Türkiye'de Kadın Olmak

'Dünyada hiç bir milletin kadını 'Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim,' diyemez' Ulu Önder Mustafa Kemal'in sözüyle başlamak istiyorum yazıma. 'Hangi ülkenin kur

“Dünyada hiç bir milletin kadını “Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim,” diyemez” Ulu Önder Mustafa Kemal’in sözüyle başlamak istiyorum yazıma. ‘Hangi ülkenin kuruluşunda kadınların emeği en az cephede savaşan erkekler kadar çok olmuştur? Hatta cephede savaşacak, canları uğruna cepheye silah taşıyacak kadar. Türkiye böyle kadın eliyle kurulmuş bir ülkedir’   Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda Atatürk’ün en çok üzerinde durduğu konulardan birisi de Türk kadınının aydın bir kadın olmasıydı, kadına verilen değerin en güzel örneğidir onun yaptığı bütün devrimler. Kadın erkek eşitliğini savunuyorum, bahsettiğim eşitlik tek kolum ile aynı yükü kaldırım diyen bir eşitlik değil. Eşitlik dediğim şey güçsel olarak bir eşitlik değildir ve hiçbir zamanda olmayacaktır. Çünkü yaratılış gereği böyle bir eşitlik söz konusu bile olamaz. Kadının yaratılışında bir naziklik olduğu için bunu söylüyorum. Dile getirdiğim eşitlik hak eşitliği, mesela özgürce düşünebilme hakkı gibi çoğu kadının kocası tarafından elinden alınmak istenen bir haktır, yaşama hakkı gibi, töre davalarında kurşuna maruz kalmaması gibi.   Türkiye’de kadın olmak zor, hep zor muydu? Bu soruya cevap aramak istiyorum. Hep mi zordu, kadın olmak neden zor? Bir dönemde ülkemizde töre cinayetleri haber manşetlerinde yerini almıştı, şimdilerdeyse kadına şiddet ve tecavüz olayları gündemi sık sık meşgul ediyor. Savunduğumuz ve sözünü ettiğimiz eşitlik işte tam bu noktada yitip gittiğini gösteriyor ve en acı tarafı da hukuki yollarda bile eşitlikten bahsetmenin artık çok güç olduğu.   Yaşanan olayları bir bir sıralamak istemiyorum o yüzden son yaşadığımız utançla ilgili birkaç yorum yaparak devam etmeyi tercih ediyorum. Yozgat’ta engelli bir kadın tecavüze uğruyor ve buna kimsenin ses çıkarmıyor olması büyük ayıp. Eskiler şöyle derdi bir şey olduğunda senin anana, bacına yapılsa hoşuna gider mi? Bu soruyu kendine sormayı bırakmış bireyler olacak kadar mı insanlıktan uzaklaştınız diye birçok hakareti sıralama isteğim var da söylemiyorum. Bir kadın olarak bunları yazıyor olmak bile beni geriyorken, tüm bu olayları yaşayan kadınların ruh halini düşünmek bile istemiyorum. Ne istiyorsunuz siz kadınlardan? Otobüste taciz etme derdinde, açık kıyafetli olsa gözlerinizle süzme derdindesiniz, ey Adem oğlu bu kadar mı düştün nefsinin peşine? Ahlaki değerlerine sahip çıkan bir toplum olmayı unuttuk. KADINA DEĞER vermek denince akıllara lütfen eline bir buket çiçek alıp gitmek gelmesin artık, kadının hür bir birey olduğunu savunmaktır verdiğiniz değer.   Müslüman bir ülkede inandığı dinin peygamberi “Cennet anaların ayakları altındadır” demişken nasıl oluyor da hala bunca olay yaşanıyor düşündürücü!   Feminist gruplar kadın haklarını savunmak, tecavüzlere dikkat çekmek ve engellenmesi konusunda sosyal medya hesaplarında ses olmaya çalışıyor, eylemler yapıyor ama yeterli değil. Sadece bir düşünceyi benimsemiş bir grubun tek başına mücadele vereceği bir konu değildir bu. Hukuki düzenlemeler yapmak hiç zor değil ülkemizde bu kadınların aleyhine değil lehine olmalıdır, hatta pozitif ayrımcılık beni rahatsız eden bir kavram olsa da ceza konusunda bu ayrım yapılmalıdır.   Sözlerime başladığım gibi Atam’ın sözleriyle noktalamak istiyorum “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” Kurduğu ülkede kadına verdiği önemin bir gün anlaşılmasını umut ediyor, Cumhuriyet kadını olmakla gurur duyuyor ve biz kadınları yücelttiği için Atama özlem ve saygıyla anıyorum.

Bakmadan Geçme