2020 Yılı Kayıplarla dolu bir yıl oldu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 2020 yılının kayıplarla dolu bir yıl olduğunu kaydetti. 2020'de sağlıkçılar, emekçiler,esnaflar, öğrenciler başta olmak üzere ülkede yaşayan herkesin kayıplar yaşadığını belirten Ağbaba,yeni yılın, sağlık ve mutluluk getirmesini diledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,Türkiye'de ve Malatya'da yaşanılan gelişmeleri ele alarak 2020 yılını değerlendirdi.

ASğbaba'nın 2020 yılı değerlendirmesi şu şekilde;

AKP, PANDEMİDE DE SINIFTA KALDI

Mart ayının sonlarına doğru İstanbul'da Covid-19'tan kaynaklı ölüm sayılarının Türkiye geneli açıklanan ölüm sayılarından daha fazla olduğunu belgeleriyle açıklayarak AKP'yi ve Sağlık Bakanlığı'nı uyarmış,verilen vaka ve ölüm sayılarının yanlış olduğunu, gerçeklerin gizlenmesinin pandemi sürecini olumsuz etkileyeceğini belirtmiştik.

O gün bizleri yalanlayanlar, aradan 7 ay geçtikten sonra rakamların eksik verildiğini kabul etmek zorunda kaldı. AKP, pandemi ile mücadelede sınıfta kaldı.Bir maske dağıtımını bile ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Vatandaşına iban numarası verip para dilenen bir iktidar olarak Dünya'da parmakla gösterildiler.

Pandemi Türkiye ekonomisinin ne kadar içler acısı durumda olduğunu da yüzümüze vurdu. Tüm dünya ülkeleri paket üstüne paket açıklayarak gelir kaybına uğrayan vatandaşlarını desteklerken, AKP, yandaşlarına gösterdiği bonkörlüğü vatandaşına göstermedi. Malatya özelinde herkesten daha önce Malatyalı hemşerilemize maske, siperlik ve gıda paketi desteğinde bulunduk.

Malatya'da Eski SSK hastanesi ve Askeri Hastanenin yıkılmayıp, pandemi döneminde ihtiyaç duyulursa kullanılmasını talep etmiştik. Ancak bu önerimiz de AKP tarafından kabul görmedi. İlerleyen tarihlerde yaşanılan sıkıntılar ve yoğun bakım doluluk oranları bu teklifimizin önemi bir kez daha ortaya çıkardı.

9 AY BEKLEDİLER ESNAFA 33 LİRA DESTEK VERDİLER

Pandeminin bir diğer kaybedeni de esnaflarımız oldu. Virüsten ölmeyen esnafı açlıktan ölecek noktaya getirdiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Malatya ziyaretinde Minibüsçüler ve Servisçiler Odası Başkanının ‘Evimize ekmek götüremiyoruz' cümlesi buna karşılık Erdoğan'ın ‘Bu bana abartılı geldi. Al keyif çayı iç' şeklindeki cevabı pandemi döneminin özeti olarak hafızalara kazındı.

Aylarca görmezden gelinen esnaf yılın sonlarına doğru akıllarına geldi o da ‘keşke gelmeseydi' denilecek şekilde ortaya konuldu.2 milyon 200 bin esnafın sadece 5'te birine yani 432 bin esnafa, 3 Ay boyunca Aylık 1000 TL gelir desteği yardımı yapıldı. Yapılan yardım günlük 33,3 TL oldu.Bir taraftan esnafa işyerini kapat denilirken, diğer taraftan elektrik, su, doğalgaz faturaları, vergiler ödenmesi istendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir taraftan; "Türkiye yüzde 6,7 büyüdü. Böylece Türkiye, AB, G20 ve OECD ülkeleri arasında üçüncü çeyrekte en fazla büyüyen ülke oldu derken, diğer taraftan her 5 esnaftan birine 1.000 lira yardım yapıldığını belirtti.

Tüm dünya ülkeleri iş yapamayan esnafına destek paketleri açıklarken, İktidar, açıkladığı gelir desteği paketi ile evine yangın düşen esnafa destek olarak sadece bir bardak su döktü.

DEPREMİN YARALARI 11 AYDIR SARILMADI

Malatya açısından bir başka kayıp da 24 Ocak tarihinde Elazığ Sivrice merkezli depremle meydana geldi. 37 Yurttaşımız Elazığ'da, 4 Yurttaşımız ise Malatya'da hayatını kaybetti. Bir kez daha hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.

Deprem AKP'nin ne kadar beceriksiz olduğunu bir kez daha tescilledi. 7 ay boyunca depremde kim hak sahibi kim değil tespit etmekle uğraştılar. Bazı depremzedelere yapılan yardım paralarını geri aldılar. Konuyu gündeme getirince bir kez daha ödemek zorunda kaldılar.

Kışı en fazla hisseden, kar ve soğuğun eksik olmadığı Pütürge ve Doğanyol'da yıl bitmeden tüm depremzedeler evlerine taşınmış olacak dediler, yıl bitti şimdi ‘Haziran ayında tüm evler teslim olacak' diyorlar.

Binlerce depremzede çadırda-konteynırda veya yıkık dökük evlerde yaşam mücadelesine devam ediyor. Maalesef 2021'e de yine bu şartlarda girecekler. TOKİ ‘Mikser girmez, kepçe girmez' diyerek köylere girmiyor, insanları yerinden yurdundan edip toplu konut alanlarına hapsetmek istiyor.

Sadece depremlerle, Koronayla değil Malatya için başka kayıplarla dolu bir yıl oldu.

KUZEY ÇEVREYOLU BAŞKA BAHARA

28 Mayıs 2017 tarihinde Akçadağ yol ayrımında düzenlenen temel atma töreninde Kuzey Çevreyolu'nun 2019 Ağustos ayında bitirileceği müjdelenmişti. 2020 Eylül ayında Cumhurbaşkanı imzasıyla yol için ‘acele kamulaştırma' kararı çıkarıldı.Yani 1 yıl önce bitirilip hizmete açılması gereken yolda, bitim tarihinden 1 yıl sonra hala acele kamulaştırmayla uğraşılıyor. 2020 bitti. Ortada yol yok. 2021'yılında da bitmez. Bugüne kadar 3 ulaştırma bakanı değişti. Yolun kaderi değişmedi.

HIZLI TREN KAPLUMBAĞA HIZINDA

Malatya için bir başka meşhur! yatırım da hızlı tren. Yıllar geçiyor, Malatya milletvekillerinin hızlı tren vaadi hiç değişmiyor. Güya Malatya'ya 2014'te hızlı tren gelecekti,ama 2020 bitti ortada hızlı tren yok.

Etüd çalışmaları için startı 3 yıl önce verdiler. 3 yıl sonra hala etüt çalışmaları devam ediyor.Görünen o ki hızlı tren 2023'te değil, inşallah 2071'de Malatya'ya gelecek. AKP'li vekillere tavsiyem tren için hedef 2071 desinler.

HAVAALANI YAMALI BOHÇAYA DÖNDÜ

Malatya, havayolu ulaşımı konusunda da üvey evlat gibi. Uçak seferlerinin azlığı, seferlerin insanı çileden çıkaran saatleri yetmezmiş gibi bir de havaalanının Malatya'ya yakışmayan fiziki yapısı tartışma konusu.

Havalimanı tüm yönleriyle yetersiz olmasına rağmen AKP'li siyasetçiler tarafından yeni terminal binası yapımında ısrar edilmiş, 2010 yılında havalimanına yeni terminal binası yapılmıştı. Yeni terminal binasının açılış töreninde konuşan dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Yeni terminal ile bu havaalanı Malatya'nın 20 yıl, 30 yıl, 50 yıl hizmetini verecek hale gelmiştir” şeklindeki açıklamalarına karşın aradan 5 yıllık geçtikten sonra yeni terminal binası ihtiyacı karşılamayacak duruma geldi.

Büyütülen terminalin 2020 yılında bir daha büyütülmesi için ihale açan bir anlayıştan yatırım beklemek de yanlış olur. Malatya hala sivil havaalanına sahip değil. Bölgenin en önemli kentlerinden biri olan Malatya'ya yakışır belki birkaç şehir için de çözüm olacak yeni ve modern bir havaalanı ihtiyacı görmezden geliniyor.

MALATYALI ÜRETİCİLERİN MONİLYA ÇİLESİ

Malatyalı üreticilerin bu yıl ki ürün kaybı nedeni Monilya Hastalığı oldu. Üreticiler ürünlerinin tamamının yandığını söylerken, yetkililer yüzde 1-2 zarar rakamı açıklayarak gerçeği saklamaya çalıştı.

Üreticilerin sorunlarının ilgililer tarafından dinlenmediği,dilekçelerinin işleme konulmadığı,yeterli ve gerçekçi bir hasar tespiti yapılmadığı ve gönderilen 10 milyon liranın Malatyalı üreticiler arasında ayrım yapılarak dağıtıldığı iddiaları neredeyse yıl boyunca tartışılmaya devam etti.

Malatyalı üreticilerin monilyadan kaynaklı zararlarının karşılanması için tekrar kapsamlı ve objektif bir çalışma yapılmasını talep etmemize, konuyu mecliste gündeme getirmemize rağmen, AKP, üreticinin bu talebine de sırt çevirdi.

TARIM KREDİ,ÜRETİCİNİN KABUSU OLDU

Tüm dünya pandemi döneminde tarım ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha keşfetti. Bu gerçeği bir tek görmeyen AKP iktidarı oldu.

2020 Yılında üreticilerin ortağı olduğu Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından icraya verilmesine, hacizle traktörlerine el konulmasına şahit olduk. Üretici açlıkla karşı karşıyayken üretim aracı traktörünü elinden almak ancak düşmana yapılacak bir harekettir. Çiftçi faizle kıvranırken, yatağını yorganını, tarlasını, traktörünü satıp borcunu ödemeye çalışırken AKP'nin onları görmezden gelen tavrını bir kez daha kınıyorum…

Çiftçiler; 89 milyar 11 milyon lira kamu bankalarına, 22 milyar 240 milyon lira yabancı bankalara, 11 milyar 690 milyon lira yerli özel bankalara borçlu. Çiftçi borç batağında. İcra dairelerinin koridorlarında sürünüyor. Bu gerçek bilinmesine rağmen meclisten geçirilen torba yasada bir tek çiftçiler yer almadı. Yapılandırma isteyen üretici yine yüz üstü bırakıldı.

SAYIŞTAY RAPORLARINI ÜZÜLEREK OKUDUK

Yılın sonlarına doğru açıklanan 2019 yılı Sayıştay Raporları ile AKP'i belediyelerin savurganlığını,liyakatsiz atamalarını,usulsüz ihalelerini, yandaşlara peşkeş çekilen varlıkları gördük.

Sayıştay raporlarında Malatya Büyükşehir Belediyesi için kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı, belediye varlıklarının şirketlere usulsüz devri ve özel kalem müdürlüğü kadrosunun memuriyete geçiş aracı olarak kullanıldığını bir Malatyalı olarak üzülerek öğrendik.

FEZLEKELERLE BİZLERİ SUSTURACAKLARINI SANIYORLAR

2011 Yılından beri, halkın ve haklının yanında olup, adalet, demokrasi ve insan hakları mücadelesine hem mecliste hem de alanlarda devam ediyorum.

Bugüne kadar çok sayıda fezleke hazırlanarak milletvekilliğimin düşürülmesi istendi. 2020 yılında da meclise fezlekeler gönderildi. Sonuncusu Tank Palet Fabrikasının satışına karşı çıktığımız için ‘Cumhurbaşkanına hakaret ettiğimiz' gerekçesiyle.

Yargıyı arka bahçeleri haline getirdiler. Saray talimatıyla açılan davalara son yıllarda saraya şirin görünmek için açılan davalar eklenmeye başlandı. Kamunun, halkın hakkını, hukukunu savunduğum, peşkeşe dur dediğim için dokunulmazlığımın kaldırılması isteniyor. Şükürler olsun ki hiçbir fezlekem rüşvetten, yolsuzluktan, dolandırıcılıktan değil. Tank Palet'in satışına, Polis Okulu arazilerinin peşkeş çekilmesine karşı çıktığım için fezleke hazırlamışlar. Bu fezlekeler benim için onurdur. 100 fezleke gönderilse de gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Bir adım geri adım atmayacağız.

Ağbaba, 2021 yılı ile ilgili beklentilerini sıralayarak;

Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, pandemi,geçim sıkıntısı, gelecek endişesi, insan hakkı ihlalleri bizleri nefes alamaz noktaya sürüklese de, 2021 yılında özlediğimiz Türkiye'ye bir adım daha yaklaşacağımıza inanıyorum

Pandemi belasından kurtulmayı,açlığın , yokluğun, yoksulluğun son bulmasını,gençlerimizin işsizlik kıskacından kurtulmasını,çocuklarımızın dünya ülkeleriyle yarışan bir eğitim alabilmesini, Parlamenter demokrasinin tekrar hakim olmasını temenni ediyorum. 2021 yılının her gününü güzelleştirmek ve özgürce yaşanan bir Türkiye yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz. Tüm Türkiye'nin ve hemşerilerimin yeni yılını sağlık, huzur, mutluluk ve kardeşlik dileklerimle kutluyor, saygılar sunuyorum.

Bülten

Bakmadan Geçme