Anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir

Anız yakmak geleceğimizi, bize emanet edilen en değerli varlığımızı yakmaktır

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Toprak verimlilik unsurlarına uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma yanlış bir uygulamadır. Anız toprağın geleceği, toprak ise bizim geleceğimizdir. Anız yakmak geleceğimizi, bize emanet edilen en değerli varlığımızı yakmaktır. Bu gerçek asla unutulmamalıdır” diyerek uyarılarda bulundu.
Anız yakma olayının ülkemizde 1993 yılından beri yasak olduğunu hatırlatan Bayraktar, “Hasat sonrası tarlada kalan bitki saplarının sürülerek temizlenmesinin masraflı olduğu düşünülerek bazı üreticiler bu artıkları yakmayı tercih ediyor. Fakat unutulmaması gereken bir durum var; anızın yakılması esnasında toprakta sadece hasat sonrası kalan kökler yakılmıyor, toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikleri de zarar görüyor” dedi.

“Anız yakılan toprakta 250 derece civarında sıcaklık oluşarak küçük canlıları da öldürmektedir”
Anız yangınlarıyla yüzey toprağının organik maddesinin yok olduğunun da altını çizen Bayraktar şöyle devam etti:
“Organik madde, yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlar, erozyonla toprak taşınmasını önler ve toprağın havalanmasını sağlar. Ülke genelinde yaşanan kuraklık sonrası üreticilerimizin anız yakmanın toprağa ve biyoçeşitliliğe verdiği zararları düşünerek hareket etmeleri gerekmektedir. Anız yangınlarının toprak yapısına verdiği zararın geri kazanılması uzun yıllar almaktadır. İlk birkaç santimetre kalınlıktaki toprakta oluşan yüksek sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor. Anızı yakılan toprağın üst kısımlarında 250 derece civarında sıcaklık oluşarak toprak yüzeyinde bulunan küçük canlıları da öldürmektedir. Hâlbuki toprakta bulunan ve gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik maddeler parçalanarak toprak verimliliğini artıran humusa dönüşmektedir.”

“Anız yakılmasıyla çevresel sorunlar da ortaya çıkıyor”
“Anız yakıldığında özellikle topraktaki karbon ve azot dengesi yok olmakta, organik madde miktarı azalmakta, mikrobiyolojik aktivite gerilemekte, toprağın su tutma kapasitesi azalmaktadır. Topraktaki mikro organizmaların yüzde 70'i zarar gördüğünden toprak verimliliği azalmaktadır” ifadelerini kullanan Bayraktar, anız yakılmasıyla çevresel sorunların da ortaya çıktığını belirterek şöyle devam etti:
“Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanarak daha fazla masraf yapmakta hem de çevreyle ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır. Her yanlış uygulama gibi anız yakma ile de geri dönüşümü mümkün olmayan kayıplar meydana gelmektedir.
Zaman içerisinde toprak verimliliği önemli derecede etkileniyor. Toprak çoraklaşıyor ve tarım yapılması mümkün olmayan bir hale dönüşüyor. Anız yangınları nedeniyle çevre de risk altında giriyor. Özellikle içinde bulunduğumuz bu yıl oldukça kurak geçti. Bu durum aynı zamanda orman yangınları açısından da risk oluşturdu. Anız yakarak bu risk artırılmamalıdır.”

“Anız yakılması nasıl önlenir”
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, “Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için, çiftçilere anız yakma yerine alternatif uygulamalar sunulmalıdır” diyerek, anız yakmanın önüne nasıl geçilebileceğini şöyle sıraladı:
“-Anızlara doğrudan işleme ve ekim yapabilen mibzerler kullanılmalıdır.
-Üreticilerimizin sürüm maliyetini en aza indiren toprak işlemesiz tarım, ilk olarak İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve geçit kuşağı bölgelerinde yaygınlaştırılmalı, daha sonra tüm Türkiye'de uygulanmalı ve desteklenmelidir. Gelişmiş ülkelerin çoğu toprak işlemesiz tarımı yaygınlaştırarak; yakıttan tasarruf sağlamakta, topraktaki organik madde miktarını artırmakta, toprak işleme maliyetini azaltmakta ve anız yangınlarını önlemektedir. Dünyada 175 milyon hektar alanda işlemesiz tarım yapılmaktadır.
-2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20'nci maddesinde, Kanuna aykırılık halinde uygulanacak idari para cezaları belirlenmiştir. Bu kapsamda, ‘Kanunun ek 1'inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için, anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır' hükmü bulunmaktadır. Ayrıca, bu yasak ihlaliyle ilgili olarak sürekli Valiliklerce genelgeler yayınlansa bile anız yakmanın önüne geçilememektedir. Çözümün sadece uygulanacak cezalardan, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan beklenmemesi gerekir. Bu iki Bakanlığın yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kamu kurumlarının da anız yakmanın bir nevi ‘doğa katliamı' olduğunu kamuoyuna, özellikle çocuklara öğretilmesi ve toprak işlemesiz tarımın desteklenerek yaygınlaştırılması sorunun çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır.”

Bülten

Bakmadan Geçme