Ramazan Durmuş

Tam Zamanı

Ramazan Durmuş

Dedim adın nedir, dedi Heyit'tir,
Dedim ya makamın, dedi şehittir,
Dedim peki suçun, dedi Türklüktür,
Dedim pişman mısın, o dedi yok yok! 
*
Abdurehim Heyit...
Doğu Türkistanlı bir bülbül...
Bir yiğit Bozkurt...
Yıllardır susmadı, susturulamadı....
Ve sonunda Kızıl Çin alçağı sesini kesti...
Tıktı zindanlara yiğitlerimi...
Abdurehim Heyit'lerin hiç bitmeyeceğini bile bile...
Zindanda şehit haberleri gelince yıllar öncesine gittim...
Yaradan, çok sevdi de erken göçmüştü ebedi aleme...
Türkmen kandaşım Sadun Köprülü'yüdü o...
Mücadelesini hatırlayan var değil mi?
17 yıl Saddam zulmü altında inledi..
Hem de daha 8 yaşındayken...
Zulum Saddam'ındı, korku çadır şeyhlerinin...
Lawrensler eliyle Türk'e düşmandılar...
kısacağı yedikleri kaba pisliyorlardı...
Ne diyordu 8 yaşındaki Sadun....
Çıkmıştı Türkmeneli sokaklarına...
Ağam Süleyman Paşam Süleyman türküsünü çığırıyordu...
nerden mi aklına düşmüştü...
o dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, gelecekti Bağdat'a...
Ne garip değil mi; Saddam köpeklerinin zoruna gitmişti...
Yani köpekler de Saddam'lar da zalimler de bitmiyor!
Dün Sadun Köprülü...
Bugün Abdurehim Heyit...
Şimdi önerime geleyim!
Yıllar önceydi, Turgut Altınok Beyin başkanlığı döneminde bir küçük parka Doğu Türkistan adı verilmişti de kıyametler kopmuştu...
hükümetler arası mesele olmuştu yani...
Kızıl Çin durmamış dediğim dedik parkın adını değiştirtmişti...
Doğu gitmiş Türkistan kalmıştı...
Şimdi diyorum ki, Kızıl Çin'in Büyükelçiliğinin bulunduğu sokağın ismini Abdurehim Heyit Sokağı diye değiştirsek kıyamet mi kopar!
Vallahi de billahi de tam zamanı...

Yazarın Diğer Yazıları