Tabi ki Çilek !

Akıp giden yaşam günlerimiz ve farkın da olamadığımız,farkına varamadığımız ne çok şey.Hayatımıza etken olayacaksa,olaya etkili olamayacaksak,aksın gitsin akışın da.Ruhlarımızı teskin etmek,zor yakaladığımız huzuru kaçırmamak adına,çok da kurcalamıyoruz,

Akıp giden yaşam günlerimiz ve farkın da olamadığımız,farkına varamadığımız ne çok şey.Hayatımıza etken olayacaksa,olaya etkili olamayacaksak,aksın gitsin akışın da.Ruhlarımızı teskin etmek,zor yakaladığımız huzuru kaçırmamak adına,çok da kurcalamıyoruz, İrdelemiyoruz çok şeyi.Yazıma alıntı yaptığım güncel bir yaşanmışlık ise gündem dışı bırakılacak bir konu,durum değildir. “” 9 yaşındaki Melike, derslerinde başarısız oldu. Pideci baba, kızının durumunu Üstün Zekalılar Derneği Başkanı’na anlattı. Verdiği cevaplarla üstün zekalıları sollayan küçük kız ise bir dahi çıktı… İstanbul’da okulda başarısız olan Melike Erbaş(9) zeka seviyesiyle şaşırttı. Erbaş çiftinin tek çocuğu olan Melike’nin okul hayatı sancılı geçti. Okuma-yazma konusunda yaşıtlarının gerisinde kaldı. Hem derslerinde hem de sınıf ortamında kendisinden istenen başarı ve uyumu yakalayamadı. Küçük kız, okula gitmek istemeyince aile zor durumda kaldı. Sancılı süreç, yıllardır pidecilik yaparak geçimini sağlayan baba Fevzi Erbaş‘ın durumu, daimi müşterisi Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun‘a anlatmasıyla son buldu. Bu aşamadan sora Melike’nin zekasının aslında bir hazineolduğu tespit edildi. Coşkun, “tembel” denilen Melike’ye bazı sorular yöneltti. Çocuğun verdiği cevaplar ise üstün zekalı ve dahi çocukların seviyesindeydi. Küçük kızdaki ışığı gören Coşkun, Melike’nin zeka testine tabi tutulmasını istedi. Küçük kız, uzman psikologlar tarafından yapılan zeka testleri sonucunda üstün zekalıları solladı. Çocuğun binde 1 oranında görülen “dahi”düzeyinde olduğu belirlendi. Baba Erbaş ise gerçeği öğrenince sevinçten havalara uçtu. Özel eğitim bünyesine alınan Melike’ye geleceğin bilim insanı gözüyle bakılıyor. ***Keşfe götüren diyalog Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun’un, Melike’yi keşfetmesine neden olan diyalog şöyle: *Kaç yaşındasın? Melike: Neden merak ettiğini merak ettim. *Sence, ‘kalem-çilek elma ve muz’ sıralamasında hangisi farklıdır? Melike: Tabii çilek. *Neden? Melike: Çünkü elma ve muz ağaçta olur. Kalem de ağaçtan yapılır. Çilek, ağaçta değil yerde yetişir. ‘Sürekli sorgularlar’ Melike’yi keşfeden Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Tunahan Coşkun, üstün zekalı ya da dahi olarak adlandırılan çocukların özelliklerine ilişkin konuştu: “Dahi çocuklar, yüksek özgüvene sahiptir. Merak duydukları şeyleri öğrenmeden rahat edemezler, sürekli sorgularlar. Mimar olmak istiyor Dahi çocuk Melike Erbaş, okulun kendisi için sıkıcı geldiğini söyledi. Çok soru sorduğunu ve her şeyi merak ettiğini belirten Melike, “Büyüyünce mimar olmak istiyorum. İlk olarak bir ev çizeceğim ve o evde ailemle yaşayacağım” dedi. “” Belirttiğim gibi güncel ve yaşanan bu olaydan herkesin,hepimizin alacağı o kadar çok mesaj var ki.Düşünce tarzımızı çok boyutlu ve geniş açılı hale getirmek,bizleri mutlak doğruya götürecektir.Diğer bir önemli mesele de iletişim için de,yakın çevremiz de olsun ya da olmasın melikelerin farkına varmak.Ne bileyim,belki de melike bu farkındalığın sonun da,on beş,yirmi yıl sonra vatanımız da önemli sanat eserlerine imza atan bir mimar olacak.Hayalimizi daha da yükseltelim,kendi gibi gizli bakışta olan yüzlerce gencimize,yol gösterici,ışık olacak.Bildiğimiz bir etkilenme,etkileşim içerikli söz vardır,bilirsiniz; “bir çivi bir nalı,bir nal bir atı,bir at bir süvariyi,bir süvari bir mangayı,bir manga bir takımı,bir takım bir bölüğü,bir bölük bir orduyu,bir ordu bir ülkeyi başarıya taşır. Mir Murat Demir

Bakmadan Geçme