Ramazan Durmuş

Size uğurlar ola!

Ramazan Durmuş

Olağanüstü günler yaşayan Türkiye’mizin 50 yılına damga vuran Milliyetçi Hareket’e saldırıların ardı arkası kesilmiyor...
Niye illet demişiz, neden zillet demişiz!
İllet ve zillet nedir bir bakalım; sonra da “Millet” diyerek her türlü ihaneti sergilemekten çekinmeyenlere dersini vermesi için 31 Mart’ta sandığa gidecek vatan sevdalılarına havale edelim.
İllet; kızdıran ve sinirlendiren şey, nesne…
İllet; hastalık derecesine varan kötü alışkanlık…
İllet; bozukluk…
Ya zillet!
Zillet; aşağılanma, alçalma…
31 Mart mahalli seçimlerine adım adım yaklaşırken yedi düvelin gözü kulağı Cumhur ittifakının hezimetinde…  Elbette saldırıların hedefinde de Milliyetçi Hareket var…
Bu algı operasyonlarıyla savrulanlara Emirhan İlhan kardeşimizin muhteşem tespitleriyle cevap verelim:
Dün kırmızı halı ile karşıladıklarını, bugün Kırmızı bültenle aratıyorlar. Niye aratıyorsunuz mu diyelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün Hoca dediklerine bugün Feto'dur, teröristir diyorlar; niye hocam demiyorsunuz diye hesap mı soralım? Ne yapalım arkadaş!
Dün yoldaş oldukları HDP ile bugün hasım oldular; aracı olup aralarını mı bulalım? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün CHP ile Anayasanın İlk dört maddesini tartışıyorlardı; bugün bizle yeni Anayasa yaptılar. Silin bizimle yaptığınız Anayasayı mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün Habur’da saldıklarını bugün içeri tıktılar. Salın adamları mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün Kandil'de mangal ateşi yakacaklardı, bugün F-16 ile Kandil’i yakıyorlar. Yapmayın, insan hakları mı diyelim; ne yapalım arkadaş!
*
Dün BOP diyenler, onun hayalini kuranlar bugün Kızılelma düşlüyor; Turan Ülküsünden bahsediyor. Sus, aman ha mı diyelim; ne yapalım arkadaş?
*
Dün terörist mezarlığına göz yumanlar, bugün Başbuğ’umuzun mezarında el pençe divan duruyor. Defolun deyip kovalım mı? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün parçalı Devlet projeleri vardı; bugün "2023 lider ülke" yoluna koyuldular. Dön yoluna bak mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün sınırımızdan PYD geçirenler bugün PYD'ye kendi sınırlarını dar ediyor. Bu kadar da yapmayın, adamları az rahat bırakın mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Dün yıldırım olup Suriye'nin kuzeyine saplanın dedik. Bugün ne işiniz var mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
Dün Kerkük'te Barzani'ye türkü çığırttılar, bugün Barzani'ye ağıt yaktırıyorlar. Rahat bırakın adamı mı diyelim? Ne yapalım arkadaş!
Tek devlet diyenleri bırakıp Kürdistan diyenlerin yanında mı poz verelim? Ne yapalım arkadaş!
*
Başbuğ adına üniversite açanları yanımızdan itelim de Başbuğ düşmanlarına mı alkış tutalım?
Ne yapalım arkadaş!
*
Kırmızı plakalar uğruna unutalım mı kefensiz yatanı? Ne yapalım arkadaş!
*
Üç belediyemiz olsun diye “Beka” yoktur deyip kendimizi mi kandıralım? Ne yapalım arkadaş!
*
Türlü huyları vardı, biz de çok kızdık. Neler ettiler biz de biliriz. Adamlar tövbe etti. Huzurdan mı kovalım? Ne yapalım arkadaş!
Nüksederse eski huyları, giyerseler eski çarıkları; o zaman korkmayız değişiriz külâhları… Ne yapalım arkadaş!
İşine gelirse  “Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Türklüğün onur ve Türkiye Cumhuriyeti'nin beka davasıyız. Siyasî çıkarlar, kazançlar için davamızdan mı vazgeçelim?
Biz siyaseti kendimize dava ettiğimiz Beka üzerine yaparız. Siz isteseniz de istemeseniz de…
Bu dün böyleydi, bugün böyle, yarında böyle olacak. Ne yapalım arkadaş!
Size uğurlar ola!
Vatan her sıkıştığında elini değil canını, aşık olduğu aziz milletine fedaya hazır olan Milliyetçi Hareket’in Lideri sayın Devlet Bahçeli Bey’in şu uyarısıyla yazımızı noktalayalım:
“-Şayet zillet 31 Mart’ta hedefine ulaşırsa en kesif saldırıyı yeni hükümet sistemine yapacak, bu kapsamda milli güvenlik tehditlerinin yanında ateş topuna dönüşecek bir sistem anlaşmazlığı ve tartışması ülkemizi boğacaktır.”

Yazarın Diğer Yazıları