Ağbaba, Eskişehir Şeker Fabrikası'nda
KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ANADOLU'YU TOPLARIYLA, ŞİMDİ YEŞİL DOLARLARIYLA İŞGAL ETMEK İSTİYORLAR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Emperyalist güçler Kurtuluş Savaşında Türkiye’yi toplarıyla tüfekleriyle işgal etmeye çalıştılar. Şimdi de yeşil dolarlarla işgal etmeye çalışıyorlar” dedi. Ağbaba, “Şeker fabrikalarının zarar ettiğini söylüyorlar. Bu Külliye’den gelen yalan. 1200 odalı sarayın 8 odası şeker fabrikalarının zararını karşılamaya yeterli” dedi.
ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN ANNESİ DE YÜRÜYÜŞTEYDİ
CHP Genel Başkan yardımcısı Veli Ağbaba Milletvekilleri Kadim Durmaz, Burcu Köksal, Mustafa Tuncer, Özkan Yalım, Ömer Fethi Gürer, Utku Çakırözer ,Kazım Arslan,Nurettin Demir,Fatma Kaplan Hürriyet,Şenal Sarıhan, Cemal Okan Yüksel,Gaye Usluer, Parti Meclisi üyeleri Semra Dinçer, Pınar Uzun ve Gamze Pamuk Ateşli ile Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse'den oluşan heyet Eskişehir’de şeker yürüyüşüne katılıp ardından basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasına DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, İyi Parti, Saadet Partisi, ÖDP, DSP, Vatan Partisi temsilcileri Şeker İş Sendikası Birleşik Kamu İş ve Tüm Yerel Sen temsilcileri, Odalar ve STK temsilcileri, işçiler ve üreticiler destek verdi. Eskişehir'deki Gezi Parkı protestoları sırasında öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz da şeker yürüyüşü ve basın açıklamasına katıldı.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ
Bir aydan beri Türkiye’yi gezdiklerini , 23. Duraklarının Eskişehir olduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, “Şeker İş Sendikası başta genel başkanı olmak üzere bütün direnen işçilere de Eskişehir’den selamlarımızı gönderiyoruz. Onlar ekmekleri için korkusuzca direnmeye devam ediyorlar bizde onlara destek vermeye devam ediyoruz. Ankara’da birileri gelecekleri için, 2019 için, koltuk için ittifak yapıyor. İttifakın ismine de cumhur demişler. Hiç kusura bakmasınlar o ittifakın ismi cumhur olamaz. O ittifakın ismi korku ittifakı, koltuk ittifakıdır. Gittiğimiz her yerde Alpullu’dan Eskişehir’e kadar her yerde bir ittifak kuruldu. Bu ittifakta sağcı var, solcu var. İttifakın amacı şekeri kurtarmak. Bu ittifakın adı ekmek, şeker, vatan ittifakı. Bu ittifaka destek veren İyi Parti, Saadet Partisi, ÖDP, DSP, Vatan Partisi, Demokrat Partiye, DYP temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Biz parti olarak bundan sonra korkmadan, yılmadan vatan için demokrasi için, özgürlükler için, parlamenter demokrasi için herkesle kol kola, el ele vereceğiz. Türkiye’nin geleceği için diğer siyasi partilerle yol yürüyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
SLOGAN YOZGAT İŞÇİLERİNDEN
“Şeker vatandır, vatan satılamaz” dediklerini belirten Ağbaba, “Bize bu sloganı Yozgatlı işçilerimiz buldu. Tüm Türkiye’yi bu slogan eşliğinde dolaşıyoruz. Eskişehir şeker fabrikasını görünce fabrikaları neden özelleştirmek istediklerini daha iyi anlıyoruz. Türkiye’nin en değerli fabrikalarından biri. Eskişehir’de arazisine paha biçilmez. Rant için şeker fabrikaları özelleştiriliyor. 2002 de 280 bin ton şeker ihraç eden Türkiye 2016’da 280 bin ton şeker ithal etti. 14 yıl önce Türkiye ihraç ettiği şeker miktarını 14 yıl sonra yurt dışından almaya başladı” şeklinde konuştu.
VATAN KAYISIDIR, TÜTÜNDÜR,FINDIKTIR,PANCARDIR
Ağbaba; “Afyonun yasaklanmasını Amerika istedi. Tekelin özelleştirilmesini, tütün ekiminin yasaklanmasını Amerika istedi. Şekerin özelleştirilmesini kim istiyor: Amerika. Yerlilik, millilik lafını dilinden düşürmeyenlere sesleniyoruz. Kim ki şeker fabrikalarının satılmasını, kapatılmasını savunuyorsa onlar milli değil, gayrı millidir. Kim ki şeker fabrikalarını satıyorsa vatanı satmıştır. Vatan sadece binalardan ibaret değildir. Vatan Rize’nin çayıdır. Malatya’nın kayısısıdır. Vatan Adıyaman’ın tütünüdür. Vatan Ordu’nun fındığıdır. Vatan şeker pancarıdır. Emperyalist güçler Kurtuluş Savaşında Türkiye’yi silahlarıyla, toplarıyla işgal etmeye çalıştılar. Onları püskürttük şimdi yeşil dolarlarla bir kez daha Türkiye’yi işgal etmeye çalışıyorlar. Bu işgale hep beraber dur diyeceğiz. Bu nedenle şekeri savunmak vatanı savunmaktır, Anadolu’yu savunmaktır, evlatlarımızı savunmaktır” şeklinde konuştu.
AFFEDİLEN VERGİ BORCU 142 YILLIK ŞEKER ZARARINA DENK
Şeker fabrikalarının zarar ettiğiyle ilgili bir yalan uyduruyorlar. Bu Külliye’den gelen yalan” ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Ağbaba, “ Sarayın 1200 odası var. Mimarlar odasının hesaplamasına göre maliyeti 4 buçuk milyarlira. Sarayın 8 odası şeker fabrikalarının zararını karşılamaya yeterli. Sarayın uçağının 1 kanadı şeker fabrikalarının tüm zararını karşılar. Son 4 yılda affedilen vergi borcu 4 milyar lira. Millete küfredenlerin, yandaşlarının vergi borcunu affediyorlar. Eskişehirli fakir yoksul yurttaşın değil. Bütün şeker fabrikalarının zararı 28 milyon lira. Affettikleri vergi borçlarıyla şeker fabrikalarının 142 yıllık borcu karşılanır” dedi.
SÜSLÜ İSMİ NBŞ, ASIL İSMİ SENTETİK ZEHİR
NBŞ lobisinin çalışmaya devam ettiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Yapay tatlandırıcılar var. Ona nişasta bazlı şeker demeyin. O cümle süslenmiş hali. Onun asıl ismi sentetik zehir.Yerli ve milli pancar dururken, NBŞ ile halkımızı zehirliyorlar. Şeker fabrikaları sadece bizleri birleştirmedi. Bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün savaştan sonra ilk yaptığı iş şeker fabrikaları kurmak olmuş. Anadolu’da bir tek fabrika yok. Yoksul Anadolu. Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bugüne kadar şeker fabrikalarının kurulmasına katkı sunan, temeline harç koyan, tuğla koyan tüm siyasilerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz. ”ifadelerini kullandı.
GEL BU İNADINDAN VAZGEÇ
Şeker fabrikaları satılınca geçmişteki diğer satılan fabrikalar ne olmuşsa onlar da aynı sonla karşılaşacağını kaydeden Ağbaba, “Şeker Fabrikalarının yerleri de AVM olacak. Rezidans yapılacak. Buradan hükümete çağrı yapıyoruz. Gel bu inadından vazgeç. AKP Milletvekilleri de bu işe karşı. AKP’ye oy verenler de bu satışa karşı. Şeker işçileri karşı, üretici karşı, vatandaş karşı gel bu inadından vazgeç. Özelleştirme kararını geri çek. Şayet hükümet bu inadından vazgeçmez fabrikaları özelleştirirse 2019 yılında o fabrikaları tekrar alıp gerçek sahiplerine işçilere ve üreticilere teslim edeceğiz. Fabrikalarda çalışan taşeron ve geçici işçilere derhal kadro vereceğiz. NBŞ kotasını sıfıra indireceğiz.”dedi