Mir Murat Demir

İçim Rahat Diyebilmek!

Mir Murat Demir

Yangınların çokça şehir ve bölgelerimiz de sıklıkla yaşandığı günler yaşıyoruz. Yaşadığımız evimiz ve ikametgâhımız ya da yazlık konutumuzun olduğu il ya da ilçe de yangınlar olsa da olmasa da her vicdanlı insan gibi içimiz yanıyor. Yanan yerlerde insan ölümünün olmadığını öğrensek dahi ağaçlar, bitkiler, tavşan, kirpi, kaplumbağa ve çokça çeşitte ve adette börtü böcek, hepsi canlı, hepsi can. Bölgemizde yangın yoksa dahi ülkemizin çokça yerinde ki yangınları basın yayınlarından, görsel medya organlarından, cep telefonumuz vesilesiyle ajans haberlerinden görüp, okuyup, izliyoruz. Ne yapabilir nasıl faydalı olabilirim ile içim rahat düşünceleri arasına sıkışıp kaldık. Öyle ya, yüz binlerce canlının ölümüne, yok oluşuna şahit olmak kolay değil. Biliyoruz ki, kayıp sadece parasal değil, para sorunumuz hiç olmasa dahi onlarca yaşa sahip ağaçları hemen yerlerine koymakta akılcı ve mantıklı bir yaklaşım değil.
Nasıl oldu bu yangınlar, aynı günlerde çok farklı yer ve yöremizde üstelik farklı yerlerden başlayan yangınlar. Teori kuramları, tahmin ve varsayımlar gırla. Terör uzantılı olabileceği gibi havaların çok sıcak olması ve doğada ki cam kırıklarından dahi gerçekleşebileceği varsayımları. Seksen dört milyonluk nüfusuyla halkımızın yangın bölgelerine hareket edip canhıraş bir gayretle söndürme çalışmasına katılması mı, hayır kalabalık oluşturmaktan başka bir işe yaramam deyip sakince beklemesi mi, hepsi muamma, bekleyip değerlendirip bir karara varacağız. Kararımızın sonrasında ki yangınlarda bilinçli karar almamıza pozitif desteği de olacaktır.
Her birimiz için ne yaparsak yapalım ya da ne yapmazsak yapmayalım sıkışmışlığı arasında “İÇİM RAHAT DİYEBİLMEMİZ” önemli ve değerli bir teskinimizdir. Kendimiz için, evimiz, sitemiz, sokağımız, köyümüz, mahallemiz için olası yangın halinde gerekli tedbirlerimiz var mı? Kendimiz, evimiz, sitemiz, sokağımız, köyümüz, mahallemiz için yangın çıkmaması için önleyici uygulamalarımız mevcut mu? Disiplin içinde gözden geçirip eksik, hata, sıkıntılı hal ve durumları tespit edip ivedilikle revizyonunu sağlayalım. Ülkemizde ki bu yoğun yangınlar sonrası tekrar ormanlarımızın oluşturulması için müdahil olmak adına kendi imkânlarımız dâhilin de katılımcı olalım. Üzülmekte, kahretmekte, isyan etmekte hep insani, zorda olanın, sıkıntılı olanın, acılara sarılmış yaşamak zorunda olanın yanında yer almak, destek vermek, çözüm üretmek, üretilmiş çözümlere katılımcı olmak da insani.
Ülkemizde 28-30 Temmuz tarihleri arasında farklı illerde çıkan 71 orman yangının 57’si kontrol altına alındı. Çalışmaların aralıksız devam ettiği, söndürme çalışmalarının yapıldığı tüm belde, yöre, şehir, yerleşim alanlarımızın yangınlardan tamamıyla kurtulup, rahat, derin nefesler alabileceği günler özlemimle. Emniyet birimlerimizden Jandarma teşkilatımıza kadar araştırmaların tam hassasiyet ve nitelikli yapılıp, gerçeklerimizle yüzleşip, bu türden afet, facia, yıkım demenin dahi abartı sayılmayacağı yangınlarımızı bitirebilmek umudumla.
Mecazi olarak Devlet ve Millet yapılanmamızı bir aileye benzetirsek, doğaldır ki, devletimiz hangi seviyede tedbirler alıp, söndürme önlemlerinde yetken personel ve ekipmana sahip olursa olsun, biz evlatlar olarak daha hızlı, daha erken bu beladan kurtulmak, sıyrılmak maksatlı, söndürme de kullanılan uçak sayımızın da diğer ekipmanların da itfaiye kadrosunun da sayılarının artmasını, moral ve motivasyonlarının yüksek, en yüksek tutulmasını talep ederiz.
Ormanlarımız, çokça şehrimiz, yöremiz, yerleşim alanlarımıza yakın bölgelerimizde cayır cayır yanarken THK Kayyum başkanı düğüne gitmişse, hep kendimize sormaya çalıştığım “İçim Rahat Diyebilmek” beklentisini soruya çevirip THK Kayyum başkanına yönelteyim, içiniz rahat mı?
Mir Murat Demir

Yazarın Diğer Yazıları