Turizm Haftası Mesajı

Çetin Şişman Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürü

İnsanoğlunun yerleşik düzene geçip bugünkü uygarlığın temellerini atmaya başladığı çağlardan beri ülkemiz, binlerce yıllık süreç içerisinde çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Anadolu’dan gelip geçen her uygarlık sadece anıtları, heykelleri, el sanatlarıyla değil bilimiyle, kültürüyle de eşsiz bir zenginliği bizlere miras bırakmıştır. Günümüzde başka ülkelere pek nasip olmayacak şekilde çeşitlilik ve özgünlük içeren tarihi eserlere ve kültüre sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.

Kuşkusuz “Medeniyetlerin Beşiği” tanımlamasını fazlasıyla hak eden ülkemiz sadece tarihsel miras alanında değil, başka alanlarda da imrenilecek bir zenginliğe sahiptir. Eşsiz güzellikteki denizleri, nehirleri, gölleri, yaylaları, dağları, ovaları, ormanlarıyla sizi karşılayan topografyası; dört mevsimi doyasıya yaşatan iklimi; lezzetli yemekleri ve sayamayacağımız daha birçok özelliğiyle Türkiye’nin dünya turizminin ileri gelen ülkeleri arasında yer almasını sağlamıştır.

Ülkemizde turizm denilince akla “deniz-kum-güneş” üçlüsünün geldiği bir gerçek. Yıl boyu işlerinde yorulan ziyaretçilerin tatil döneminde bu üçlüyü tercih ederek dinlenmek istemelerini elbette normal karşılıyoruz. Ancak turizmin sadece bundan ibaret olmadığını, ziyaretçilerin de bu döngünün dışına çıkıp başka yerleri gezip görmeyi istediğini, alternatif turizm faaliyetlerine katıldıklarını gözlüyoruz. Her yıl Türkiye’de ve dünyada milyonlarca turist, bu türden yerleri ziyaret ediyor; farklı coğrafyaları geziyor, farklı uygarlıklara ait eserleri görmek ve farklı kültürlerin yemeklerini tatmak istiyor. 

Malatya’mız işte tam bu noktada potansiyelini harekete geçirip bunu turizm sayesinde ekonomik bir katma değere dönüştürmeyi hedefliyor. 

Malatya’mız da ülkemizdeki birçok şehir gibi dünyada yerleşik yaşama geçişin en erken dönemlerine tanık olmuş, geçmişi binlerce yıl ötesine uzanan bir şehirdir.

Tarih alanındaki bu zenginliğin en belirgin örneğini Arslantepe’de görüyoruz. 1930’lu yıllarda kazıların başladığı ve 1961 yılından beri, içerisinde Türkiye ve başka ülkelerden uzmanların yer aldığı İtalyan La Sapienza Üniversitesi Kazı Heyeti yönetiminde kazılan, araştırılan, hakkında çok sayıda bilimsel yayın yapılan Arslantepe, dünyada bugüne kadar ortaya çıkarılabilmiş “en eski kerpiç saray yapısı”, duvar resimleri, bir devlet organizasyonunun kanıtı olan binlerce mühür ve müzemizde sergilenen eserlerle bize insanlığın tarihinde Malatya’nın da özel bir yeri olduğunu kanıtlıyor. 

Arslantepe’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaları yapmış; başvuruda bulunmuştuk. 2014 yılından beri süreç devam ediyordu; 2020 yılında karar çıkması bekleniyordu, ancak pandemi sebebiyle planlanan toplantılar yapılamayınca, karar açıklanamadı. 2021 yılı Temmuz ayında Arslantepe’nin kalıcı listeye giriş müjdesini almayı ümit ediyoruz. 

Arslantepe’nin yanında turizmde kullanabileceğimizi düşündüğümüz başka tarihi zenginliklerimiz de bulunuyor. 

19. yüzyıl ortalarına kadar Malatya’nın şehir merkezi olmuş Eski Malatya, yani Battalgazi, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı ve birkaç yıl sonra 800. yaş gününü kutlayacağımız Ulu Camisi başta olmak üzere diğer cami ve mescitleri, türbeleri, Roma surlarıyla ziyaretçilerine sanki zaman tünelinde geziyormuş izlenimi vermektedir.

Somuncu Baba Türbesi, Tohma Kanyonu, Günpınar Şelalesi, nice eser ve güzellikleriyle Darende ilçemiz; kanyonları, tarihi eserleri ve konaklarıyla Arapgir ilçemiz; Sultansuyu Harası ve Levent Vadisiyle Akçadağ ilçemiz ziyaretçilerini ağırlıyor. 

Elbette her ilçemizin burada sayamayacağımız kadar çok eseri, zenginliği var ve onlar da ziyaretçilerini beklemektedir.

Şehrimizi turizmde kalkındırmak adına kurum olarak tek başımıza çaba harcamıyoruz. Faaliyetlerimizde şehrimizin diğer kurumlarının da desteğini alıyoruz. Onlar da müstakil tanıtım, turizm faaliyetinde bulunuyor ve biz de kendilerine destek vermeye gayret ediyoruz.

Büyükşehir, Battalgazi ve Yeşilyurt belediyeleri Malatya’nın tanıtımı için çok önemli çalışmalara imza atıyorlar. Belediyelerimizin faaliyetleriyle ilimize çok sayıda müze kazandırmış olmaları bunun en canlı göstergesidir. Diğer ilçe belediyelerimiz de tanıtım için çaba harcıyor, değerlerini ön plana çıkarmak için faaliyette bulunuyorlar. Kendileriyle her zaman işbirliği içerisinde çalışmaktan onur duyuyoruz. 

Kurulduğu günden beri Malatya’nın ekonomisinin gelişmesi için çaba harcayan Fırat Kalkınma Ajansının tanıtım alanında yaptığı faaliyetleri, katkıyı anmadan geçemeyiz. Ajans hem projelerimize destek veriyor ve hem de bizzat şehrimizdeki turizm ve tanıtım faaliyetlerine yön veriyor.

Ancak unutmamak gerekir ki turizmin en önemli diğer unsuru ise özel sektörümüzdür. Turizm sonuçta bir hizmet işidir. Bizler tanıtım ve koruma noktasında üzerimize düşeni yaparken şehre asıl turist getirecek sektörün özel sektör olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda turizm paydaşlarımızla ile sürekli irtibat kurarak hem sektörümüzün sorunlarını çözmeye gayret ediyor hem de ortak projeler üretmeye çalışıyoruz. 

Malatya turizminin geleceğinden umutluyuz. Bunu son zamanlarda yapılan bazı faaliyetlerle gördük. 

Bakanlığımızın “İller ve Destinasyonlar Tanıtım Çalışması” kapsamında ilimizde düzenlediğimiz “Turizm Paydaşları Toplantısında” şehrimizde turizm alanında faaliyet gösterecek sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi kararı alınmıştı. Bu karar doğrultusunda Malatya mutfağını tanıtma gayesiyle bu yıl kurulan Malatya Gastronomi, Turizm ve Tanıtım Derneği, ana gayesi Malatya mutfağını tanıtmak olsa da şehrimizin başka değerlerinin de tanıtılmasını sağlayan organizasyonlara imza attı. Bu kapsamda Türkiye’nin önemli gastronomi yazarları şehrimize gelip ses getiren yayınlar yaptılar. Dernek, Malatya adıyla özdeşleşmiş dünyanın en lezzetli kayısını tanıtmak için Kayısı Çiçeği Şenlikleri düzenlenmesine öncülük etti. Müdürlük olarak bu tür sivil toplum kuruluşlarına destek vermeye devam edeceğiz.

Ayrıca Müdürlük olarak Malatya mutfak ve kültürünün yaşatılması adına kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak hareket ederek projeler yapmaktayız.  Hedefimiz Malatya mutfağımızı UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Gastronomi alanında üye yapmaktır. Bu kapsamda Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz ve Fırat Kalkınma Ajansı ile 2021 yılı yaz aylarında Malatya Mutfak Okulu/Akademisi projemizi bitirmiş olacağız. Bu proje bittiğinde yapılacak olan okul, Malatya mutfak ve kültürünün gelecek nesillere taşınmasında ana merkez olacaktır.

Malatya’nın tanıtımına önemli katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu tür etkinlik ve projelere Valiliğimizin, belediyelerimizin, turizm paydaşlarımızın destek vermesi ve el birliğiyle hareket etmemiz, gelecekte yapılacak faaliyetlerimiz açısından da umut verici olmaktadır. 

Dünya genelinde yaşanan salgın nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde ve ilimizde de turizm faaliyetleri istenilen seviyede değildir. Ümit ediyoruz ki salgının yok olmasıyla beraber Malatya’mızın turizmini daha iyi noktalara taşıma gayreti içerisinde olacağımızdan şüpheniz olmasın. 

Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan “Turizm Haftası” münasebetiyle turizm sektörü mensuplarına ve bu alanda hizmet üreten tüm kurum ve kuruluşlarımız ile vatandaşlarımıza değerli katkılarından dolayı teşekkür eder, önümüzdeki turizm sezonunun ilimiz ve ülkemiz adına verimli geçmesini temenni ederim.

Çetin Şişman
Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürü
 

Bakmadan Geçme