vatandaşın anlık zaafından yararlanıyorlar hem de satışını yaptıkları kredi kartlarının masraf giderlerine mahkum ediyorlar.” dedi.
Mobil Kredi kartı satışı yapan kişilere Tüketicilerin güvenmemesi ve kimlik görsellerini teslim etmemesi gerektiğini belirten Dişer,” 2006 yılının mart ayında yürürlüğe giren kararla sokak ve caddelerde rasgele kredi kartı başvurusunun alınması yasak olmasına rağmen caddelerde kredi kartı dağıtımı sürüyor. Genellikle işlek caddelerde ellerine aldıkları tablet bilgisayarlar ile vatandaşlardan sadece kimlik görseli alarak bu işlemi yürütüyorlar. Öncelikle bu süreç 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında bir suçtur. Vatandaş için ise bu çok tehlikeli ve risklidir. Öncelikle tüketicilerin her ne olursa olsun KVKK kriterlerine uymayan bir şirket veya bir işletme ile kişisel verilerini paylaşmamalıdır. Bu durum ilerleyen süreçte sorun teşkil edebilir.” ifadelerine yer verdi.
>> Ebubekir Atilla – ÖZEL HABER