Aklı, Eleştiriyi, Mizahı Gözaltına Alamazsınız!

Türkiye'nin gözbebeği olan üniversitelerin başında gelen ODTÜ'deki mezuniyet töreni, ülkenin geldiği hale mercek tutmuştur.

Türkiye’nin gözbebeği olan üniversitelerin başında gelen ODTÜ’deki mezuniyet töreni, ülkenin geldiği hale mercek tutmuştur.

İlerici geleneği olan her üniversitenin mezuniyet töreninde olduğu gibi, ODTÜ’de öğrenciler, diplomalı-kepli yürüyüşleri sırasında; taciz-tecavüzden- kadına/çocuğa şiddete, işsizlikten OHAL’e kadar birçok memleket meselesine dair fikirlerini içeren pankartlar taşımıştır.

Bu sabah ise 3 öğrenci, mezuniyet töreninde taşıdığı karikatürlü bir pankart nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla gözaltına alınmıştır.

Bu skandal, neresinden bakılırsa bakılsın trajikomiktir.

Bir ülkede üniversiteli gençlerin, bilimin aklı, okumanın şevki ve gençliğin heyecanıyla o ülkedeki yönetimi eleştirmelerinden daha doğal bir şey yoktur.

Bazıları için şaşırtıcı gelse de bu ülkedeki gençler –ki Büyük Önder Mustafa Kemal, geleceği onlara emanet emiştir- millet kıraathanelerinde çay içip A Haber izlemenin düşünü kurmuyor olabilir.

3 ODTÜ’lü gencin gözaltına alınması, haksız olmasının yanı sıra ülkenin nasıl bir vizyonla yönetildiğini bir kez daha ortaya koymuştur.

PANKART BERAAT ETTİ, GENÇLER İÇERİDE!

Bu gözaltıların bir başka boyutu ise 3 gencin taşıdığı pankarttaki karikatürü Erdoğan’ın çok daha önce dava etmiş ve ancak bu davayı kazanamamış olmasıdır. Yani belli ki ‘külyutmaz’ savcıya göre 3 ODTÜ’lü genç, daha önce yargı kararıyla “hakaret olmadığı”na hükmedilen karikatürü taşıyarak nasıl başardılarsa Cumhurbaşkanı’na hakaret etmişlerdir.

Bu çelişki de gözaltıların haksız olduğu kadar hukuksuz olduğunu da gözler önüne sermiştir ve kuşkusuz ki gözdağı verme amacı taşımaktadır.

Tartışmasız ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ODTÜ ve Boğaziçi gibi köklü, geleneği olan ve ilerici üniversitelerle derdi eskiye dayanmaktadır. Sorgulamayan, itaat eden bir toplumun düşünü kuranların, sorgulamanın, bilimin kalesi olan üniversitelere bakış açısı, o üniversitelere akademi camiası ve öğrencilerin saygı duymayacağı rektörleri inatla, tepeden inme şekilde atamasından da bellidir.

Bu zihniyetin anlamadığı ve anlayamayacağı husus ise aklın, coşkunun, gençliğin zor kullanarak engellenemeyeceğidir.

 DİPLOMASI OLMAYANLAR BİLEMEYEBİLİR

Mezuniyet törenlerine getirilmek istenen üst arama gibi çağdışı yöntemler, yönetenlerin kendisini küçük düşürmesinden başka sonuç vermeyecektir. Bu ülkede herkes diploması olup olmadığı konusundaki soru işaretlerini cevapsız bırakma zorunda değildir. Diploma hususuna yabancı olanlar için garip gelebilecekse de, mezuniyet törenlerinde öğrencilerin, ellerinde diplomalarıyla, yaşadığı ülkenin sorunlarına dair bir çift söz söyleme hakkı vardır.

Eğitim-İş olarak ODTÜ’lü gençlerin maruz kaldığı haksız gözaltıları kınıyor, derhal serbest bırakılmaları çağrısını yapıyoruz.

Gözaltıların sebebi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2012’de ODTÜ’de kendisine yönelik yapılan protestoların ardından "Sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bu ülke batmış" demişti; biz de ona kendi sözleriyle sesleniyoruz:

“Sizin gençlere, akla, eleştiriye, mizaha tahammülünüz buysa, bu ülke batmış!”

                                                                       Hatem DENKTAŞ 

                                                            Malatya Eğitim İş Şube Başkanı

Bakmadan Geçme