Susuz Masrafsız Bakımsız Kısa Zamanda Beydağı Yemyeşil

Biz fazlaca farkında olmasak bile, dışarıdan, özellikle kıyı kentlerimizden ilimize gelen insaların 'çirkine' baktığı gibi baktığı, daha doğrusu bakamadığı Beydağı'nın çıplak hali aslında bütün Malatyalıların hepimizin çirkinliğidir.

Biz fazlaca farkında olmasak bile, dışarıdan, özellikle kıyı kentlerimizden ilimize gelen insaların ‘çirkine’ baktığı gibi baktığı, daha doğrusu bakamadığı Beydağı’nın çıplak hali aslında bütün Malatyalıların hepimizin çirkinliğidir.

Bunu gidermek,  güzel dağımıza yeşil giydirmek elimizdedir.

Bu güne değin bu gayeye hizmet için çok emek, çok para harcandığı da bir gerçektir.

 Atatürk Ortaokulunda okuduğum yıllarda, 67-68’lerde, okulca ağaç dikmeye gittiğimizi anımsıyorum. Daha sonraki yıllarda da bu dikimler devam etti ama bunların hepsi ‘Ağaç diktim bayıra, Mevlam kayıra’ misali dikimlerdi.

Ta ki 2009-12 yılları arasında ilimizde valilik yapan Prof. Dr. Ulvi Saran Karadenizli, bir sahil kentli olarak bu soruna parmak basmış ve binlerce çam, meşe, badem vd. fidan dikimine önderlik etmişti. Bu seferki dikimler,  kepçelerle kayalar kırılarak, ocaklar açılarak, su kaynağı bulunarak, damlama sistemli sulama tesisatı kurularak yapılan dikimlerdi. 

Bu sebeple, dikilen fidanlar çok büyük oranda tuttu.  

Ama tabii ki yavaş büyümekte ve yine denizde damla genişliğinde.

Benim sunacağım proje, hiçbir yerde denenmemiş, hiçbir yerden duyulmamış, tamamen yerli tamamen şahsi bir projedir.

Projemiz şu: Adı, Latince Ailanthus, Türkçe Kokarağaç, İngilizce Cennet Ağacı olan, akasya benzeri ağaçla Beydağı’nı ağaçla doldurmak,  az bir masrafla, çok kısa bir zamanda yemyeşil etmek.

Bu ağaç, hepimizin her yerde gördüğü, yakından tanıdığı bir ağaç.

Arsız diyebileceğimiz bu ağaç, her yerde, her iklimde, taşlıkta, kayalıkta,  beton çatlağında, duvarda, duvar dibinde yeşerebilen, hızla yayılan, her yeri saran, kısa zamanda metrelerce büyüyen, 20-25 m. boy atabilen, kütüğü çok sağlam, yaprağını, dalını hayvanın yemediği bu Allah vergisi bu eşsiz değerdeki ağaçla neden Beydağı’mızı yeşertmeyelim, yemyeşil etmeyelim?

Önce Beydağı’nın şehre bakan yüzünü, sonra her yerini yeşillendirelim.

Yapılacak olan çok kolay: Hızlı ve yaygın bir çalışmayla tohumlar ve köklü fidanları toplanacak.

Bu işte okullar, muhtarlar, belediyeler, camiler, askerler seferber olacaklar.

Uygun zamanda bu tohumlar Beydağının yamaçlarına serpilecek, köklüleri dikilecek.

Su istemez, bakım istemez, ilgi istemez.

Beydağı birkaç yıl içinde yemyeşil olacak.

Projemize kimse hafiften bakmasın, kimse negatif yaklaşmasın; ‘neden olmasın’ diye yaklaşsın.

Tamamen yerli ve şahsi projemizi, saygıdeğer Malatya kamuoyuna, merkezi, yerinden ve yerel yönetim birimlerine, belediye başkanlarına, başkan adaylarına,  muhtar ve muhtar adaylarına, gönüllü toplum kuruluşlarına, yaşlılarına, gençlerine, çocuklarına, ‘olur mu, olmaz mı’ diye tartışmayı bile gerek görmeden sarılmaları dileklerimle, en derin saygılarımla sunarım.

Av. Selahattin Sarıoğlu

Bakmadan Geçme