Ramazan Durmuş

2018'e girerken hal ve gidiş…

Ramazan Durmuş

Gündem fokur fokur…

Amerikan şımarığına atılan tokat…

Gündem işgalcisi Reza…

FETÖ operasyonları…

Ortaya çıkan günahlar…

Taşeron bilmecesi…

Fahrettin Paşa ve Arap gerçeği…

Karşılamaya hazırlandığımız yeni yıl…

Ve gerçekler…

* * *

Türkiye; AKP ve FETÖ'nün yalancı cenneti!

İktidar hırsıyla sürekli kandırılan bir siyasi anlayış…

Tarikatların, şıhların cirit attığı yıllar…

Elbette şimdi tukaka edilen Fetullahçı teröristler…

Gerçekten iktidar eliyle nema peşinde arsızca koşanlar…

Yağmalanan Türkiye…

Cılız bir muhalife bile tahammülsüzlük…

Medyada akıl almaz işler…

İşte TRT gerçeği…

Kurumda akıllara durgunluk veren kadrolaşma…

Sonuç kapkara…

Sadece 2007-20014’te İbrahim Şahin dönemi tam bir yağma hasanın böreği misali…

Gerçek ortada…

TRT’den ihraç edilen 435 personel ve bunlardan 368’i sadece AKP yanlısı diye İbrahim Şahin dönemi ürünü…

Bizzat TRT tarafından gönderildiği bildirilen bir raporda Genel Müdür Şahin’in acı itirafı:

“-Samanyolu grubundan gelenlerin FETÖ’cü olduğunu bilmiyordum. Yayın politikaları hükümet, devlet, AK Parti yanlısı görüldüğünden bunların geçişine izin verildi!”

Bu itiraf bile, Şahin döneminde FETÖ’nün nasıl TRT’de üs kurduğunun açık göstergesi.

Ama İbrahim Şahin Beyefendi kan donduran bir itirafta daha bulunuyor:

“-Bu hain örgüt, sadece TRT’de değil, devletin hemen hemen tüm kurumlarında, kendilerine karşı gösterilen olumlu yaklaşımı suiistimal ederek kadrolaştı. Belki de TRT, bu kurumlar içerisinde oran ve sayı olarak en az FETÖ’cünün kadrolaştığı kurumdur!”

Sadece kadrolaşma mı?

Keyfi ihaleler… Ve ardından ortaya çıkan FETÖ şirketleri… Giden milyonlar…

Kimin sayesine; iktidar hırsıyla Türkiye’yi FETÖ’nün yalancı Cenneti yapanların…

* * *

AKP cinliği ve taşeron işi…

Bir deyim vardır yıllar yılı herkesin dilinde…

Eşeği kaybettirip sonra buldurarak sevindirmek!

Hayatımıza AKP iktidarlarıyla yoğun bir şekilde giren “Taşeron” işi şimdi tam bu deyime benzeme arefesinde…

Seçim vaadlerine kadar girdi taşeron hikayesi…

Kamu kurumlarında “Gönüllü slogan ordusu” olarak bile kullanıldı…

Belediye şirketlerinde asgari ücrete talim çeken, evine bir ekmek götürme kavgasındaki bu insanlar, maçlara ya da mitinglere otobüslerle doldurularak bile götürüldü.

Taşeronlar, çoluğuna çocuğuna bir ekmek için çalıştı; birileri de kazandı.

Gündem şimdi kadro, yani iş güvencesi meselesine geldi.

Kanayan yara olan taşeronlaşmada geri adım atan AKP iktidarı, yüz binlere kadro sözü verdi ama işin içinden de çıkmakta epey zorlanıyor…

Kadro nasıl olacak?

Şüphesiz iş güvencesi gelecekse kanundan başka yol yok… Ama AKP kurmayları, öyle demiyor!

Yüzbinlere Meclis’ten güvence çıkaracaklarına “Kanun Hükmünde Kararname” ısmarlıyorlar. Eeee, ne de olsa olağanüstü hal var efendim…

Ama işin uzmanları KHK oyununda çok ince bir uyarıda bulunuyor:

“-Bu iş kanunla gerçekleştirilirse taşeron çalışanlar geriye dönük tazminat hakkı isteyebilirler!”

Yani açıkçası taşeron işinde iş var! KHK işi ne ahlaki ne de vicdani…

Dayatma efendim dayatma!

* * *

“Araplar bizi arkadan vurdu!”

AKP cephesinin sinir olduğu bir cümle!

Sayın Cumhurbaşkanı da şöyle demişti:

“Geçmişte ders kitaplarımızda kasıtlı ve yanlış bir şekilde yer alan ‘Araplar bizi arkadan vurdu’ yalanını artık bir kenara bırakmanın zamanı gelmiştir.”

Medine’yi ölümüne savunan “Çöl Kaplanı” Fahrettin Paşa’ya densiz bir Arap şımarığı “Hırsız” deyince herkes gibi sayın Erdoğan da kükredi:

“-Fahrettin Paşa Medine’yi 2 yıl 7 ay müdafaa etti. Ey bize bühtanda bulunan zavallı! Senin ceddin neredeydi?”

Nerede oldukları açık değil mi?

Bizi arkamızdan vuruyorlardı!

Bir başka yazıda buluşmak umuduyla Milliyetçi Hareket’in Lideri sayın Devlet Bahçeli Bey’in çok beğendiğim veciz bir uyarısıyla yazımı noktalıyorum: "İnanıyorum ki; birbirimizin varlığından mutluluk duymadığımız sürece; kardeşliğin dilini, dostluğun sesini ve sıcaklığını hissedemeyiz."

 

Yazarın Diğer Yazıları