Atatürk`e Dil Uzatan Diyanet İşleri Başkanı Derhal Görevden Alınmalıdır!
Türkiye'nin laik bir ülke, yönetim biçiminin de cumhuriyet olmasını içine sindiremeyen siyasi iktidar, ne yazık ki artık tüm siyasi şovlarını din ve Cumhuriyet karşıtlığı üzerinden yapmaya başlamıştır.
Türkiye'nin laik bir ülke, yönetim biçiminin de cumhuriyet olmasını içine sindiremeyen siyasi iktidar, ne yazık ki artık tüm siyasi şovlarını din ve Cumhuriyet karşıtlığı üzerinden yapmaya başlamıştır.
Bunun son ve en kabul edilemez örneği, Ayasofya'daki skandallar zinciri olmuştur.
Bir insanlık mirası olduğu için müze olarak kalmasının ülkemizin medeni duruşunun göstergesi sayılacağı Ayasofya'yı, ülkedeki kötü gidişatı perdelemek için alelacele camiye çeviren AKP, orada kılınan ilk cuma namazında adeta laiklik karşısında gövde gösterisi yapmıştır.
Bağımsızlık mücadelemizin resmi belgesi olan Lozan Antlaşması'nın yıldönümü nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen yurttaşlar "ilaçlama yapılıyor" denerek barikatların ardına itilirken, Ayasofya'daki cuma namazı için pandemi yokmuşçasına yapılan organizasyon manidardır. Tarikatların temsilci yollayarak boy gösterdiği organizasyon, ne yazık ki sadece AKP'nin dini ranta çevirdiği bir siyasi şov olmakla kalmamış, laiklikle hesaplaşmaya dönüşmüştür.
Sanki yıl 2020 değilmişçesine, bir devlet yöneticisi değil de TRT'nin Osmanlı konulu dizilerinden birinde oynuyormuşçasına minbere elinde kılıçla çıkan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhuriyet düşmanlarına rahmet, kurucularına lanet okumuştur!
Sahibinin sesi olan Erbaş, "Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" diyerek isim vermeden Atatürk'e dil uzatmıştır.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Atatürk'ün kurduğu devlette memur olan bir şahıs, Atatürk'e dil uzatamaz! Atatürk ve silah arkadaşları olmasa belki bu coğrafyada bir daha namaz dahi kılınamayacağını idrak edemeyen bir şahıs, bu aziz milletin şanlı tarihi hakkında ileri geri konuşamaz. Aile içinde "üvey" olan kadınların kimlere "helal" olduğu gibi sapkınlıkları fetva diye yayınlayan, kendi devletin bütçesinden aslan payını alıp, lüks zırhlı aracına binerken israfın ne kadar günah olduğundan dem vuran Diyanet İşleri Başkanı, bu son konuşmasıyla bardağı taşırmamış, kırmıştır!
Haddini, kendini, yaşadığı ülkenin yakın tarihini bilmeyen Diyanet İşleri Başkanı, derhal görevden alınmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş görevden alınmazsa, bu alçakça ithamlara hükümetin de katıldığı, hatta bu ifadelerin AKP'nin iç sesi olduğu ayyuka çıkacaktır. O zaman da Ata'sına her zaman vefalı olan bu millet, elbet sessiz kalmayacaktır!
Hatem DENKTAŞ
Eğitim İş Malatya Şube Başkanı