108 yıllık bina yeniden aydınlandı

İzmir Büyükşehir Belediyesi, bir zamanlar DGM binası olarak da kullanılan eski un fabrikasını 10.5 milyon liralık yatırımla Meslek Fabrikası'na dönüştürdü. Açılışı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bizim belediye başkanımızın suçu çok ağır.. Bu binayı yıkmak varken, buraya gökdelen dikmek varken ne gerek var eğitim alanına. Karanlıkları aydınlatmak üzere böyle bir kurumu İzmir'e kazandıran belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz' dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından kente kazandırılan yatırımların açılışını yapmak üzere İzmir'e geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 10.5 milyon liralık yatırımıyla kente kazandırdığı Halkapınar'daki Meslek Fabrikası'nın açılışını gerçekleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bir eğitim kurumunu hizmete açarak çok önemli bir görev yapıyoruz. Tabii bizim belediye başkanımızın suçu çok ağır, bu binayı yıkmak varken buraya gökdelen dikmek varken, ne gerek var eğitim alanına? Onların anlayışıyla bizim anlayışımız farklı. Onlar dünyaya farklı bakıyor, biz farklı bakıyoruz. Onlar ceplerini düşünüyor, biz kenti düşünüyoruz. Onlar köşeyi nasıl döneceğiz onun arayışı içinde, biz halka nasıl hizmet ederiz, onları nasıl mutlu ederiz, onun arayışındayız. Ama bundan memnun muyuz? Elbette ki memnunuz. O açıdan İzmir Büyükşehir Belediye başkanımıza ve diğer belediye başkanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz' dedi. Cumhuriyet Gazetesi'ne destek verdiSon dönemde Türkiye gündemine damga vuran gelişmelere de değinen Kemal Kılıçdaroğlu, her zaman demokrasi ve düşünce özgürlüğünden yana olduklarını vurguladı. Kemal Kılıçaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:'Kabahat sadece İzmir Büyükşehir Belediye başkanımızda değil. Cumhuriyet Gazetesi'nde de kabahat var. Havuz medyası pozisyonunda kamu bankası genel müdürüne telefon edip '1 milyon para gönderir misin' diye talepte bulunabilirdi. Yapmadılar. Onurlu ve dik durdular. 'Biz cumhuriyetiz, Cumhuriyet Gazetesiyiz dediler. Cumhuriyetle yaşıtız dediler. Biz medya dünyasının akademisiyiz' dediler. Onun da yayınına büyük ölçüde kısıtlama getirdiler. Yöneticilerini, yazarlarını gözaltına aldılar. Önce 5 gün avukatla görüşmeyecek kararı aldılar. Oysa bir gün önceki kanun hükmünde kararnamede bu süre 1 gündü. Kimse hukuku, hukukun üstünlüğünü falan dinlemiyor. Hep şunu savunduk: 'Bir ülkenin medyası özgür değilse, halkı da özgür değildir. Bir ülkenin medyası özgürce haber yapamıyorsa, halk özgürce haber alamıyordur, haber alma kanalları kapalıdır.' Bu açıdan Cumhuriyet kendine yakışan tavırla elinden gelen her çabayı gösterdi ve gösterecektir. 12 Mart döneminde, 12 Eylül döneminde ve 15 Temmuz sonrasında, yani tüm darbe dönemlerinde Cumhuriyet Gazetesi hep bedel ödedi. Yazarları öldürüldü, kısıtlama getirildi, hapislere atıldılar. Ama onlar inandıkları aydınlanma yolundan geri dönmediler. Ve onlar Mustafa Kemal'in çizgisinden ödün vermediler. Bunun için bedel ödenecekse, hep birlikte öderiz dediler. Eğer bu ülke aydınlığa kavuşacaksa, biz bedel ödemeye razı oldular. Biz bu ülkenin aydınları, bu ülkenin güzel insanları demokrasiden yana olan tavrımızı kararlılıkla sürdürdük. Özgürlükten yana olan tavrımızı kararlılıkla sürdürdük. Hukukun üstünlüğünden yana olan tavrımızı kararlılıkla sürdürdük. Gazetecilik yaptığı dönemlerde CHP'yi en sert eleştiren gazetecilerden bazıları hapiste, ama onları savunan yine biziz. Biz düşünce özgürlüğüne inanıyoruz. İnsanlar görüşlerini düzgünce kamuoyuna açıklasın. Bugün de demokrasiyi savunuyoruz, geçmişte de demokrasiyi savunduk, gelecekte de demokrasiyi savunacağız. Ama garabet var bu işte. Cumhuriyet Gazetesi soruşturması yapan savcı, FETÖ davası sanığı. Akıl ve mantık almıyor. Bunu gazeteci arkadaş çıkardı ortaya. Ne yapılması gerekir. O arkadaşa şükran borcumuzu ifade etmeliyiz. Ne yapıyorlar peki? Bunu ortaya çıkaran gazeteci hakkında da soruşturma açıyorlar. Bu ülkede olan bitenin neyin ne olduğunu öğrenme konusunda özel çaba harcamak gerek. Onlar farklı biz farklı kulvardayız. Biz aydınlıktan yanayız, onlar karanlıktan yana. Karanlıkları aydınlatmak üzere böyle bir kurumu İzmir'e kazandıran belediye başkanımıza teşekkür ediyoruz'. Karanlıktan aydınlığa..İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Halkapınar'daki 108 yıllık eski Un Fabrikası'nın bir zamanlar DGM binası olarak kullanıldığını ve  'kalemlerin kırıldığı' bir yer olduğunu hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 'Aydınlık bir gelecek için, çocuklarımızın meslek edinmeleri için burası bir eğitim mabedi olacak. Yaklaşık 10.5 milyon liraya mal olan Meslek Fabrikası, sanayi sektörü için 'kalifiye' ve 'ara' elemanlar yetişecek' dedi.Uzunca bir süredir çeşitli binalarda 2006 yılından bugüne kadar Meslek Edindirme ve Beceri Kursları'nda 11 farklı merkezde 75 branşta 2 bin180 kurs açtıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:'Bu kurslardan 54 bin 230 kursiyer eğitim aldı. Şimdi çalışmalarımızı burada sürdüreceğiz.  Bu önemli projede üniversiteler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, meslek odaları, sanayicilerimiz, sivil toplum kuruluşları, Çalışma ve İş Kurumu İzmir İl Müdürlüğü ile işbirliği yaptık. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu çalışma kentin istihdam sorununa nitelikli iş gücü yetiştirerek katkıda bulunacaktır.' FabLab ile yaratıcılık ve girişimcilik desteklenecekMeslek Fabrikası bünyesinde kurulan Fabrikasyon Laboratuvarı (FabLab)'nın, Meslek Fabrikası kurslarında eğitim alacak kursiyerlerin yanı sıra mühendislik/teknik ve meslek lisesi öğrencileri, projelerini/fikirlerini somutlaştırmak isteyen girişimciler, tasarımcılar, sanatçılar ve zanaatkrlara hizmet vereceğini dile getiren Başkan Kocaoğlu, 'FabLab modelinin 34 ülkede tam 125 adet örneği bulunuyor. Yani mesleki eğitimi desteklerken, yaratıcılık ve girişimciliğe de katkı sağlayacağız' şeklinde konuştu.Çok sayıda lise mezunun iş aradığını, lise mezunu olmanın meslek olmadığını vurgulayan Başkan Kocaooğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:'Biz bu gençlerimizi meslek fabrikamıza alarak bir mesleği öğreninceye kadar gereken desteği vereceğiz. Gençlere, anne ve babalara buradan sesleniyorum: Yeteneklerine göre hangi kursu almaları gerektiğini burada belirleyeceğiz. Bu kursu aldıktan sonra yüzde 90 oranında iş imkanı sağlayacağız. Ülkemizde işsizlik sorunu var. Ancak fabrikanın, turistik tesislerin nitelikli elemana ihtiyacı var. Önemli olan arz talep dengesini kurmak,  bu ikisini karşılaştırmak ve yetenekli iş gücünü İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası'nda yetiştirmek. Kentin kalkınmasında bu meslek fabrikasının çok önemli bir işlev göreceğini inanıyorum'. Meslek Fabrikası nedir?İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Halkapınar'daki 108 yıllık eski Un Fabrikası, Meslek Fabrikası olarak hizmet veriyor. Kentin istihdam sorununa yenilikçi çözüm modeli sunan Meslek Fabrikası'na ev sahipliği yapacak tarihi binada işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikler esas alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kurslar açılmakta.Doğrudan istihdama yansıyacak, ara eleman ihtiyacı bulunan sektörler/branşlar ile talep edilen niteliklere odaklanarak ve yerel işgücü piyasasına paralel bir şekilde sürekli güncellenerek mesleki eğitim hizmetlerini; Üniversiteler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Meslek Odaları, Sivil toplum kuruluşları, Çalışma ve İş Kurumu İzmir İl Müdürlüğü ve diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları ile yürütmekte.Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü, 2016-2017 eğitim yılı içerisinde kentin iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu alanlara yönelik güncellenen eğitim programı ile 75 branşta kurs faaliyeti yürütmekte.  Bu programların bazıları şöyle;  Programlanabilir Mantıksal Denetleyici (PLC), CNC, Hidrolik Elektrohidrolik, Pnömatik Elektropnömatik, Hidrolik-Pnömatik, Teknik Resim,  Sıhhi Tesisat, Bilgisayar Destekli Proje Çizimi (Autocad), Bilgisayar Destekli Muhasebe, Gelinlik ve Abiye Dikimi, Düz Dikiş Makineci, Aşçılık, Pastacılık, Aşçı Çırağı, Pastacı Çırağı, Servis ve Bar Komisi.