Afrin Seferi İle Sınırlarımızı Genişletmeliyiz
Sınırlar cetvelle değil kanla çizilir. Ülkemizin güvenliği, çocuklarımızın geleceği için Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve bundan sonra yapılacak olan hareketlerle özgürleştirdiğimiz yerlerde bayrağımız süresiz olarak dalgalanmaya devam etmelidir. Sınırlarımızı şehit verdiğimiz en uzak noktaya kadar genişletmeliyiz. Şehidimizin kanını orada bırakıp geri çekilirsek hem atalarımıza, hem şehitlerimize, hem de geleceğimize ihanet etmiş olacağız. Sınır çizmenin bedeli kandır. Biz o bedeli ilk şehidimiz düştüğü an peşinen ödemiş bulunmaktayız. Türk Askeri’nin şehit düştüğü en uzak nokta bizim sınırımızdır. Ülkesinin güvenliğini sağlayamayan bir ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duymak da neymiş.
SURİYE’DE ULUSLAR ARASI GÜÇLERLE SAVAŞIYORUZ
Afrin Seferi şanla şerefle sürerken Türk Ordusu’nun karşısındaki şer odaklarının maskeleri de bir bir düşmektedir. Şer cephesindeki en son düşen maske Esed rejimininki olmuştur. Düne kadar Esed rejimini tanımayan, hakim oldukları bölgeye Esed güçlerini sokmayan, ABD işgaline yardım ederek ülkesini satan PYD/PKK/SDG’liler, bir bir gebertilmeye başlanınca, Esed güçlerini Afrin’e davet ettiler. Ülkesine hakim olamayan, halkını koruyamayan, halkını bombalayan Esed de düne kadar giremediği Afrin’e askerlerini gönderip tabutlarda geri almaya başladılar. Biz orada terör adı altında ABD ile birlikte Haçlı ittifakı ile savaşıyoruz. Afrin’de öldürülenlerin, Çin, Ispanyol, Belçika, ABD, İngiliz, Alman ve Arap milliyetlerinden de olması oradaki savaşın kimlere karşı verildiğini zekası olan her Türk vatandaşı anlayacaktır. Anlayacaktır ve düşman ağzıyla konuşup halkımızın milli duygularını törpülemeye çalışmayacaktır.
AFRİN HARAKETİ NE DURDURULMALI NE DE ARA VERİLMELİ
ABD ve bazı ülkeler Türk ordusunun durmasını istiyor. Gerekçe olarak da toplu halde yok ettikleri sivillerin zarar görmesinde endişeleniyorlarmış. Dünyada sivil hassasiyeti olan tek millet Türk Milleti tek ordu Türk Ordusu’dur. Bu hassasiyet olmasa Afrin bizim için birkaç saatlik bir iştir. Biz bu operasyonu durdurursak ya da operasyona ara verirsek bütün çabalar boşa gidecek, teröristlere toparlanma ve sahipleri tarafından önlerine ekmek atılma fırsatı vermiş olacağız. Aksi taktirde ABD’nin mayın eşeği PYD/PKK/SDG, bu eşekliğinin farkında olmadan, aramızdan da peşine taktıkları haçlı işbirlikçileriyle Türkiye Cumhuriyeti ile boy ölçüşme çabalarında kazanım elde edeceklerdir. Yedi düvelin binlerce yıldır yapamadığını ayaklarına giydikleri spor ayakkabıyla yapmaya çalışanların en son teröristi öldürülene kadar bu savaş sürecektir. Kimse bizden aksini beklemesin.
Demokrat Eğitimciler Sendikası olarak hükümetimizden Afrin, Cerablus, İdlip, Münbic ve Halep’i yeni şehirlerimiz olarak istiyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin öğretmenleri olarak bayrağımızın dalgalandığı her yerde öğretmenlik yapmaya hazır olduğumuzu dost-düşman herkes bilsin istiyoruz.
Veysel FIRAT
DES Malatya İl Başkanı