• Haberler
  • Genel
  • Ahmet Münir Erkal, 'Turgut Özal Siyasetin dengelerini ve yapısını değiştirdi '

Ahmet Münir Erkal, 'Turgut Özal Siyasetin dengelerini ve yapısını değiştirdi '

Ahmet Münir Erkal... 22.ci Dönem Malatya Milletvekili.

22'nci Dönem Malatya Milletvekili Ahmet Münir Erkal, Turgut Özal'ın ölüm yıldönümünde bir mesaj yayında. Erkal ,"Turgut Özal Ülkemizin Büyük Siyaset Ve Devlet Adamı Değerli Hemşehrimiz 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ I Bugün Vesilesi İle anarken Yaptıklarını, Katkılarını, Ülkemize Taşıdığı Büyük Değişim Ve Dönüşümleri Hatırlamakta Ve Ondan Ders Almakta Büyük Yararlar Görüyorum." ifadelerini kullandı.

Ahmet Münir Erkal, "O hizmet döneminde birçok şeyi ilk defa gündeme getirdi. Siyasetin dengelerini ve yapısını değiştirdi ve bu vizyonunu ülkenin reel gerçekleri ile bütünleştirerek yaptı.
Az gelişmişliği asla bir kader olarak görmedi. ve bunu değiştirmek için mücadeleci bir ruh yapısıyla büyük gayret gösterdi…
Popülizm yapmadı, laf üretmedi. Konuşmaktan çok bu ülkenin dertlerine deva olacak büyük projeler üretti ve uyguladı…

Bu Anlamda O ; Bir İcraat Savaşcısı, Proje Adamı Ve Değişimin Mimarıydı…
Siyasetteki açmazı, ufuksuzluğu, büyük proje üretememeyi, çaresizliği içine sindiremedi… problem üreten değil çözüm üreten siyasi anlayışı, büyük hedef ortaya koymayı, geçmişle bugünü sentezlemeyi çok güzel bir şekilde gerçekleştirdi…
‘’Ne kadar yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınız önemlidir ‘’ ilkesini hiç unutmadı….
Orta asya sevgisi ve ilgisi  bambaşkaydı.. buhara ile kardeş şehir olduğumuzu söylediğimde , duyduğu heyecanı ve tavsiyelerini hiç unutmadım….
O bir elinde somuncu baba’nın engin hoşgörüsünü, niyazi-i mısri’nin aşkını,  kaysı çiçeğinin dalındaki güzelliğini;  diğer elinde yüksek teknolojiyi,  bilginin gücünü, değişimin aksiyonunu tutuyordu…
Yenidünya düzeninde etkin olmanın ciddi bir yeniden yapılanma ile olacağını çok iyi biliyordu. Bu yeniden yapılanmanın olmazsa olmaz değerinin ise, bilgiyi toplamak,  kullanmak ve yönetmek olduğunu çok iyi idrak etmişti…
Geleceğe yürürken birlik ve beraberliğin hayati öneme sahip olduğunu biliyor, bu nedenle Problemlerimizi kavgayla değil diyalogla çözmenin gereğini her fırsatta dile getiriyordu….
Hiçbir zaman başkalarının gündemini kabullenmedi.. İnsanımızın gündemini, kendi gündemimizi, bizim gündemimizi ana gündem maddesi yapmayı başardı. Bu anlamda reaksiyoner değil, aksiyoner bir anlayışın temsilcisiydi.
‘’O’’ halk adamı, sivil ve bizden biriydi… Bu yüzden sivil toplumun gücünü artırmak ve dinamiklerini harekete geçirmek için büyük gayret sarfetti.
O her alanda, her şekilde hür bir iklimi istiyor ve din ve vicdan hürriyeti, teşebbüs hürriyeti, düşünce ve onu ifade hürriyetini ısrarla dile getiriyordu.
O benim iki gömleğim vardır biri bayramlık diğeri idamlık diyecek kadar risk alabilen ve bu ölçekte  ülke sevgisi olan bir devlet adamı idi…. Bu yüzden kurşun yediği zaman bile tekrar ayağa kalkıp ‘’Allah’ın verdiği canı ondan başka alacak yoktur ‘’ deme teslimiyetini ve samimiyetini göstermişti…
O Kul Hakkı Yememe Ve Hesap Verme Şuuru İle Yaşadı.. Bundan Dolayı Yaptıkları Siyasi Rant Beklentisinden Uzaktır Ve Bu Milleti Olması Gereken Yere Taşıma İradesinin Ürünüdür.
Tabuları yıkmak en büyük zevkiydi.. Köprüyü satarak, 141-142-163 ü kaldırarak, ‘’Cumhurbaşkanı cuma namazına giderse laiklik elden gider’ ’diyenlere gülüp namaza giderek,, ‘’muz ithal edersek dövizimiz biter’’ diyenlere tebessüm ederek , birçok tabuyu yıktı. 
O çok renkli anadolu coğrafyasının çok renkli insanı idi.. çocukların tonton amcası, halktan biri, sivil, dindar, demokrat bir cumhurbaşkanı idi…
O rasyonel siyaset yaptı. sadece tarih ve geçmişle değil başarıyla, icraatla, birikimimizle  övünmemiz gerektiğini ortaya koydu….
O statükonun, idare i maslahatın, günü kurtarmanın karşısındaydı..
O Türk siyasetine egemen olmuş vizyonsuzluk, uzlaşmazlık, kavgacılık, icraatsızdık hastalıklarını tek tek tedavi etti ve onları tersine çevirdi.. Böylece oluşan potansiyel; ülke insanına yeni bir moral, yeni bir umut, yeni bir hız ve dinamizm getirdi.
Bu aziz milleti olması gereken yere taşıma iradesini hep canlı tuttu. Milletin özündeki potansiyeli açığa çıkararak tekrar tarih sahnesine koyma heyecanını hep muhafaza etti.
O büyük Türkiye türküsünün derleyicisi, hizmet sevdalısı ve değişimin mimarıydı…
Sevgili cumhurbaşkanımız, 
Sen dünyanın dört bir tarafındaki tarihi ve doğal bağlarımızın olduğu kardeşlerimizi, ülkemizi, insanlarımızı,  Malatya’yı, Malatyalıları, Kerneği ve kaysıyı hiç unutmadın.
Seni rahmetle, minnetle, şükranla anıyoruz.
Ruhun şad olsun..." dedi.
 

Bakmadan Geçme