'Adalet kutup yıldızı gibidir'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 yıl süreyle yargılanan ve geçtiğimiz hafta beraat eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve belediye
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 5 yıl süreyle yargılanan ve geçtiğimiz hafta beraat eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve belediye bürokratlarını ziyaret etti. Yapılan operasyonlar ve açılan davayı 'yanlışlıklar komedyasına' benzeten Kılıçdaroğlu, 'Biz adalet istiyoruz. Soylu bir adalet, kutup yıldızı gibidir. O yerinde durur, bütün kainat etrafında döner' diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ederek 2 Mayıs 2011 tarihindeki operasyonla başlayan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 130 sanığın yargılandığı davanın beraatla sonuçlanmasınedeniyle 'geçmiş olsun' dileklerini iletti.
Meclis Salonu'nda Büyükşehir bürokratlarına hitaben bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı, 'Biz adalet istiyoruz. Bu çok saygın bir kavramdır. Soylu bir adalet, kutup yıldızı gibidir. O yerinde durur, bütün kainat etrafında döner' dedi.
10 yılı aşkın süreyle vergi denetim elemanlığı yaptığını ve o dönemde kendilerine 'Yanlış yapmayacaksınız, kimseyi mağdur etmeyeceksiniz' düsturunun öğretildiğini hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, 'Biz böyle yetiştirildik. Bize dürüstlüğü, görevin nasıl yapılması gerektiğini anlattılar. Bunun adına kısaca 'devlette liyakat' diyoruz. İşin adalet boyutu ise çok daha önemlidir. Adaleti yok ederseniz, devleti yok edersiniz. Eğer başarılı bir belediye başkanını halkın gözünde küçük düşürmek için özel bir çabanın içine girerseniz, işte o zaman adaletsizlik kavramı ortaya çıkar' şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
Yanlışlıklar komedyası
'İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, başarılı bir belediye başkanı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin kredi notundan daha yüksek kredi notuna sahip. Türkiye Cumhuriyeti gidip kredisini yüksek oranda alabilir ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı çok daha düşük faizle kredi alabilir. Üstelik teminat vermeksizin.. İzmir Büyükşehir Belediyesi sadece güçlü mü? Hayır! Hesapları da şeffaf.. Bunu yaptığı için bir belediye başkanı suçlanabilir mi? Başarısı gölgelensin diye bir belediye başkanı böyle bir operasyona tabi tutulabilir mi? Küçük siyasi hesaplarla bu tür tabloların ortaya çıkmaması gerekir. Bizi üzen noktada bu! Aynı olay Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımızın başına da geldi. Biz adalet is tiyoruz. Bu çok saygın bir kavramdır. Soylu bir adalet kutup yıldızı gibidir. O yerinde durur, bütün kainat etrafında döner. Bağımsız yargı hepimiz için bir güvencedir. Bağımsızlığını yitirip bir siyasi partinin organı haline dönüşürse, adalet dağıtamaz. İzmir'de 6 yıl önce yaşanan dramı kimse unutamaz. Yüzlerce polis basıyor evleri.. Sabahın köründe.. Bütün odalar aranıyor ve siz komşularınızın gözünde bile 'acaba bu suçlu mu?' algısıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu adaletsizlik değil mi? İlk operasyondan sonra buraya geldim. Başkanımıza ve ekibine güveniyorduk Hiçbir kuşku da duymadık. Sonunda beraat ettiler. Peki yaşanan acılar? Onlar nasıl tamir edilecek? Hapiste yatan arkadaşların, ailelerinin dramını kim giderecek? O dönemi yargılayanlar şimdi hapisteler. Ama o dönem iktidar onlara alkış tutuyordu. Liyakat esasına dayanan bir devletten yana olursak, bu ülkede sorun çıkmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni denetleyen denetim elemanları bizim standartlarımızda mı yetişti, yoksa belli bir cemaate üye olduğu için mi oraya geldi? Öyleyse, devlette liyakat sistemi yok demektir, çökmüş demektir. Yanlışlıklar komedyasını hep beraber gördük. İnsan hakları anayasal güvence altında olmak zorundadır. Sonuçta Sayın Başkan ve ekibini yürekten kutluyoruz. Ona ve ekibine yürekten inanıyor ve güveniyoruz. İzmir'i sadece Türkiye' de değil dünyada önemli bir marka haline getirdiniz. Herkese eşit hizmet götürmek için çabaladınız. Bütün baskılara rağmen hizmette aksamanın olmaması, cesaretle görevlerin yerine getirilmesi de ayrıca çok güzel. Hizmetiniz daim, hizmetiniz baki olsun! Güzel İzmir'i Türkiye'nin aydınlık yüzü haline getiren, bunda emeği geçen bütün İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum.'
En büyük gücümüz, bize inanan İzmirlilerdi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, peşpeşe yapılan operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar ve uzun duruşmalarla geçen 6 yıllık zorlu süreci anlatırken o günleri adeta yeniden yaşadı. O sıkıntılı günlerde kendilerini ayakta tutan en büyük gücün 'İzmirlilerin desteği' olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu, 'Hangi siyasi partiden olursa olsun, hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi bölgeden olursa olsun, bir Allah'ın kulu çıkıp da bize soru işaretiyle bakmadı. Aksine 'Biz sana güveniyoruz, arkadaşlara güveniyoruz, belediyeye güveniyoruz; sen masumsun, devam et kardeşim' dediler. Üst düzey bürokratlarımız içeride olduğu için, diğer arkadaşlarımız onların eksiklerini kapatabilmek amacıyla çok daha fazla çalıştı. Ve o kadar cesur davrandı lar' dedi.
Hayatında karakol nedir bilmeyen, mahkemenin önünden geçmemiş çalışma arkadaşlarının yaşadıklarını ömür boyunca unutmayacaklarını ve unutulmaması gerektiğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, 'Bugün dileğimiz odur ki, kimsenin başına haksız saldırı, haksız suçlama gelmesin. Ülkemiz bir an önce normalleşsin' şeklinde konuştu.
Meclis salonundaki konuşmaların ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun makamına geçen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, dava sürecinde tutuklu kalan Büyükşehir bürokratlarıyla sohbet etti. Sürecin mağdur bürokratlarından şair Halim Yazıcı da, cezaevinde yattığı günlerde yazdığı 'Avluda Kuş Sesleri' adlı şiir kitabını Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na hediye etti.