Veysel Fırat

ALMANLAR DÜŞMANLIĞINI YAPIYOR YA BİZ…

Veysel Fırat

Nihayet Almanlar da yaptı yapacağını. Birinci Dünya Savaşı’nda onların yanında savaşa girerek onlara iyilik kendimize kötülük ettiğimiz için, bu gün bize kalleşlik ettiler. Onlar sayesinde savaşa girerek zaafa düştüğümüz dolayı palazlanan Ermeni çetelerinin yaptıkları katliamlardan dolayı sürülmelerine soykırım yapıldı diyorlar. Elbette biz haksız onlar haklılar! Neden iyilik yaptık, neden onlara güvendik ki? Koyundan post gâvurdan dost olmayacağını atalarımız bize öğütlemişken, o öğüdü hala neden tutmuyoruz ki? İyilikten maraz doğar derler ya, işte buna en güzel örnek Türk tarihidir. Biz devlet ve millet olarak yaptığımız iyiliklerin dönütünü kalleşlik olarak almaktan bıkıp usanmadık. Aynı şeyleri yapıp durduk ve yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü bizim genlerimizde zalim olmak ve mazluma yardımda kaçınmak yoktur. Gelecekte bizi sokacağını bile bile koynunda yılan besleyen kaç millet tanırsınız? İşte bu yılan, bizler Anadolu’yu Türk Yurdu yapmak için kanımız dökerken, Haçlı Seferleri’ne direnirken, millet olarak yokluk sefalet içinde nice katliamlara maruz kalırken, ülkemizde parazit gibi semirdi, durumu fırsat bilip sivil katliamlar yapmaya başladı. Biz yine büyüklük yaptık ve bu yılanı öldürmek yerine koyunumuzdan çıkarıp attık. Böyle yüce millete soy kırım yaftasını yapıştıranlara insanlıktan nasibini almamışlar demekten başka bir şey demeyi, terbiyeme sığdıramıyorum. Avrupa ülkelerinin Ermeniler üzerinde geliştirdiği bir oyun var. Bu oyunla hedefe doğru aşama aşama ilerliyorlar. Bakalım sıra hangi Avrupa ülkesinde? Onlar oyunlarını oynarken biz ne yapıyoruz o önemli. Biz Türkiye olarak kendi gardımızı sağlam almalıyız. Önceliğimiz devletimizi güçlü tutmalı dışa bağımlılığı gidermeliyiz. Savunma sanayimizi güçlendirmeli, nükleer, kimyasal, biyolojik hangi tür silah düşmanlarımızda varsa o silahlara sahip olmalıyız. Silahlı kuvvetlerimiz bizim caydırıcı gücümüz olmalı ki haksızlığa uğramayalım. Bir devletin saygınlığı vurucu gücü kadardır. Devletin dili sert ve net olmalıdır. Dostumuzu düşmanımız iyi tanımalı taviz vermekten, her şeyi kabullenmekten, hoşgörüyle yaklaşmaktan, bir şey olmaz demekten vazgeçmeliyiz. Devletin sözcüleri düşmanlık yapan ülkelerden bahsederken ‘’Dost ve Müttefik Ülkeler’’ demekten vazgeçmelidir. Sözde Ermeni soykırımını tanıyan, PKK’ya mali, siyasi ve silah desteği veren ülkelere ‘’dostlarımız’’ diye hitap etmekten vazgeçmeliyiz. Devletin varlığını tehdit eden iç ve dış her türlü kişi, kurum ve kuruluşa en sert şekilde tepki gösterilmelidir. Devlet-millet iletişimi iyi kurulmalı, devletle milleti küstürenler vatan haini sayılmalıdır. Biz bunlara dikkat ettikten sonra düşmanlarımız varsın düşmanlıklarını yapsınlar. Zaten onlar işlerini yapıyor, önemli olan bizim ne yaptığımızdır.

Yazarın Diğer Yazıları