Fethi Gemuhluoğlu Sempozyumla Anıldı

Malatyalı ünlü fikir ve gönül adamı Fethi Gemuhluoğlu, ölümünün 40. Yıldönümünde Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen sempozyumla anıldı. 7 Aralık Çarşamba günü Ramada Altın Kayısı Otel'de düzenlenen Fethi Gemuhluoğlu Sempozyumu'na Malaty

Malatyalı ünlü fikir ve gönül adamı Fethi Gemuhluoğlu, ölümünün 40. Yıldönümünde Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen sempozyumla anıldı. 7 Aralık Çarşamba günü Ramada Altın Kayısı Otel’de düzenlenen Fethi Gemuhluoğlu Sempozyumu’na; Malatya Valisi Mustafa Toprak, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kızılay, Kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Turan, Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları, Şube Müdürleri, kurum yöneticileri, STK temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. Fethi Gemuhluoğlu adına bir serginin de açıldığı Sempozyum, protokol konuşmalarıyla başladı. Çakır: Bu topraklar çok büyük değerler yetiştirmiştir Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, yaptığı açış konuşmasında, bu toprakların çok büyük değerler yetiştirdiğini, ancak bunların yeteri kadar tanınmadığını söyledi. Kendilerine düşen görevin Malatya’nın değerlerini özellikle gençlere çok iyi tanıtılması olduğunu belirten Başkan Çakır, “Onlardan almamız gereken önemli dersler var. Özellikle Fethi Gemuhluoğlu gibi büyük bir değerin bugün burada bilmediğimiz yönlerini öğreneceğiz. O’nu biraz daha yakinen tanımış olacağız” dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak bu alanlarda önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerine değinen Başkan Çakır, özetle; “Malatya’da sosyal ve kültürel anlamda çok hareketli ve yoğun bir program trafiği var. Bunların faydalarını belki kısa vadede görmeyebiliriz. Ama uzun vadede mutlaka ortaya çıkacaktır.Bu toplumun kimliğini, düşünce iklimini oluşturan, görüşlerini ortaya koyacak olan bu büyük zatlardır. Bu büyük zatların bakış açıları, insana, topluma vermiş olduğu değer, vatan ve milletine olan sevgisi, çalışma gayreti ve azmini tanıyıp, kişiliklerini ortaya koyabilirsek, yerel yönetimler olarak bu yapmış olduğumuz çalışmalardan bir netice almış oluruz” şeklinde konuştu. Şehirlerin fiziki gelişiminin önemli olduğunu ancak en büyük değerin insana yapılan yatırım olduğunu kaydeden Çakır, Malatya’da bu iklimin olduğunu söyledi. Çakır, “Binlerce yıllık bir tarihten ve onlarca medeniyetin yaşamış olduğu topraklardan bahsediyoruz. Ama bu evreleri ve değerlerimizi yeteri kadar tanımadığımız da aşikar. İbniArabi, Battalgazi, Turgut Özal, Fethi Gemuhluoğlu gibi değerlerimizi ne kadar tanıttığımızı, gençliğimize indiğimiz zaman o boşluğu hemen görüyoruz. Bundan sonraki süreçte bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi. Önemli yatırımlar yapıyoruz Büyükşehir Belediyesi olarak merkez ve ilçelerde önemli yatırımlar yaptıklarını kaydeden Başkan Çakır, bu alanda toplamda 37 tane tesis yaptıklarını, bu tesislerle gençlerin yüzde 20’sine ulaştıklarını, ancak hedeflerinin yüzde 80’lere ulaşmak olduğunu söyledi. Sanat Merkezi başta olmak üzere diğer tesislerde 80 dolayında grup olduğunu ve 32 farklı alanda eğitimlerin verildiğini de kaydeden Çakır, daha çok kitlelere ulaşmak için alternatif alanlar oluşturulması gerektiğini söyledi. Çakır, sosyal ve kültürel alanlarda verilen eğitimlerle ilgili kısa bilgiler de verdi. Kızılay, böylesi insanları anlamak ve anlatmak zorundayız İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kızılay ise yaptığı konuşmada, Malatya’yı ‘Kadim bir medeniyetin tarihe yön veren şahsiyetlerin yurdu’ olarak tanımlayarak, Malatya’nın birçok memleket evladı yetiştirdiğini ve bunları bu vatana armağan ettiğini söyledi. Bu topraklarda yetişen aydınlardan birinin de Fethi Gemuhluoğlu olduğunu kaydeden Kızılay, özetle şunları söyledi: İlhamından feyzinden ve sözlerinden yüzlerce, binlerce kişinin istifade ettiği Gemuhluoğlu, büyük bir münevverdi. Böylesi insanları sadece anmak yeterli değil. Anlamak ve anlatmak zorundayız. Yüreği Allah, Vatan, Bayrak, Kur’an için memleket için çarpan, serdengeçtilerin bir büyük ağabeyiydi. Gemuhluoğlu binlerce vatan evladına burs buldu, onları okuttu ve akademisyen olmaları için uğraştı. İşsizlere iş için uğraştı. Başı sıkışanların uğradığı, dara düşenlerin irtica ettiği, ihtiyacı olanların müracaat ettiği emin bir adresti.Gemuhluoğlu, siyasette, sanatta vakıf işlerinde insan yetiştirme konusunda hep önder oldu. O’nunla ilgili olanlar milli ve manevi değerlere daha sıkıca sarıldı. Vatan, bayrak ve memleket sevgisi, yüreklerinde kök saldı. O dilimize vurgun, kültürümüze aşık, milletimize hayran, türkülerimize sevdalı bir alperendi. Gemuhluoğlu aynı değerlere inananların birleştiricisi, gönüllerin kaynaştırıcısı olarak tevhid ehli bir şahıstı. Bütün gayesi çok sevdiği masum, mahsun ve mağdur milletimizin layık olduğu yerde olmasıydı. Fethi Gemuhluoğlu’nun kendini adadığı ideallerden biri, belki en büyüğü, medeniyetimizin yeniden inşası idi. Unutulmaya yüz tutmuş medeniyetin tekrar inşaası için canını dişine takmış, nerede bir öğrenci görse ona burs vermiş, arkadaşlarına sanatın herhangi bir dalı ile ilgilenmelerini salık vermişti. Bu sempozyumu düzenleyen çok değerli Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Ahmet Çakır’ı tebrik ediyorum. Üniversitemizde rahmetli Gemuhluoğlu adına bir Amfi kompleksimiz mevcuttur. İnşallah bu dönemde de kıymetli büyüğümüz için yüksek lisans ve doktora çalışmaları için sosyal bilimleri teşvik edeceğim.” Toprak: Örnek şahsiyetlerdendir Vali Mustafa Toprak ise yaptığı konuşmada, birçok fikir, sanat ve siyaset adamı yetiştiren güzide şehir Malatya’nın ülkeye kazandırdığı önemli simalardan birisinin de Fethi Gemuhluoğlu olduğunu söyledi. Gemuhluoğlu’nun aynı zamanda bir gönül eri ve hak aşığı olduğunu söyleyen Toprak, özetle; “Belki de onu gönüllere nakşeden şey yazar ve şair kişiliğinden ziyade ilimi irfan yolunda yürüyen gençlere çizdiği en ufuklardır. O, gençlere hem istikamet göstermiş, hem de sağladığı burslarla gençlerin eğitim hayatlarındaki en büyük destekçileri olmuştur. Gemuhluoğlu, felsefi ve tasavvufi erdemleri de gönül potasında maharetle eritmiş, yaşadığı her anı dostluğu tesis etmeye adamış, zikrettiği her kelamın bir fazlasında "dostlu" demiştir. İlimle dost olmuş, irfanla dost olmuş, hayatla dost olmuş hatta "ölümle bile dost olmak gerekir" demiştir. "kendisine dost olmayanlar, gayrıya dost olamazlar. Kendileri ile barışa varamayanlar gayri ile barışa varamazlar. Kaldıki savaş yoktur. Dünya dostluk üzerine halkedilmiştir." İfadesi o müstesna şahsiyetin hayat felsefesini ne de güzel betimlemektedir. Onun hedefi medeniyetimizin yeniden inşası idi. Ümit ediyorum ki halde ve istikbalde aziz milletimiz kadim medeniyetimizin bütün değerlerine sahip çıkacak ve bu değerlerimizin bekasını temin için Fetih Gemuhluoğlu'nun hizmetlerinden feyz alacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle mümtaz şahsiyet Fetih Gemuhluoğlu'naCenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, bu güzide programı düzenleyen Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum” dedi. Gemuhluoğlu Belgeseli Protokol konuşmalarının ardından Fethi Gemuhluoğlu’nun hayatını anlatan ‘Dostluğun İlk Harfi: Fethi Gemuhluoğlu’ isimli belgesel gösterildi. SEMPOZYUM 1. OTURUM Yapılan açılış konuşmalarının ardından Sempozyuma geçildi. Moderatörlüğünü Mahmut Bıyıklı’nın yaptığı sempozyumun ilk oturumunda Sadık Yalsızuçanlar, Prof.Dr. Ahmet Haluk Dursun, Hakan Albayrak, Dr. Ali Gemuhluoğlu söz aldılar. Sempozyumda ilk olarak söz alan Sadık Yalsızuçanlar, ‘Fethi Gemuhluoğlu’nunMalatyası’ konulu bir konuşma yaptı. Fethi Gemuhluoğlu’nun Babasının Arapgir doğumlu olduğunu, kendisinin ise İstanbul’da doğmasına rağmen Malatya aşığı bir gönül insanı olarak yaşamını sürdürdüğünü söyledi. Arapgir’in tarihi hakkında kısa bir bilgi de veren Yalsızuçanlar, Fethi Gemuhluoğlu’nun Malatya’sından başlıklar halinde kesitler vererek özetle şunları söyledi: Gemuhluoğlu’nun Malatya’sında: İnsanların ibadetlerini yerine getirdikleri bir Ulu Cami vardır,

  • Türkiye’nin en güzel üzümlerinden biri olan şırasından pekmez, pestil yapılan Köhnü üzümü vardır,
  • Tarhana, bumbar, içli köfte, sarma ve daha birçok Arapgir yemeği vardır,
  • Peygamber Efendimiz aşığı yazar-şair Fehmi Gür; Karabaş-ı Veli Hazretleri; Haluk ve Cömert bir adam vardır.
  • Mağaraları, özellikle de çeşmeleri vardır,
  • Gemuhluoğlu’nunArapgir’inden Malatya’sına doğru gidilirken Arguvanlıaşıkları vardır ki Derviş Muhammed’in sesi sizi Arguvan’dan uğurlar.
  • Gemuhluoğlu’nun Malatya’sında Darende, Somuncu Baba, Battalgazi, Sadettin Konevi, Niyazi-i Mısrı vardır,
  • Bugüne kadar birçok yazılarının yayınlandığı arapgir Postası Gazetesi vardır.
Özellikle gençlerimizden Gemuhluoğlu’nu tanımaya çalışmalarını ve O’nu okumalarını istiyorum. Malatya’mızın bu çok değerli insanını daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla bu programı düzenledikleri için başta Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Sadık Yalsızuçanlar’ın ardından söz alan Kültür ve Turizm Eski Müsteşarı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun da ‘Örnek Bir Şehirli: Fethi Gemuhluoğlu’ hakkında bazı bilgiler verdi. Sözlerine gönül dostu Malatyalıları selamlayarak başlayan Dursun, “Fethi Gemuhluoğlu’nu çok iyi anlayabilmek ve başkalarına anlatabilmek için hakikaten kendisi ile hasbihalinizin olması lazım. Çünkü kendisi çok yönlü bir insandı. Müsteşarlığı döneminde Şehirlilik ve medeniyet konusunu gençlere daha iyi anlatabilmek için bir projemiz vardı. Bu projede birlikte çalışma imkânımız olmuştu” dedi. Dursun, merhum Gemuhluoğlu ile ilk tanışma anı ile ilgili bilgiler de vererek, “Kendisiyle ilk tanışma faslından sonra bana ne olmak istediğimi sordu. Ben de yakınca tarihçisi olmak istediğimi söyledim. Ardından hangi ülke ile ilgileneceğimi sorduğunda Filistin deyince. Dur dedi. Filistin’i değil sen Suriye’yi çalışacaksın. Bu sana ilk ödevim olsun. Senin masa başı değil sahada bir tarihçi olmanı istiyorum demişti. Akabinde dediği gibi Suriye’ye gittim. Orada hakikaten bizden çok çok önceden ABD’liler, İngilizler, Çinliler, Ruslar, almanlar çalışmaya başlamışlar. Suriye’ye gittiğim o dönemde Baba Esed iş başındaydı. Yollarda trafiği sağlamak için de Trafik Zabıtaları görev yapıyor ve hatalı geçiş yapan yayalara da ceza veriyorlardı. Bu nedenle ben korka korka karşıdan karşıya geçerdim. Bir arkadaşım korkma dedi. Yabancılara ceza vermezler. Ben de korkmadan karşıya geçerken Zabıta geldi. Hemen Pasaportu çıkarttım ve Ecnebi dedim. Zabıta Pasaporttaki Hilal ve Yıldızı görür görmez. Vallahi ABD’li, İngiliz ecnebi Türk değil. Demek ki Gemuhluoğlu hocamızın dediği gibi eğer o yıllardan itibaren Suriye’ye çalışmış olsa idik, Suriye bugün belki bu durumda olmayacaktı” şeklinde konuştu. Prof.Dr. Dursun, daha sonra Fethi Gemuhluoğlu’nu sadece Arapça  Mim harfi ile anlatacağını belirterek özetle, “Gemuhluoğlu; Mümin, Muhlis, Muhsin, Mütevekkil, Mutmain, Muhait, Mücahit, Muhit, Muhabbet, Marifet, Mubassır, Meşveret, Muhabbetli, Mektupçu (ki o dönemde Özel Kalem Müdürlerine Mektupçu denirdi) vasıflarına haiz bir gönül insanı idi. Büyükşehir Belediye Başkanımıza, valimize ve emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Malatya’da Mim harfi ile başladığı için sizlere de Maşallah Malatya diyorum” diyerek sözlerini tamamladı. Daha sonra söz alan Hakan Albayrak ise, oturumda konuşmacı olarak bulunmasını istemelerine rağmen kendisinin ilk etapta bunu kabul etmediğini, akabinde Dr. Ali Gemuhluoğlu’nun talebi üzerine konuşmacı olarak sahneye geldiğini ve hiçbir hazırlığının olmadığını belirterek, “Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu, yazdığı yazıların büyük bir çoğunluğunda Türkiye üzerine oynanmak istenen karanlık oyunlardan, Türkiye dışındaki ülkelerde yaşanan gelişmelerden bahsetmiştir. 1957-58 yıllarında yazdığı yazıların birinde de Gana’da yaşanan sıkıntılardan ve Nkrumah’ın mücadelesinden bahsetmekteydi. Bu konular ile ilgili bir takım hazırlıklarım vardı. 2004 yılında 6 aylık bir hapis hayatım oldu. Oradan çıktıktan sonra bir vesileye Gana’ya gitme imkânı bulmuştum. Ancak Gana’da bulunduğum süre içerisinde bazı sıkıntılara tanık oldum. Bindiğim takside Gana bayrağı yerine İngiliz Bayrağı, Gittiğim Kütüphane’deNkrumah’tan, Gana tarihinden bahseden kitaplar yarına batıyı anlatan kitapları gördüm. Gana’da karşılaştığım insanlara ısrarla neden diye sordum. Oradan ayrıldıktan sonra konuştuğum insanlardan bazılarının kendi özlerine döneceklerine dair mesajlar aldım. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde Afrika ülkelerine yapmış olduğu ziyaretleri hala eleştirenler olduğunu görüyorum. Halbuki, Sayın Cumhurbaşkanımız Gana ziyaretinde işte Arapgirli Fethi Gemuhluoğlu’nun 1957-58 li yıllarda yazmış olduğu yazılardan alıntılar yapmıştı. Biz yıllar öncesinden Afrika’yı Gemuhluoğlu’nun belirttiği gibi iyi okuyamadığımız için belki de bugün birçok sıkıntı yaşanıyor. Bu nedenle özellikle gençlerimizin Gemuhluoğlu’nun yazılarını mutlaka okumalarını istiyoruz, gerçekten de o yazılarda bugüne ışık tutan birçok yön göreceklerdir” dedi. Hakan Albayrak’tan sonra son olarak söz alan Dr. Ali Gemuhluoğluise ilk olarak babası anısına böylesine anlamlı bir etkinlik düzenledikleri için Büyükşehir belediye Başkanı Ahmet Çakır’a teşekkür ederek, ‘Fethi Gemuhluoğlu’nun Mektupları’ başlığı altında merhum babasının kendisine yazmış olduğu mektubu okudu. Fethi Gemuhluoğlu’nun oğlu Dr. Ali Gemuhluoğlu’na yazdığı mektuptan;   “Azîz oğlum, Sen benim umudum, mutluluğum, şifâ ve dermanım, yaşama gücüm, yaşama sevincim ve kavgamın devamısın. Bir bayrak koşusu içindeyiz. İmânımı, inancımı, fikirlerimi sen ve o can kardeşin Selman ebediyete dek devam ettireceksiniz. Mektupların içimi donattı. Işıdım, aydınlık kesildim. Sen benim fikir arkadaşım ve asıl daha mühimmi yolda yoldaşım, tarikat kardeşimsin.Hem torunlarım ve yine yolda yoldaşlarım olmalarını niyaz ettiğim Alişan ve Alican’ın babasısın. Sen özlemini çektiğim Türkiye’ye Anadolu’nun masum, zulme ve kahra uğramış insanına hizmet edeceksin. Bu hizmetten bir ibâdet ahlâkı çıkaracaksın. Bugünkü Leyle-i kadr; âlem-i İslâm’a mübarek olsun.Yalnız insanların değil, kurdun-kuşun, dikenin, otun da hakkını görüp gözetesin. ………….   Bayramın mübarek olsun. Esir Türklere, esir Müslümanlara duâediniz.Eritre’den, Somali’den, Filipinlere kadar, Kırım’dan Kerkük’e kadar Müslümanlara ve Türklere duâ ediniz. Yeni bir dünya kurulacaktır. O’na hazırlanınız ve çok iyi okuyunuz. Kendinizi çok iyi yetiştiriniz. Oradaki ağabeylerin de Kur’an’daki «yetefekkerûn - tefekkür ediniz» sırrının peşine düşsünler. Onun için çaba sarfetsinler ve çileye soyunsunlar. Vakit de mahlûktur. Bu gerçeği unutmayınız. ………….   Abdestsiz gezme. Temiz, tahir ol. Zikir’li ol. Besmeleli ol. O zaman topun, tüfeğin, atom bomban olur. Güçlü olursun. Mistik insanlar özgürdür Ali. Yalnız onlar özgürdür. Bu konuyu düşünmeye çalış. Artık arkadaş  olacağımız günler geldi. Ben yaşlandım. İyi okumuş bir insan da değilim. Sana, siz’eyetişemem.Ama sizinle iftihar etmeme, sizin için şükretmeme, hamd etmeme kimse mâni olamaz ya.Ben yaşlandım ve zamanından önce cesedim göçtü. Bu da normaldir. Çok kahırlı yaşadığım için, çok yokuş yukarı tırmandığım için oldu. Şikâyet etmiyorum. Hikâyet ediyorum.Seni hasret ve muhabbetle öperim oğlum. Kavuşacağım günler yakınlaştı. Kararlı, iradeli, sabırlı  olmanı niyaz ederim. Geleceğin cümle aydınlık günleri üzerine, üzerinize doğsun. Hayr’a karşı gelmen dileği ile Ali'm benim.”   Düzenlenen Fethi GemuhluoğluAnma Sempozyumu kapsamında, öğleden sonraki bölümde de iki oturum daha yapıldı.

Bakmadan Geçme