Ağbaba, Açlık Grevindeki İşçilerin Yanında

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Veli Ağbaba'nın başkanlığındaki CHP heyeti, Zonguldak'ta 4 aydır ücretlerini alamadıkları için ocaktan çıkmama eylemi ve açlık grevi başlatan maden işçileriyle görüşmek istemesi polis tarafından engellendi. Polis ile Ağbaba ve diğer milletvekilleri arasında arbede yaşandıZonguldak'ın Kilimli İlçesi Gelik Beldesi'nde faaliyet gösteren Deka Madencilik A.Ş. ve bu şirkete bağlı Balçın Madencilik'te çalışan 245 maden işçisinin maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle başlattıkları mücadele devam ediyor.Çeşitli eylemlerle seslerini duyurmaya çalışan işçilerden 85'i, geçen 18 Mayıs'ta maden ocağına girerek dışarıya çıkmama eylemi başlattı. Eylemlerinden bir gün sonra açlık grevine de başlayan işçilerden 56'sı sağlık sorunları nedeniyle eylemi bırakmak zorunda kaldı. 29 işçi maden ocağındaki eylemlerine devam ediyor.HEYETE POLİS ENGELİCHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın başkanlığında CHP Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpçu, Ünal Demirtaş, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya'dan oluşan heyet, maden işçileriyle görüşmek için kömür ocağına bulunduğu yere gitti. Kömür ocağı girişinden 100 metre ilerideki polis barikatının önünde bekleyen aileler ve diğer işçilerin karşıladığı CHP heyeti, ardından eylem yapan işçilerin yanına gitmek istedi. Polis, sadece CHP heyetinin kömür ocağı önüne geçişine izin verdi. Ocak önünde bekleyen İl Emniyet Müdürü Osman Ak, CHP heyetinin ocak içine girişine izin vermedi. İşçilerle görüşme taleplerini yenileyen Ağbaba, telefonla Vali Ali Kaban ile görüştü. Vali Kaban'ın da olumsuz yanıt vermesi üzerine CHP heyeti, polis barikatının önünde bekleyen aile ve basın mensuplarının yanına geldi.'HUKUKUN OLMADIĞI YERDE EŞKİYALIK OLUR'Ağbaba, polisin işçilerle görüşmelerine izin vermediğini anlatan Ağbaba şöyle konuştu:'Bedenlerini ekmekleri için açlığa yatırmış arkadaşlarımızla görüşme talebimizi ilettik. Maalesef hem emniyet müdürü ve Vali bize bu izni vermedi. Burada izin alacak bir durumda yok ama maalesef hukukun olmadığı yerde eşkıyalık olur, terör olur. Burada bize uygulanan budur. Madene girmememize izin verilmemesi hukuksuzdur, keyfidir. Bunu burada kınıyoruz. Bunlar maalesef siyasetin emrine girmiş hukuk tanımaz kişilerdir. Biz bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulacağız. Vali telefonda dalga geçer gibi idare mahkemesine başvurun diyor. İdare mahkemesinden 15-20 gün sonra, 1 ay sonra cevap alın diyor. Bu çocukların canını kimse düşünmüyor. Bu insanlara bir şey olursa onların ölümünden vali ve emniyet müdürü sorumludur. Sayın vali ve emniyet müdürüne Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu TBMM'de hatırlatacağız.'POLİS İLE CHP'LİLER ARASINDA ARBEDEAçıklamasının ardından tekrar maden ocağına gitmek isteyen Ağbaba ve milletvekillerine polis izin vermedi. Polis ile CHP heyeti arasında arbede yaşandı. Bu sırada işçilerde polis barikatını yıkmak istedi. Polis, CHP heyetinin maden ocağının önüne gitmesine izin vermesiyle kalabalık sakinleşti. Ancak CHP heyetinin ocağa girmesine yine izin verilmedi. AĞBABA; 'AÇLIK GREVİNE SON VERİN'Tekrar ailelerin yanına gelen CHP heyeti adına açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, işçilerin kömür ocağı girişinin 10 metre yakınına slogan atarak geldiklerini ve uzakta olsa bir temas sağladıklarını söyledi. Sorunu çözmek için geldiklerini ifade eden Ağbaba, 'Buraya sorunu çözmeye geldik. Burası bir iş ve ekmek meselesi. Burada işçi arkadaşlarımızla konuşup açlık grevini bitirmeleri için geldik. Açlık grevi o insanlara zararı olur. Maalesef emniyet müdürü ve valinin hukuk tanımaz keyfi uygulaması sonucu içeri girmemiz engellendi. Bu konuda gerekli hukuksal başvuruları yapacağız. Bunun peşin bırakmayacağız. İşçilerle aramızda 10 metre varken görüştük. Onlara aş ve çocuklarını beklediğini söyledim. Açlık grevini bırakmalarını istedim. Gerekirse TBMM önünde bizim yatacağımızı söyledim. 'Haklıyız kazanacağız' diyorlar. İnşallah bu sorunu çözeriz. Eylemi devam ettirmeye kararlılar.' dedi. Aileler ve işçilerle görüşen CHP heyeti daha sonra maden ocağından ayrıldı.