Mir Murat Demir

Fakirlik Fazilet mi..?

Mir Murat Demir

Duymayan, okumayan, dinlemeyen kimseler kalmadı sanırım. Her nedense din işleri ile uğraşan irili ufaklı yetki bilgi sahibi kişiler fakirliği, yoksulluğu hatta açlığı dahi över oldular. Hatırımda kalan söz; "Fakirlik, Allah'a yakın olmaktır" böyle bir lafı nereden nasıl çıkartıp söyledilerse; ŞİRKTİR, EDEPSİZLİKTİR. Birileri överken ne yazık ne acıdır ki inananlarımız, etkilenenlerimiz de oldu. Türkiye cumhuriyeti kurucusu, atamız, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK bakın ne demiş. “Fakirliği fazilet bilmek felsefesi yüzünden bu millete, bu memlekete çok büyük kötülük edilmiştir. Bir tarafta din ayet işleri ile ilgilenen koca koca makamlarda insanlar bir tarafta vatanımızı işgalden, yok oluştan kurtaran dehamız, atamız, ben hangisinden etkilenip hangisine inanayım? İnanmıyorum! Hiçbirisine inanmıyorum inandığım, yaratanın somut vücudumla birlikte var ettiği, yarattığı ruhum ve aklım, aklıma danışıp karara varıyorum. Fakir olmak, fakir kalmak neden fazilet olsun, nasıl bir hal ki övgüye mazhar olsun. Fakirlik süreçle alakalı her birimizin tadacağı, yaşayacağı bir hal olabilir. Fakir kalmak, fakir olmayı bir mertebe ve fazilet olarak görmek ise değil fazilet tam manasıyla ahmaklıktır.
Yaşamak gayret etmek, yaşamak mücadele içinde olmak, yaşamak halen hazırdaki sorun ve sıkıntıları yok etme çabasının yanında her günü bir öncekinden daha sağlıklı, varlıklı, bolluk içinde şen şakrak yaşamaktır. Sahip olunan, üretilen, çoğaltılan ne varsa paylaşmak, tatlı dilimizi, gülümsemelerimizi nasıl çevremizdeki insanlara sunuyorsak, somut varlıkları da analitik bir düşünme, irdeleme ve değerlendirme neticesinde paylaşmaktır. Fakirlik yaşamsal döngü içerisinde ihtiyaç duyulan nesne ve ürünlere ulaşamamak, sahip olamamak, sahip olduğun ne varsa bazı düzenbazların inisiyatifi ile aslı astarı olmayan ezberlerle vermek, bağışlamak, sunmak değildir. Çalışmamak, üretmemek, çoğaltmamak, miskinleşmek, tembellik ise fazilet sözcüğü ile yan yana getirilemeyeceği gibi tamamıyla tezattır.
Yaratılanlar içinde ne büyük kıvanç ki, insansın, insan olmanın gereği, onurlu, seviyeli, çağdaş bir hayat sürmek, var oluşumuza sebep yaratana da her an teşekkür etmek, minnet etmek, müteşekkir olmaktır. Kimin hangi laf çevirmesini hangi dayatmasını hangi kurnazca ezber anlatımlarını dinleyip de fakirliğin fazilet olduğuna inanır, kanar, aldatılır insan, şaşmamak, afallamamak mümkün değil. La Fontaine der ki "Hiçbir başarıya papatyalı yollardan geçerek ulaşılmaz" kabul, gayret, mücadele çalışmak, üretmek gerek. Yaşamak, doğru, dürüst, adil, zarif, adaletli, paylaşarak var olmak, insan olup hep doğru insan kalmak başarmak, insan olmanın zirvesine ulaşmaktır. Bir insan, tek insan tüm güzel olan şeyleri var edemez, sürekli hale getiremez. İnsanların üremesi çoğalması topluluk halinde yaşaması da bu sebepledir. İnsan onurlu sağlıklı elbirliği ile daha güzel bir dünya daha güzel bir yaşamın işçisi emekçisidir. İnsanın on binlerce farklı türden yaratılmış canlıdan farkı ise aklı ve duyguları, hafızası, dimağıdır. Her insan sadece kendi yaşamsal döngüsünü kurma, çalışma, üretme ile sorumlu değil, daha mutlu ve yaşama tadı yüksek, mutlu, barış içerisinde ki dünyanın da yapı taşıdır.

Yazarın Diğer Yazıları