Tütün ihracatında hedef 1 milyar dolar

Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünlerinden tütün, Türkiye'de farklı coğrafyalarda üretilen, yaklaşık 56 bin üretici ailenin geçim kaynağı olan bir tarım ürünü.

Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden tütün, Türkiye’de farklı coğrafyalarda üretilen, yaklaşık 56 bin üretici ailenin geçim kaynağı olan bir tarım ürünü.

 

Gıda ürünleri dışında dünya genelinde üretimi en fazla yapılan tarım ürünü olan tütün, istihdam yanında, ihracat ve vergi gelirleri açısından geniş kitleleri ilgilendiren bir bitki.

 

Tütün mamülleri üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 7’ler civarında dolaştığını, tütün sektöründen elde edilen ÖTV tutarının 2018 yılında 42 milyar TL’yi aştığını, 2019 yılında ise 50,3 TL’ye ulaştığını dikkate aldığımızda tütün sektörünün ekonomimize katkısı daha net ortaya çıkıyor. ÖTV ve KDV toplamda yıllık 60 milyar TL’nin üzerinde vergi geliri tütün sektöründen elde ediliyor.

 

Türkiye’de tütün ihracatçılarımın tamamını bünyesinde barındıran Ege Tütün İhracatçıları Birliğimizin kayıtlarına göre Türkiye’nin tütün ve tütün mamulleri ihracatı yıllık 900 milyon dolar ile 1 milyar dolar bandında seyir izliyor.

 

2018 yılını 1 milyar 11 milyon dolarlık ihracat rakamıyla geride bırakan tütün sektörümüz, 2019 yılında 909 milyon dolarlık dövizi ülkemize kazandırdı.

 

2020 yılının ilk yarısındaki ihracatımız ise; 426 milyon 265 milyon dolar şeklinde gerçekleşti. 2019 yılının ilk yarısındaki ihracatımız ise 453 milyon 38 milyon dolardı.

 

2020 yılının ilk yarısında tütün mamulleri ihracatımız 213,5 milyon dolar olurken, tütün mamulleri ihracatında ilk sırayı 26 milyon dolarlık tutarla Suudi Arabistan aldı. Irak, 21.5 milyon dolarlık tutarla ikinci, Malta 19 milyon dolarlık tütün mamulleri talebiyle üçüncü sırada yer aldı. Tütün mamulleri ihraç ettiğimiz ülke sayısı 48 oldu.

 

Yaprak tütün ihracatından Türkiye 129 milyon dolar döviz geliri elde ederken ihracat yaptığımız ülkeler arasında ilk sıranın sahibi 33 milyon dolarlık tutarla ABD oldu. Endonezya’ya 13 milyon dolarlık, Polonya’ya 11,5 milyon dolarlık yaprak tütün ihraç ettik. 83,5 milyon dolarlık döviz geliri elde ettiğimiz kıyılmış, sarmalık tütün ve nargile tütün ihracatında İran 47 milyon dolarlık Türk tütünü tercih etti.

 

Pandemi döneminde dünya genelinde sokağa çıkma kısıtlamalarının yoğun yaşanması nedeniyle nargile salonlarının kapalı kalması nedeniyle nargile tütünü ihracatında bir daralma yaşanmakla birlikte, nargile tütünü ihracatı dışında sorun yaşamadık.

 

2020 yılının ikinci yarısında pandemide ikinci ve büyük bir dalga yaşanmadığı takdirde tütün ihracatında önemli bir daralma yaşanmasını beklemiyoruz. 2020 yılının ikinci yarısında ihracatta 1 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyoruz.

 

Türkiye’de 7 coğrafi bölgemizin 6 tanesinde tütün üretimi yapılıyor. 2018 yılı verilerine göre 55 bin 871 üretici, 935 bin dönüm arazide, 75 bin 276 ton tütün üretimi gerçekleştirdi.

 

Türkiye, dünya genelinde 185 bin ton seviyesinde olan oryantal tip tütün üretiminde yüzde 32’lik payla dünya lideri konumunda yer alıyor.

 

Tütün üretiminde sürdürülebilirliği sağlayabilmenin yolunun sözleşmeli üretimden geçtiğine inanıyoruz. Hem üretici, hem de ihracatçılarımız için sözleşmeli üretim doğru model. Bu sadece üreticilerin üretimde kalacağına inanıyoruz. O nedenle, Türkiye’deki tütün üretiminin yüzde 87’si sözleşmeli üretimle elde ediyoruz.

 

Türkiye’de tütüncülük sektörü, son yıllarda sektörü tehdit eder boyutta büyüyen, kaçak tütün ticareti yapanlara karşı haksız rekabetle karşı karşıya kalmıştı.

 

Türk tütününün sürdürülebilirliği açısından 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapılarak ticari amaçla makaron veya yaprak sigarı kağıdının doldurulmuş şekilde satışına 1 Temmuz itibariyle yasak getirildi.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlar da aynı yasa kapsamında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak. Ancak, yasadaki bu uygulama 2021 yılına ertelendi.

 

Ülke ekonomisini, ihracatını, çiftçinin gelirini ve sektörün yasal ticaretini korumak ve güçlendirmek adına izinsiz tütün ticareti yapanlara getirilecek bu yaptırım yasa dışı tütün ticaretini büyük ölçüde sonlandıracaktır. Önümüzdeki sene yasanın bu maddesi de yürürlüğe girdiğinde Türk tütün tarımı ve ihracatını korumak ve geliştirmek adına yapılmış bu düzenlemenin tam anlamıyla başarıya ulaşacağına eminim.

 

Kendi topraklarımızda kendi ürünümüze sahip çıkarak global tütün pazarında söz sahibi olmaya devam edeceğiz. Uluslararası piyasalarda markalaşmış Türk tütününü koruyabilmek için bu adımları atmamız gerekiyordu. Türkiye, bu sorunu 2017 yılında teşhis etti ama ceza uygulaması çeşitli nedenlerle ertelendi.

 

Bu yıl ise sarmalık tütünün, makaron içine doldurulmuş olarak veya yaprak sigara kağıdına sarılmış olarak satışına ceza uygulanmaya başlandı. Bu gelişme uluslararası piyasalarda markalaşmış Türk tütün tarımının sürdürülebilirliği için çok önemli bir adım oldu. Yetkililere buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.

 

Türkiye’de tütün üretiminin ve ihracatının sürdürülebilirliği için Akhisar’da bulunan ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi bünyesinde eğitim hayatını devam ettiren Tütün Eksperliği Yüksekokulu’nun Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bünyesine Alınmasının faydalı olacağına inanıyoruz.

2020 yılının ikinci yarısında da ihracatımızın artması için çalışmaya devam edeceğiz.

 

Ömer Celal UMUR

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

Bakmadan Geçme