Kayısıda Hasar Var, Ancak Rekolte İçin Erken

Fevzi ÇİÇEK Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı

Her ilkbahar döneminde kayısı yetiştiricilerinin yaşadığı endişe bu yılda tekrarlandı. Her yıl iklim faktörlerine bağlı olarak kayısı ağaçlarında çiçek açma tarihleri değişkenlik göstermektedir. İlimizde ilk çiçeklenmenin görülme tarihine bağlı olarak da takip eden süreçte zirai don, dolu gibi tabii afetlere bağlı olası hasarlarla ilgili endişeli bekleyişlerde başlamış oluyor.

Bilindiği üzere İlimiz genelinde yaklaşık 630 rakımdan 1750 rakıma kadar olan bölgelerde kayısı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Böyle olunca ilk çiçeklenme tarihi ile son çiçeklenme dediğimiz tarihle arasında da zaman farklılığı ortaya çıkmaktadır. Bu yıl geçen yıla göre yaklaşık 10-15 gün geç çiçeklenme görülürken uzun yıllar ortalamasına göre yaklaşık bir hafta erken çiçeklenme görülmüştür.

Takip eden süreçte ise 23-24 Mart tarihlerinde sıcaklıkların düşmesi ile birlikte bazı bölgelerde zirai don hadisesi yaşanmıştır. Özellikle 900-1200 rakımın altında olan bölgeler çiçek yada küçük meyde evresinde olması meydana gelen bu zirai dondan olumsuz etkilenmiştir.

Akabinde yağmur yağışlarının başlaması ve yaklaşık bir hafta sürmesi, hasar gören bölgelerinde ve hasarın tespitinde gecikmeleri sebebiyet vermiştir. Ayrıca yağmurların sürekliliği bir başka sıkıntıyı ortaya çıkarmıştır. Bu ise özellikle kayısı yetiştiriciliğinde ihmale gelmez, nemli ortamlarda zarar etkisi artan ağaçlarda meyve ve dal kurumalarına neden olana MONİLYA hastalığının yaygınlaşmasına neden olmuştur: Özellikle sürekli yağışların etkisi ile gerekli zirai mücadelenin yapamadığı bahçelerde ciddi hasarlara neden olmuştur. Yine aynı süreç küçük meyve evresinde olan bölgelerde bir başka hastalık olan Yaprak Delen (ÇİL) hastalığının da yaygınlaşmasına bu ise özellikle meyvede ciddi kalite kayıplarına neden olmuştur. Aynı nedenle yine zirai mücadele yeterince yapılamamıştır.

Takip eden süreçte ise 9-14 Nisan tarihlerinde lokal dolu yağışları meydana gelmiştir. Bu ise özellikle küçük meyve ve çiçek evresinde olan bölgelerde hasara sebebiyet vermiştir. Yakın geçmiş yıllarda çokta rastlamadığımız 21-22 Nisan tarihlerinde kar yağışı ve akabinde yine soğuklarla beraber yeni bir zirai don hasarı meydan gelmiştir. Bu dönede ise yaklaşık 1300 rakım ve üzerinde olan ve genel olarak çiçek evresinde olan bölgelerde meydana gelmiştir.

Bilindiği üzere zirai don gerçekleşmesi sadece meteorolojik kayıtlar ve eksi sıcaklık dereceleri ile doğrudan orantılı olmayıp, ağaçları fenolojik evreleri, bulundukları rakım, bölge, yöney, düşük sıcaklığın süresi, bulutlu yada açık olması vb gibi bir çok parametrenin birlikte yada etkileri sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenle yaşanan süreçte kayısı ağaçlarındaki etkilenme her bölge için farklılıklar arz etmektedir. Dolayısı ile zirai don olayının yaşandığı dönemde ise küçük meyve, çiçek yada henüz çiçeklenmenin görülmediği tomurcuk döneminde olan bölgeler bulunmaktadır. Meydan gelen zirai don neticesinde özellikle çiçek döneminde olan bölgelerde zirai don kısmen etkili olmuştur.

Önümüzdeki süreçte kayısı ile ilgili zirai don riski atlatılmış gibi görünse de, halen dolu yağışına bağlı tabii afetlerle ilgili riskler devam etmektedir.

Ancak bu yıl zirai don hasarının yanında monilya ve çil hastalığına bağlı olarak hasar ve kalite kaybı bizleri endişelendirmektedir. Dönem itibari ile sahadaki çalışmalar hasarın meydana geldiği bölgelerin tespiti ve hasardan etkilenip etkilenmediğidir. Söz konusu hasarın rekolteye etkisi konuşunda bir fikir yürütmek için henüz erken bir tarih, meyvelerin ortaya çıkmasına müteakip durum netlik kazanacaktır. 

 

Fevzi ÇİÇEK

Ziraat Mühendisleri Odası

Malatya Şube Başkanı

Bakmadan Geçme