Ağbaba, Yoncalı Barajı İçin 3.Kez İhale Yapılacak
AĞBABA, MALATYA'NIN SU SORUNLARINI DİLE GETİRDİ
Plan Bütçe Komisyonunda Malatya'nın su sorunlarını dile getiren Veli Ağbaba, Yoncalı Barajı'nın 31 Aralık 2017 saat 16.30'da bitirileceği müjdesinin verildiğini belirterek “Görünen o ki ne baraj tamamlanacak ne de yüklenici firma sözünde duracak. Lütfen, Malatya halkına tutmayacağınız sözü vermeyin” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Plan ve Bütçe Komisyonunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın bütçesi görüşülürken bir konuşma yaparak Malatya'nın sulama sorunlarını ve çözüm önerilerini gündeme getirdi.
DERTLERİYLE BOĞUŞAN TARIM KENTİ
Malatya'nın Türkiye'nin en güzel kentlerinden biri olduğunu, sadece Türkiye'nin değil dünyanın da kayısı başkenti olduğunu belirterek sözlerine başlayan Ağbaba, “Malatya ürettiği tarım ürünleriyle tam anlamıyla bir tarım kenti durumunda. Hekimhan ceviziyle, Yeşilyurt kirazıyla, Doğanşehir elmasıyla, Arapgir üzümüyle, Doğanyol narıyla, Akçadağ armuduyla ünlü. Malatya hem Türkiye'de hem de dünyada çok önemli bir tarım kentidir” dedi.
GÖLETLER BARAJ OLMUŞ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Milletvekili olduğum 2011'den beri dile getirdiğim en önemli problemlerinden birisi sulama problemi. Susuzluktan ve kayısının para etmemesinden dolayı -geçtiğimiz günlerde basına da yansıdı- kimi rakamlara göre 2 milyonun üzerinde ağacın kesildiği iddia ediliyor. Malatya için su çok önemli bir sorun hâlinde. Şimdi, sayın Bakan bazı yatırımların yapıldığını söylüyor ancak bu yatırımların Malatya'nın sulama sorununu çözmediğini görüyoruz. Göletler baraj diye adlandırılıyor, bunun da doğru olmadığını belirtmek istiyoruz.”ifadelerini kullandı.
ÜRETİCİ KANALİZASYON SUYUNA MAHKUM EDİLDİ
“Malatya özellikle Battalgazi bölgesi, kayısı ağaçlarını kanalizasyon suyuyla suluyorlar” diyen Ağbaba, “Kanalizasyon borularını kırarak suyu bahçelerine aktarıyorlar.Kanalizasyon suyu ile sulanan ağaçlar ise bir süre sonra kuruyor.Malatya'nın birçok bölgesinde eylemler yapıldı. Sulama birlikleri kanalizasyon borularını kırarak sulama kanallarına suyu veriyorlar, oradan ağaçların sulanmasını sağlıyorlar. Bu hem iktidar için hem siyasetteki herkes için utanılacak bir durum. Maalesef, Malatya'nın çiftçisi kanalizasyon suyuna mahkûm edilmiş durumda.2011 den 2017 ye 6 yıldır bu sorun devam ediyor.Muhtemelen 2018'de de Malatya'nın çiftçisi kayısılarını maalesef kanalizasyon suyuyla sulamak zorunda kalacak” dedi.
OSB'NİN ATIK SULARI TARIMI YOK ETTİ
Örnekköy, Karapınar, Gözene, Cafana, Çerkezyazısı dediğimiz bölgelerde de susuzluktan dolayı insanların ağaçlarına su veremediğini kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Dilek, Topsöğüt, Şahnahan dediğimiz muhteşem bir tarım bölgesi var. Oradaki insanlar, üzülerek söylemek gerekir ki şu anda bostan ekemiyorlar, artık domateslerini, salatalıklarını manavdan alıyorlar. Çünkü, organize sanayi bölgesinin kirletmiş olduğu su o topraklardaki tarımı yok etti. Ne ceza kesiliyor ne tedbir alınıyor, hâlâ o organize sanayi bölgesinin sularıyla sulamaya devam ediliyor. Tedbir olarak ne yapılıyor biliyor musunuz? Ben konuşunca organize sanayinin sularını kesiyorlar “Veli Ağbaba suyu kesti, kirli suyu kesti.” diyorlar, beni şikâyet ediyorlar” ifadelerini kullandı.
21 YILDIR BİTİRİLEMEYEN BARAJ
Arguvan Yoncalı Barajı'nın yapımının yirmi bir yıldan beri devam ettiğini belirterek konuşmasına devam eden Veli Ağbaba, “Sayın Bakan 31 Aralık 2017 saat 16.30'da barajın bitirileceği müjdesini verdi. Yüklenici bitirmediği takdirde okul yapma sözü vermişti. Vekiller “Arguvan artık düğün bayram yapsın.” dediler ama görünen o ki ne baraj tamamlanacak ne de yüklenici firma sözünde duracak. Lütfen, Malatya halkına tutmayacağınız sözü vermeyin. Siz de zaman zaman Malatya'ya geliyorsunuz “Müjdeler…” diye açılışlar yapıyorsunuz ama o açılışların maalesef birçoğu hayata geçmiyor” dedi.
İHALELER ÖNGÖRÜSÜZ, MALİYETLER YANLIŞ
Ağbaba, Malatya'da gerçekleştirilen ihaleler ile ilgili de ciddi sorunlar yaşandığını kaydederek, “Burada yeri gelmişken yapılan ihaleler ve sonuçlarını da irdelememiz gerekiyor. Aldığımız duyumlara göre Yoncalı Barajı'nın 3. Kez ikmal ihalesi yapılacak. 1 baraj için 3 kez ihale yapılması normal midir? Ayrıca, barajın bitirilmesi bir tarafa, diğer barajlarla aynı akıbeti yaşamaması için sulama kanalı ihalesinin de bir an önce ihale edilmesi, tünelin de iki ucundan çalışma yapılması gerekiyor. Yapılan ihaleler öngörüsüz, yaklaşık maliyetin yanlış hesaplanması yüzünden keşif artışları da yükleniciyi kurtarmamaktadır. Dolayısıyla birden fazla kez işler ihale edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
BARAJ VAR, KANAL YOK
“Bizim 2 tane bitirilmiş barajımız var: Recai Kutan Barajı ve Turgut Özal Barajı” diyen Ağbaba, “ Barajlar yapılmış, sulama kanalları sonradan ihale edilmiş, hâlâ sulama kanalları bitirilmiş değil. Yazıhanlı baraja bakıyor, baraj Yazıhanlı'ya bakıyor; Kapıkaya baraja bakıyor, baraj Kapıkaya'ya bakıyor. Sulama amacıyla yapılan barajlarda kanal yok. Fıkra gibi” ifadelerini kullandı.
HES'LER KATİL YATIRIM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, “Bir de HES denen bir problem var.HES katil bir yatırım yani Malatya'yı resmen katlediyor. Bizim güzelim Tohma yok olmak üzere. Tohma'nın üzerine HES'ler yapılıyor ama maalesef o hem tarım arazisini yok ediyor hem ekolojik dengeyi bozuyor. Bu HES'lerin yapımına da bir an önce son verilmeli. Hazır Tohma demişken, Sivas Sarıca köyünden çıkan Tohma'ya yol boyunca bütün köylüler kanalizasyonunu akıtıyorlar. Sarıca-Sofular-Bicir-Alvar-Çörmü güzergâhında maalesef köylülere yer gösterilmediği için kanalizasyon akıtılıyor, o güzelim Tohma şu anda kanalizasyon pisliğinden geçilmiyor. Tohma bitmek üzere” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın,Malatya'nın sulama sorunlarının çözümü için önerilerinin yer aldığı metin ise şu şekilde;
-Göletlerde de sulama kanallarıyla beraber gövdenin ihale edilmesi avantaj olacaktır. Çünkü gövde bittikten sonra sulama kanallarına başlanmakta, bu da gecikmelere sebep olmaktadır. Gölet ihaleleri yapılırken hem sulama kanalı hem de gövde inşaat ihalesi aynı anda yapılmalıdır. 2 ayrı yüklenici olduğunda bir yüklenici diğerinin işini bitirmesini beklemektedir. Tek yüklenici ile işin yürütülmesi daha uygundur.
-Yılan hikayesine dönen Şerefhan Deresi'nin Çat barajına bağlanması bir an önce yapılmalıdır. Bu yapılacak iş Malatya'nın sulama sorununun çözümünde çok önemli bir adım olacaktır. Biz yıllardır Şerefhan Deresi'nin Çat Barajı'na akıtılarak sorunun çözülmesini istiyoruz. 2016 yılında iş tamam dediler, 1 yıl geçti aynı sorun devam ediyor.
-Doğanşehir, Akçadağ,Yazıhan, Battalgazi Sulama kanallarının acilen kapalı sisteme çevrilmesi gerekir.
-İnşaa halinde olan mevcut olan baraj ve göletlerin bir an önce tamamlanmasını istiyoruz..
-Karakaya Turgut Özal Baraj Göletinden Yarımcahan Ovasının pompayla sulanması sağlanmalıdır.
-Karakaya Turgut Özal ve Boztepe Recai Kutan Barajlarının kanalların hiç vakit kaybetmeden tamamlanması gerekmektedir..
-Su yönetiminin tek elden yapılması sağlanmalıdır. Malatya Büyükşehir Belediyesi muhtevası içinde olan küçük su işlerine ait olan sulamalar 2014 yılından buyana yapılmamaktadır. Küçük gölet sulamalarını DSİ değil Büyükşehir yapmalıdır. Bir tek su yönetimi olması işleri hızlandıracaktır.Sulama birlikleri bile farklı sulama sistemi uygularken, sağlıklı bir sulama sistemi kurmak mümkün değildir.
-Organize Sanayi Bölgesi atık suları mutlaka arıtılarak doğaya verilmelidir. Malatya'nın sağlığını tehdit edilmemelidir.Ayrıca arıtılan sular Karakaya Baraj Göletine verilip, buradan pompalar eşliğinde tarlaları sulamalıdır.
-Vahşi sulamadan vazgeçilerek Malatya'nın tamamında kapalı sistem sulamaya geçilmesi gerekmektedir.
-Malatya'nın dört bir yanı HES'lerle dolu. Her HES kaynak sulara büyük zarar veriyor. HES'lere dur diyoruz.
-Taş ocakları da yer altı kaynak sularına büyük zarar vermektedir.Taş ocakları cenneti olan Malatya'da su kaynakları büyük tehtid altındadır
-Sulama birlikleri sadece olan suyu dağıtan değil, farklı alternatifler ortaya koyup bulundukları bölgedeki üreticilerin sorunlarının çözümü için politikalar üreten kurumlardır.
-DSİ ile Sulama birliklerinin birbirinin rakibi olarak değil birlikte çalışan kurumlar olarak ele alınmalıdır.