İyi Müslümanım, Dindarım mı Diyorsun!

Elbette, inandığın şekilde yaşaman ve dininin emrettiği şekilde yaşamanın, kendin dışında ki insan ve canlılara zararı olmayacağı gibi, adaletli, etik davranışlarınla faydası da olur. Önemli bir ayırım yapmak da fayda var, inancın gereği yaptığın ibadet ve yakarışları bana, insanlara, insanlığa gösterme gayretin beyhude. Doğru olan, etik olan ibadet ve yakarışlarını inandığın yaratana gösterip, huşu içinde gizlilik içinde yapmandır. İnsanlar adaletli olduğunu etik tavır ve davranış şekillerinden uzak olmadığını gördüklerinde, süreklilik halinde olduğunu kabullendiklerinde, özenenin de taklit edenin de artıp çoğalacaktır ki, ne güzel, ne muazzam.
Dünya adlı gezegende yaşıyoruz, milyarlarca insan ve sayısının yaklaşık olarak dahi telaffuz edemeyeceğiz katrilyonlarca canlı. İsmi ve türü bilim çalışmaları ile tespit edilmiş milyondan fazla canlı, yaratılmış tür, çeşit var. Ne mutlu, kıvanç halidir ki insansın, insanım, insan olmanın farklılığı akıl sahibiyiz. Aklımızı kullanarak bilgi ve becerilerimizi artırıp geliştirerek yaşadığımız dünya ya, coğrafya ya faydalı işler yapıp katkı da bulunmak güzel. Aklımızı kullanarak, görüp, deneyimleyip, deneyimlerden de faydalanıp insana insanlara, tüm mahlukatalar için güzel, doğru, faydalı işler yapıp, devam eden tüm faydalı işlerin müdahili olmak da ne güzel.
İnsanız madem insan gibi aklımızla bilinçli bir duruşla dünya hayatına müdahil olup akıl sahibi bir canlı gibi yaşamamız bir tercih değil mecburiyetimizdir. Yaşarken yaratılmış olmaya dair şükran duygularını minnet duygularını yaratana iletmek istersen, ibadet ederek sergileyip göstermek istersen yine tek muhatabı, görüp bilecek olan Tanrı’dır, Allah’dır, Rab’dır, İlah’dır, farklı lisanlar da farklı adlandırmalar olsa da Yaratan tektir, münezzehtir, her olup biteni görüp değerlendirendir. 
İbadet ve dini simgeleri, tavır ve davranışları, eğilimleri diğer insanlara ve gruplara lanse edip gözlerine sokman, şık değil şirktir. Kul kulun ibadetini ve görsel dini eklentilerini gördüğünde heves etmez. Adaleti, etik tavır ve davranışları, paylaşımcılığı, üretim gayretini, sevgi ve hoşgörüsünü, merhamet ve insan olup insan kalmaya dair dirayetini gördüğünde, heves de eder taklit de eder bu yaşamın, yaşam şeklinin içine girer. Tespihle seccadeyle, dilinden düşürmediğin namaz, cami, hacı, hoca, imamı dinlediğinde ne yapsın insanoğlu, insan gibi doğru ve adil yaşamanın, eşitçe, üretip paylaşmaktan, mütevazı bir yapıda olup, imkân yaratan, yol gösterip yaşamaya dair destek vereni dinler, ikiyüzlülükten uzak, riyadan uzak, takıyye, menfaat ve kurnazca girişimlerden uzak. 
Değil, gerçekten değil, insan olup, insan gibi yaşayarak, yanlışın karşısında yer alıp mücadele ederek, doğru olanın, haklı olanın, adaletli ve paylaşımcı olanın tarafında yer alıp, aklı ve yaşamı, özgür ve eşit yaşamı benimseyip savunarak insan gibi yaşamak zor değil.
Mir Murat Demir