'Kalıcı bir sistemle Türkiye'nin önünü açacağız'

AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan referandumun ülkenin geleceği için önemli olduğunu ifade ederek, 'Vatandaşlarımızı hangi partiden olurlarsa olsunlar, Türkiye'nin önünü tıkayan anayasanın özellikle belirtil

AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumun ülkenin geleceği için önemli olduğunu ifade ederek, “Vatandaşlarımızı hangi partiden olurlarsa olsunlar, Türkiye’nin önünü tıkayan anayasanın özellikle belirtilen maddelerinin değişmesi noktasında bu halk oylamasında ‘evet’ demeye çağırıyoruz” dedi. Milletvekili Yaşar, Hekimhan İlçesi’nde esnaf ziyaretinde bulunarak, vatandaşlarla bir araya geldi ve 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumun önemini anlattı. Hekimhan İlçesi’nde Dumlu, Haydaroğlu, Yağca, Mollaibrahim Mahallelerini ziyaret eden Yaşar, “Ziyaret ettiğimiz yerlerde esnaf, vatandaş ve muhtarlarımızdan aldığımız ortak nokta, mevcut durumun değişmesi ve yeni bir değişimin kapısının aralanmasını hep beraber istiyorlar. Vatandaş rahat, özgür bırakıldığı, sandıkta tercihini kendi özgür iradesiyle kullandığı zaman hep sağduyulu davrandı ve doğru karar verdi. Bunu 1950’dan buyana yaşanan demokrasi tecrübemizde görüyoruz” ifadelerini kullandı.   “Ülkenin sahibi halkımızın yönetme gücünü eline almasını istiyoruz” Ülkenin gerçek sahibinin halk olduğunu belirten Yaşar, halkın ülkeyi yönetme gücünü eline almasını istediklerini kaydetti. Yaşar, halkın ortak noktasının darbeci, faşist 12 Eylül anayasanın değişmesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “GDO’suz anlayabilen, sezinleyebilen, düşünebilen bir halkımız var. Bu bizim temel sermayemiz ve gücümüz. Dolayısıyla bu ülkenin sahibi de halkımızdır. Şimdiye kadar sahibi olduğu ülke hakkında karar verme hakkı elinden alınmış, sınırlandırılmış olan bu halkın, kendi iradesiyle karar verip bu ülkeyi yönetme gücünü eline almasını önemsiyoruz. Halkın kendi kendisini yönetmesini istiyoruz ki demokrasi diye de buna diyoruz. Demokrasi, şuana kadar en çok ‘demokrasi’ diyenler tarafından engellenmiştir. Kim ne kadar çok ‘demokrat’ ve ‘demokrasi’ kelimesini telaffuz ediyorsa, şimdiye kadar onlar hep demokrasinin karşısında oldular. Halkın lehine olan değişimin karşısında oldular. Biz demokrasi ve halkın iradesine olan değişimin hızlanması, Türkiye’nin geleceğine mühür vurması ve Türkiye’nin yönetim hakkının tamamen milletin iradesi doğrultusunda şekillenmesi için 16 Nisan’da önümüze bir paket, teklif getiriyoruz. Maalesef başkaları teklif bile getirmiyorlar, sadece ‘olmaz, hayır, karşıyız’ diyorlar. ‘Öneriniz nedir?’ dediğimizde de bir cevapları olmuyor, sadece slogan atıyorlar. Türkiye, sloganlarla bir yere gelmedi. Bundan sonra daha kalıcı bir sistemle Türkiye’nin önünün açılacağı, geleceğe doğru hızla yürüyeceğimiz sistemle yolumuza devam etmek istiyoruz. Çünkü Türkiye, güçlü ve istikrarlı bir hükümeti olmadığı zaman hiçbir şeyi çözemedi, hiçbir yere varamadı. Gördük ki bu sistem değişmedikçe Türkiye’nin güçlü ve istikrarlı bir hükümeti olmasına rağmen Türkiye’nin sisteminden kaynaklanan engellemeler, çelme takmalar son bulmayacak. Dolayısıyla ortak paydamız; CHP’lilerinde, MHP’lilerinde, HDP’lilerinde, bu ülkenin hemen hemen bütün halkının ortak noktası darbeci, faşist 12 Eylül anayasasının değişmesiydi. Bu sloganı hepimiz, hep birlikte atabiliriz. Ama önemli olan samimiyetle bunun gereğini yerine getirmek. Biz bu samimiyete sahibiz. Bu samimiyetle davranan yurttaşlarımızı, vatandaşlarımızı hangi partiden olurlarsa olsunlar, Türkiye’nin önünü tıkayan anayasanın özellikle belirtilen maddelerinin değişmesi noktasında bu halk oylamasında ‘evet’ demeye çağırıyoruz.”   “Bu parti meselesi değil, ülke meselesi” Yaşar, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumun parti değil, ülke meselesi olduğunu kaydederek, “Ülkemizin ufkunu, geleceğini hep birlikte açacağız. Ondan sonra partilerimize dönebiliriz, ülkenin gelişimi için farklı siyasette takip edebiliriz. Bunların hepsi saygındır, saygı değerdir. Önemli olan ülkeye karşı samimiyetimizi ve sorumluluğumuzu yerine getirmektir. 17 Nisan’da yeni bir Türkiye’ye uyanmayı temenni ediyorum” dedi.

Bakmadan Geçme