Asgari ücretin alım gücü 1000 lira düştü!
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, afet ve salgın sürecinde aylık hanehalkı geliri iki asgari ücret ve altında olanların elektrik ve doğalgaz faturalarının yüzde 35'inin devlet tarafından karşılanması için kanun teklifi verdi.
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, afet ve salgın sürecinde aylık hanehalkı geliri iki asgari ücret ve altında olanların elektrik ve doğalgaz faturalarının yüzde 35'inin devlet tarafından karşılanması için kanun teklifi verdi.
Salgın sürecinde ekonomik krizle birlikte açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayanların alım gücünün önemli ölçüde düştüğünü ifade eden CHP'li Ağbaba “Türkiye nüfusunun yarısından fazlası açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor, evine ekmek götüremiyor, keyif çayı içemiyor. Salgın ve ekonomik krizin derinleşmesi en çok yoksulları vurdu. Açlık sınırının 2 bin 500 TL, yoksulluk sınırının 8 bin TL'ye dayandığı ülkemizde, milyonlarca yoksul önümüzdeki kış aylarında barınma ve ısınma ihtiyaçları başta olmak üzere yaşamını nasıl idame ettireceğini bilmiyor. Milyonlarca insanın yaşam standardını yükseltmek sosyal devletin en temel görevidir. Salgın sürecinin kontrolden çıktığı ve ekonomik krizin derinleştiği bir konjonktürde, Devlet milyonlarca insanın hayatını yaşanabilir hale getirmek adına birtakım önlemler almak zorundadır. Bu teklifle insanca yaşanabilir bir hayat adına en azından yoksul kesimin faturalarının Devlet tarafından ödenmesini amaçlıyoruz” dedi.
Asgari ücretin alım gücü 1000 lira düştü!
TBMM Başkanlığına sunulan Kanun teklifinde şu ifadeler yer aldı:
Ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını, Türkiye ekonomisini oldukça olumsuz etkilemiştir. Makroekonomik göstergelerin bozulması başta olmak üzere, işgücü piyasasının daralması, işsizliğin artması, esnaf ve KOBİ'lerin kepenk kapatması, sokak ekonomisinin ciddi şekilde bozulması gibi birçok alanda salgın ekonomik krizin derinleşmesine neden olmuştur. Türkiye bağlamında ayrıca Türk Lirası'nın değer kaybetmesiyle birlikte maaş ve ücret ile alım gücü de oldukça düşmüştür. 2020 yılının Ocak ayında 319 dolar olan asgari ücret 280 dolara kadar erimiş, asgari ücretle çalışan kişilerin yılbaşından bu yana alım gücü yaklaşık 1000 lira düşmüştür. Salgın sonrası gelişmiş ülkelerde mikro işletmeler başta olmak üzere çalışan kesim ve işsizlere yönelik çeşitli nakdi destekler yapılmış ve salgının toplum üzerindeki etkisi minimize edilmeye çalışılmıştır.
Salgında Türkiye nüfusunun yarısından fazlası yoksulluğa, yokluğa ve açlığa terk edildi!
“Salgın süreci devletlerin ekonomi politikalarını revize etmesini sağlamış ve dünyada ‘sosyal devlet' kapsamının genişlemesi yönünde adımlar atılmıştır. Türkiye'de Anayasamızda yer alan ‘sosyal devlet ilkesi' bağlamında devletin yurttaşlarına insanca yaşamaya yeterli bir geliri sağlama zorunluluğuna rağmen, asgari ücretle çalışanlar, emekliler ve işsizler başta olmak üzere birçok ekonomik gruba salgın ve ekonomik krize rağmen yeterli destekler verilmemiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre 10 milyon asgari ücretli, 11,7 milyon emekli, 10 milyon 400 bin işsiz, 2 milyon ücretsiz izinli ve 17 milyon sosyal yardımlarla geçinen kısaca Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına tekabül eden milyonlarca insan bu süreçte yoksulluğa, yokluğa ve açlığa terk edilmiştir. Geçim sıkıntısı yüzünden intihar eden onlarca insanın yanı sıra ‘evine ekmek götüremeyen' milyonlarca insanın varlığı bu yönüyle ‘sosyal devlet ilkesinin' pratikte hiçbir şekilde uygulanmadığının göstergesidir.”
Devlet topluma insanca yaşanabilir bir hayat sunmak zorundadır!
“Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonların maddi sıkıntılarını gidermek ve yaşam standardını yükseltmek sosyal devletin en temel görevidir. Salgın sürecinin kontrolden çıktığı ve ekonomik krizin derinleştiği bir konjonktürde, Devlet milyonlarca insanın hayatını yaşanabilir hale getirmek adına birtakım önlemler almak zorundadır. İşbu kanun teklifiyle, temel haklarının sağlanması ve ülkemizin insanca yaşanabilir bir ülke haline getirilmesi hedeflenmiş ve Anayasamızda yer alan sosyal devlet ilkesi gereğince afet ve salgın durumunda aylık hane içi gelir toplamı net asgari ücretin iki katına kadar olanların elektrik ve doğalgaz faturalarının yüzde 35'inin Devlet tarafından karşılanması öngörülmüştür. Elektrik ve doğalgaz faturalarının azalması, hem açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonların ekonomik olarak kısmen rahatlamasına, hem salgın sürecinde evden çalıştığı için masrafları artan çalışanların giderlerinin azalmasına, hem de ekonomik krizin bireyler üzerindeki etkisinin kısmen azalmasına yol açacaktır.”
Doğalgaz ve elektrik faturalarının %35'i Devlet tarafından karşılansın!
CHP'li Veli Ağbaba'nın “Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”da değişiklik öngören kanun teklifinde şu maddeler değiştirildi:
MADDE 1- 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna 1 inci maddenin onuncu fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Deprem, yangın, sel gibi doğal afetler ile salgın hastalık gibi sosyal ve ekonomik hayata olumsuz etki eden olağanüstü durumlarda aylık hane halkı geliri toplamı, net asgari ücretin iki katına kadar olanların, hane içi tüketime yönelik doğalgaz ve elektrik faturalarının %35'i Devlet tarafından karşılanır.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.