Sosyal güvenlik sistemi güçlendirilmelidir

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR ÇALIŞTAYI YAPILDI

            CHP Emek Büroları tarafından düzenlenen “Sosyal Güvenlik Sistemi ve EYT Çalıştayı”, 22 Ekim 2018 tarihinde, Ankara’da, emeklilikte yaşa takılan yurttaşların, emek örgütü temsilcilerinin, akademisyenlerin ve uzmanların katılımıyla gerçekleştirildi. Çalıştay’da Türkiye’de yürürlükte olan sosyal güvenlik ve emeklilik sistemi, emekli aylıkları, emeklilikte yaşa takılma sorunu ve emeklilerin sorunları detaylarıyla tartışıldı.

            9 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olan yurttaşlar, kadınlarda 20, erkeklerde ise 25 yıl sigortalılık süresi ve gerekli prim gün sayısını doldurarak emekli olabilme hakkına sahipti. Ancak 1999 yılında yapılan değişiklikle emeklilikte yaş şartı getirildi ve bu koşul geçmişe de yürütüldü. Böylece yaklaşık 6 milyonluk bir nüfusun emeklilik koşulları, çalışmaya devam ettikleri sırada değiştirildi, emeklilik koşulları ağırlaştırıldı. Sigortalılık süresini ve primini doldurduğu halde henüz emeklilik yaşı gelmediği için emekli olamayan yurttaşlar, kendilerini “emeklilikte yaşa takılanlar” olarak adlandırarak yıllardır ellerinden alınan haklarının iadesi için çaba gösteriyor, mücadele ediyorlar.

            Siyasal iktidar tarafından mevcut durum, talepler ve hatta rakamlar gerçekliğinden kopartılarak, “38 yaşında emekliliğe”, “maliyete” ve “sosyal güvenlik sisteminin altından kalkamayacağı bir yüke” indirgenmiştir.

            “Sosyal Güvenlik Sistemi ve EYT Çalıştayı” ise bu yaklaşımın aksine somut veriler ve olgular ışığında sorunu mercek altına almış ve EYT sorununa çözüm üretirken sosyal güvenlik sistemini de güçlendirecek bir modelin mümkün olduğunu gözler önüne sermiştir. Bu çerçevede çalıştay katılımcıları aşağıdaki hususlarda ortaklaşmışlardır:

  • Emeklilikte yaşa takılma sorununa çözüm üretilmelidir. Çalışma yaşamına girdiğinde 20/25 yıl sigortalılık süresini ve gerekli prim gün sayısını doldurduğunda emekliliğe hak kazanacağını düşünen milyonlarca yurttaş, bir anda yaş koşulu ile karşı karşıya kalmıştır.  Bu özü itibariyle bir hak gaspıdır, Emeklilikte yaşa takılanlara, makul ve adilane bir çözüm üretilmesi gerekmektedir. Yaşa takılanlar için emeklilik yaşının düşürülmesi yoluyla yurttaşlarımıza emeklilik haklarının sosyal güvenlik sistemini zora sokmaksızın iade edilmesi mümkündür.
  • Emeklilik koşulları tüm yurttaşlar için yeniden düzenlenmelidir. 1999 yılında yapılan değişiklikle emeklilik yaşı önce 58-60’a, 2006 yılında yapılan değişiklikle de kademeli olarak 65’e yükseltilmiş, emeklilik için gereken prim gün sayıları artırılmıştır. Emeklilik yaşının kademeli artışına derhal son verilmeli; emeklilik yaşı, tüm yurttaşlar için ülke gerçeklerine uygun bir seviyeye çekilmelidir.
  • Emeklilikte prime takılan kadınların sorunu da çözülmelidir. Türkiye’de kadınlar emeklilikte sadece yaşa değil prime de takılmaktadır. Kadın nüfusun çok önemli bir bölümü kayıtlı istihdama geç yaşlarda girebildiği ve düzenli prim ödemesine sahip olmadığı için emeklilik yaşı gelse bile prim ya da sigortalılık süresi eksik olduğu için emekli olamamaktadır. Emeklilikte prime takılan kadınlar için de çözüm üretilmelidir.
  • Emekli aylıkları ve aylık bağlama oranları artırılmalıdır. Türkiye’de emeklilerin önemli bir kısmı, yaşamlarını idame ettirebilmek çalışmak zorunda kalıyorlar. 1999 ve 2006 yıllarında yapılan değişikliklerle emekli aylığı bağlama oranları düşürüldü. Mevcut emekli aylıkları çalışmadan insanca yaşamayı mümkün kılacak bir seviyeye yükseltilmeli ve emekli aylığı bağlama oranları artırılmalıdır. Böylece emekli yurttaşlar çalışmak zorunda kalmayacak; yeni istihdam olanakları ortaya çıkacak ve işsizliğe de çözüm üretilebilecektir.
  • Sosyal güvenlik sistemi güçlendirilmelidir. Emeklilik yaşının düşürülmesi ve emekli aylıklarının artırılması ek maliyete yol açacaktır. Kayıt dışı istihdamın kayıt altına alınması, sigortasız işçilerin sigortalanması, sigorta primlerini gerçek ücretlerin altında göstererek yapılan prim hırsızlığına son verilmesi, ücretlerin insanca yaşanacak seviyeye çekilmesi ve kadın istihdamının güçlendirilmesi yoluyla, sosyal güvenlik sisteminin prim gelirlerini büyütmek ve sistemi güçlendirmek mümkündür.
  • Sosyal güvenlikte bütüncül bir dönüşüm gerçekleştirilmelidir. Emeklilikte yaşa takılanlar sorunundan hareketle Türkiye’de bir bütün olarak emeklilik ve sosyal güvenlik sisteminde değişikliğe ihtiyaç vardır. Her sigorta dalında, malullükte, ölümde, analıkta, işsizlikte aranan prim koşulları yurttaşların sosyal güvenlik haklarına erişimini zorlaştırdığı gibi; bu kapsamda sağlanan ödeme ve gelirler yetersizdir. Dolayısıyla Türkiye’de emeklilikten başlayarak sosyal güvenliğin bütününü kapsayan gerçek bir reforma ihtiyaç vardır.

            Cumhuriyet Halk Partisi, bu sonuç bildirgesinde yer alan çözüm önerilerinin yaşama geçirilmesi için çaba ve mücadelesini büyüterek sürdürecektir!

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Çalıştayı’nda konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı eleştirerek                 “ Efendim çift maaş alacaklarmış. Sen de çift maaş alıyorsun. Sen çift maaş alırken iyi de sokaktaki vatandaş alırken mi kötü” diye konuştu. Çalıştay’da konuşan Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise “Mağdur kesimlerin taleplerini dikkate alarak, siyasetimizi bu talepler çerçevesinde şekillendiriyoruz. 6 milyon 300 bin kişiyi etkileyenler emeklilikte yaşa takılanlar konusuna çözüm üretmek, beklentileri karşılamak bizim görevimiz” dedi.

CHP Emek Büroları ‘Sosyal Güvenlik Sistemi ve EYT’ çalıştayı  gerçekleştirildi.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Emek Büroları Koordinatörü ve  CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba,  Emek Büroları’nın  Mayıs 2016’da yeniden organize edilerek şu anki yapısına kavuştuğunu,  yeni yapısıyla ilk kez 81 ilde örgütlenmeye başladığını belirterek, “Emek Büroları sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, emekçilerle temas kurmayı başardı. 5 Haziran 2017’de Kıdem Tazminatı, 18 Kasım 2017’de Taşeron İşçilik, 15 Ocak 2018’de OHAL Çalıştayı düzenleyerek, Türkiye’nin gündemindeki sorunlara çözüm aradık. Kıdem Tazminatı Çalıştayımızda 3 büyük konfederasyonu bir araya getirerek, kıdem tazminatı kazanımından geri adım atılmayacağını vurguladık. İktidar partisi, çalıştayımız üzerine kıdem tazminatı çalışmasını rafa kaldırmak zorunda kaldı. Ayrıca taşeron işçilere kadro verilmesi noktasında yapılan düzenleme, taleplerimizi tam olarak karşılamasa da, yaptığımız çalıştay, iktidar partisini taşeron düzenlemesini getirmek zorunda bıraktı.”dedi.

“Emek Büroları’nda yaygın olarak emekçilerin talepleri ve mağduriyetleri üzerine çalışıyoruz” ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Ağbaba, “ Mağdur kesimlerin taleplerini dikkate alarak, siyasetimizi bu talepler çerçevesinde şekillendiriyoruz. 6 milyon 300 bin kişiyi etkileyenler emeklilikte yaşa takılanlar konusuna çözüm üretmek, beklentileri karşılamak bizim görevimiz. Daha önceki çalıştaylarımızda olduğu gibi bu çalıştayımızın da sonuca hizmet etmesini ve sorunun çözümüne katkı sağlamasını ümit ediyoruz” dedi.

Ağbaba; “Sorun nereden kaynaklanıyor? Türkiye’de emeklilik için yaş şartı 1999 yılındaki yasal düzenlemeden sonra getirildi. Bu düzenleme, 1999’daki yasa çalışmasından önce sigortalı olan emekçilerimiz için bir hak gaspına dönüştü. Kişiler çalışmaya karar verdiklerinde, çalışma hayatına atıldıkları gün kuralları bilirler ve ona göre tercihte bulunurlar. Ne kadar süre çalışacağı, nasıl bir sosyal güvenlik şemsiyesinin altında olacağı bilirler ve ona göre bir tercihte bulunurlar. 6 milyon 300 bin kişi için maç başladıktan sonra kural değişti. Yılları gasp edilmiş oldu. 20 yıl çalışmak için başlayan birisi için yaş şartı getirilmiş olması 15 yılı bulan mağduriyetler yaşanmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çalıştayda yaptığı konuşmada ;    Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek “Her türlü israfı yapacaksın. Çift maaş alacaklarmış. Sen de çift maaş alıyorsun. Örneğin, aile yardımları sigortası olmasına rağmen erken emeklilik Finlandiya ve Almanya’da var. Kişi isterse erken emekli olabiliyor. Bütün bunlar akılcı politikalarla yapılır. Hesap kitap işidir bunlar. Emekliyi perişan edeceksiniz, emekli aylığını yarı yarıya düşüreceksiniz, çıkıp bunun hesabını vermek yerine yaşa takılanları eleştireceksiniz. Mart ayında sandığa gideceğiz, ders verecek olan sizlersiniz. Tercih sizin tercihiniz. Her türlü israfı yapacaksınız, yazlık saraylarda oturacaksınız, uçan saraylarda oturacaksınız, asgari ücretle dilekçe verene 801 lira emekli aylığı vereceksiniz, Sendikanın olduğu yerde kayıt dışı olmaz. Sendikanın yok edilmesinin, istenmemesinin sebebi bu. Kayıt dışıyı özendirmek. Efendim emeklilikte yaşa takılanlara hak verirsek 40 yıl bedavadan maaş alacakmışsınız. Ekonomide kurtuluş savaşı veriyorlarmış. Bu ekonomiyi kim bu hale getirdi? Siz hakkınıza sahip çıkmazsanız bile biz sizin hakkınıza sahip çıkacağız” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “38 yaşında emeklilik zaten olmaz. Hiç kimsede çıkmaz ortaya. Ama bir hak sahibiysem ben bu hakkı kullanmak isterim diyor. 750 milyar lira açık olacakmış. Bu rakam gerçekçi değildir. Bu rakamın verilmesinin 38 yaşında emeklilik lafının söylenmesinin sosyal güvenlik sisteminde bir düzenleme yapılmasının önünü kesmek istiyorlar. Vatandaşın ‘Kardeşim sen alacakları topluyor musun? Yoksa birilerine peşkeş mi çekiyorsun’ demesi lazım. Aile yardımı sigortası olsa kimse erken emeklilik arayışına girmez. Bu emekli aylığı ile geçinilemez diye defalarca anlattık. Asgari ücret üzerinden emeklilik dilekçenizi verirseniz 801 lira 55 kuruş alıyorsunuz. 2032 liradan 801 liraya düştü. Esnaf 906 lira emekli aylığı alacak. 2008’den önce ben emekli olmak istiyorum deseydi 2007 lira para geçecekti eline” dedi.

“Kayıt dışı çalışmayla mücadele iktidarların görevidir. Onlara en büyük desteği sendikalar ve STK’lar verir” diyen Kılıçdaroğlu; “ Bir kişi çalışıyor ama hiçbir kaydı yoktur. İki, kişi çalışıyor ama 1-2 hafta üzerinden prim ödeniyordur. Üç, ayda beş bin alıyorsa asgari ücret üzerinden prim ödeniyordur. Üçüncü havaalanında çalışan işçilerin taleplerinden biri bizim aylıklarımızı bankaya yatırındı. Bu kayıt dışı çalıştırıyorlar, sigorta primlerimizi yatırmıyorlar demek. Bu talebin gereği yerine getirilmedi.”ifadelerini kullandı.

Sayıştay’ın TBMM adına kamu harcamalarını denetleyen kurum olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Sayıştay sosyal güvenlik sistemine de bakacağım diyor. 83 milyar 55 milyon çalışanın aylığından kesiliyor ama götürülüp Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırılmıyor. Siyasi iktidar izin vermediği için tahsil etmiyor. Esnafta borcunu ödeyemiyor. Alacağın yüzde 99’una icra ve takibi yapılamıyor. Güçlü bir müfettiş kadrosu var, 1819 raporun 1313’ü hiçbir işleme konulmuyor. Siyasi iktidar ceza verilmesini istemiyor. Belediyeler de ödemiyor. Yanlarında çalıştırdıkları işçilerin aidatlarını ödemiyorlar. Devlette ödemiyor. Fatura sizlere çıkıyor. İktidar yapması gerekeni yapmıyor fatura vatandaşa çıkıyor” ifadelerini kullandı.

2 oturum halinde gerçekleştirilen çalıştayın 1. Oturumunda  Prof.Dr. Seyhan Erdoğdu, Siyaset Bilimci Dr.Ali Rıza Güngen ve Sosyal-İş Sendikası Uzmanı Onur Bakır,  2. Oturumunda ise SGK Uzmanı Özgür Erdursun, Emekli Sen Genel Başkanı Veli Baysülen, Av. Gülşah Deniz Atalar, EYT Temsilcisi Serap Yalçın Hoşhör ve Emine Kılıç sunum yaptılar.

Bakmadan Geçme