Yeni Müfredat

Okulların açılmasına az bir zaman kala müfredat yine değişti. Artık klasikleşen bu olay ne öğrencileri, ne öğretmenleri, ne velileri, ne akademisyenleri kısacası kimseyi tatmin etmiyor. Hatta ve hatta müfredatı hazırlayanları bile tatmin etmiyor ki neredeyse her yıl değişip tartışmaları da beraberinde getiriyor. Öğretmenler daha müfredatı öğrenmeden yeni müfredatla karşı karşıya kalıyorlar. Hal böyle olunca yazboz tahtasına dönüyor. Bugün milyonlarca öğrenci, öğretmen ve velileri ilgilendiren bu konu yine tartışma konusu olmuş durumda. Peki neden daha geniş kapsamlı bir araştırmayla müfredat hazırlanmaz. Çok mu zor? Bunu yapmak. Aslında değildir. Ülkemizde bir sürü akademisyen bilim adamları var. En doğrusu herkesin kabul edeceği bir müfredat programı olmasıdır. Atatürk’e müfredatta az yer verildiği tartışmaları yine bütün tv kanallarında almış başını gidiyor. Her ne olursa olsun Atatürk ülkemizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu olduğu asla ve asla unutulmamalıdır. Hazırlanan müfredatta Atatürk kesinlikle olmazsa olmazlardan olmalıdır. Bugün neden bu konu tartışma haline getiriliyor onu da anlamak mümkün değildir.

Yapılan her değişiklikten sonra yeni tartışmalarda beraberinde geliyor. İktidar partisi değişikliği savunurken, muhalefet partileri bu değişiklikleri kabul etmiyor. Kimin haklı kimin haksız olduğunu bilmekte zor gibi gözüküyor. Çünkü içeriği tam olarak bizlerde bilemiyoruz. Araştırıp bakmak lazım. Ama görünen o ki bu konu daha çok tartışılıp ele alınacaktır. Kimin haklı kimin haksız olduğuna ancak okullar bitiğinde tekrar müfredatın değişip değişmediğini gördüğümüzde karar vereceğiz. Eğer bu seferde sezon finali yapılır değişilirse işte o zaman müfredatı hazırlayanları büyük eleştiriler bekliyor demektir. Bence ortak akılla çoğulcu bir müfredat hazırlanıp sunulması gerekiyor. Toplumun her kesiminde kabul görecek bir müfredat olmalıdır. Umarım bir gün bunu da ülke olarak başarırız.