Cambaz

Ekseriyetle bilirsiniz de, literatür şöyle tanımlıyor, cambaz; 1.yerde, at üstünde, yüksek bir yere gerilmiş telde, bisiklet, motosiklet vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösteriler yapan kimse.2. at alıp ya da yetiştirip satan kimse. Yazımda ki konu, tema zati cambazla alakalı değil, “Topkapılı Cambaz Mehmet Bey” ile ilgili okuduğum ve yıllar yılı geçmiş, ilk defa okuyup haberdar olduğum bir kahramanlık öyküsü, bayraktarlığını, liderliğini Topkapılı Cambaz Mehmet Bey’in yaptığı.
..

Topkapılı Cambaz Mehmet Bey...
Tanır mısınız bu babayiğidi, adını duydunuz mu hiç? Milli mücadelemizin isimsiz kahramanlarından biridir Topkapılı Cambaz Mehmet Bey... Çanakkale savaşında Mustafa Kemal Atatürk ile tanışır. İlkokul 3. sınıf terk olan bu yiğit adam Atatürk tarafından mangaya onbaşı ilan edilir, başarılarından dolayı daha sonra çavuş yapılır. 
Çanakkale savaşı sona erince İstanbul'a dönen Topkapılı Cambaz Mehmet Bey, tulumbacılara katılır ve yangından yangına koşarken, İstanbul'da kabadayıları, bıçkınları, hırsızları, yan kesicileri etrafında toplayarak 5 bin kişilik bir ekip kurar. İstanbul işgal edildiği zaman Topkapılının bu ekibi adeta İstanbul'u zapt eder. Milli Mücadele için ne gerekirse Topkapılının liderliğini yaptığı bu Mim Mim grubu devreye girer. 
Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'a dönünce Topkapılı ziyaretine gider ve bir emri olup olmadığını sorar. Paşa; "Topkapılı sırası gelince söyleyeceğim. Zaten sen ne yapman gerektiğini bilirsin" der.
Her geçen gün işgalin dozunu artıran İngilizler savaş gemilerini boğaza demirlemiş ve zulme devam etmektedirler. Topkapılı durumu çok iyi tahlil ettiğinde, Paşa'nın Şişli'de kaldığı evin çevresine ve tüm giriş çıkışlara adamlarını yerleştirir ve Paşa'nın güvenliği için adeta etten bir duvar örer. Ancak Mustafa Kemal Paşa bu durumdan habersizdir. 
O günlerde Mustafa Kemal Paşa Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine atanır. Bunu duyan Topkapılı adamlarını toplar ve durumun ciddiyetini anlatır. Topkapılı ekibine "Paşamı Anadolu'ya gönderecekler. İngilizler O'nun gitmesinden korkar. Daha gitmeden suikast düzenlerler. Paşa'yı korumak bize düşer" der. Güvenliği artıran Topkapılı karakollardan çuvallar dolusu jandarma ve polis üniforması toplar, ekibini giydirir. 15 Mayıs günü Paşa'yı Samsun'a götürecek olan Bandırma vapuru limanda beklemektedir. Topkapılı 5 bin kişilik ekibi ile limanın her tarafını jandarma ve polis kıyafeti giymiş adamları ile sarar. Birçok adamı da hamal ya da seyyar satıcı kılığında bölgeye yerleşir. Topkapılının adamları dışında kimse giremez limana. Hatta boğazdaki balıkçı motorları ve sandallarını adamları ile dolduran Topkapılı Cambaz Mehmet Bey, denizden de Bandırma Vapuruna inanılmaz bir güvenlik koridoru oluşturur. İngilizleri çok iyi tahlil eden Topkapılı Bandırma Vapurunun içini de kamarot ve çımacı kılığına soktuğu adamları ile doldurur. Mustafa Kemal Paşa güven içinde Samsun'a hareket eder ve Anadolu'daki kurtuluş hareketini başlatır. 
Topkapılının liderliğindeki o dönem İstanbul'unun kabadayı, yankesici, hırsız ve arabacılarından oluşan Mim Mim grubu, İstanbul'da depolarda ve karakollarda bulunan silah ve cephanelerinin Anadolu'ya kaçırılmasında çok büyük bir görev üstlenir ve adeta Kurtuluş Mücadelemizin ilk lojistik ordusunu oluşturur. 
..
Topkapılı Cambaz Mehmet Bey’in yaşanmış, milli mücadelemiz de önemli yeri ve katkısı olan hikâyesini okudunuz. Ne yapalım, birlikte düşünelim. Cambaz Mehmet ve grubundakilerin kimler olduğu, bu direniş ve mücadele esnasının öncesinde neler yaptığı alenen anlatılmış. O insanlar ki hırsızlık, yankesicilik vb gibi işlerle uğraşıyorlarmış. Dinleri, inançları, mezhepleri ne imiş bilmiyorum. Bu kişilerin etnik bir aidiyetleri var mıdır, bilmiyorum. Tahsilleri, kariyerleri, sanatları, kabiliyetleri, zenginlikleri nedir diye yazsam, afaki bir soru değil mi? Osmanlının çöküşü alametleri ve Cumhuriyete giden yolda “Mustafa Kemal Atatürk” dehasına inanıp güven duyan vatan evlatları. Sizler ne düşünür nasıl bir tavır alırsınız bilemem. Topkapılı Cambaz Mehmet Bey ve grubunda ki tüm cengâverleri sevgim ve saygımla anıyor ruhları şad olsun, rahmet olsun diyorum. Bu vatan ismini bildiğimiz, sözlü ve yazılı tarihin bize bildirdiği üç yüz, beş yüz kişinin çok ötesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün deha olduğuna ve liderliğine inanmış güvenmiş milyonların çabası ve uğraşıyla kurtarılmış, var edilmiştir, ne mutlu ki böyle bir ceddin evlatlarıyız.
Mir Murat Demir