Bu çok önemli konuyu Dünya Değişim Akademisi'ndeki Değişim Uzmanına sorduk.
''Herkes mutsuzluklarıyla savaşmakta ama aslında mutsuzluk insanın düşmanı değildir. Tam tersine en iyi dostdur çünkü mutsuzluk hayatta bir şeylerin yanlış olduğuna işarettir. Mutsuzluk insanın doğru yoldan saptığının belirtisidir.
Mutsuz olan insan sadece kendini varoluşla ahenge sokmalıdır. Bunun tek yolu bilinçliliği yükseltmek ve bilinç dolu öz varlığın bilincinde olmaktır. O zaman insan mutlak hakikati özünde bulur.
İnsan bilinçli öz varlığının dışına çıkınca varoluşa yabancılaşır ve yolunu kaybeder. Dış dünyada yolculuk yapan insan mutlaka mutsuz olur. Mutlu olmak için insan içe dönüp iç dünyadaki yolculuğa başlamalı ve bilincinin ışığını bulmalıdır.
Yanıtı bulunması gereken soru, mutlak gerçeğin nerede bulunacağı değil, nasıl kaybedildiğidir. Şayet insan gerçeği nasıl kaybettiğini anlarsa bulması an meselesi olur çünkü gerçek bilinçte saklıdır.
Bir insan nereye gideceği için kafa yormamalıdır zaten gideceği yerdedir. Sadece yerin bilincine varmalıdır. Yer, senın bilinçli özündür. O yüzden birey gitmeyi bırakmalı ve bilincinde olmaya bakmalıdır.''
