Erdoğan,'MHP Benim Evim Benim Yuvam'

MALATYALI HAYIRSEVER İŞ İNSANI REŞAT ERDOĞAN'DAN ERDAL ÖZTÜRK'E ÖZEL RÖPORTAJ

Malatya sevdalısı, hayırsever, eğitim gönüllüsü, Malatya’yı çok seven iş insanı Reşat ERDOĞAN’ı Ankara’da ofisinde ziyaret ederek dünü, bugünü ve gündeme dair çok özel konular üzerinde sohbet ettik. Birçok öğrenciye burs vererek gençlerimizin okumaları için elinden gelen fedakarlığı yapmaktan kaçınmıyor. ERDOĞAN “ekonomide ciddi çözümler bulunmazsa durum daha da kötüleşebilir. Siyasilerin kullanmış olduğu dil toplumu geren ve insanları ayrıştıran dil olduğu müddetçe toplum bundan zarar görür” ifadelerini kullandı. İş insanı Reşat ERDOĞAN Malatyalı hemşerilerimi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum dedi.  ERDOĞAN’ın bu çok özel açıklamalarını siz değerli okurlarımız için haber yaptık.

 Öncelikle Malatyalı hemşehrilerimizin sizlere selamını getirdim. Malatya yı seven  biri olarak Malatya’ya uzun bir süredir gelmiyorsunuz. Malatya’ya veya Malatyalılara dargın mısınız?

Aleykümselam. Malatya’ya uzun süredir gelmedim doğru. Malatya’ya gelmediğimde ziyade gelemememin sebepleri iş yoğunluğum ve yaşadığım sağlık sorunlarımdan dolayıdır. Malatya’ya ve Malatyalılara dargın olmak benim haddim değil. Benim böyle bir üslubum da olmaz. Malatyalıların tamamı hemşerilerim hepsi benim canım, hepsi benim için çok kıymetli ve değerlidirler. Sadece zaman olarak uygun olmadı gelmem. Ben bu 3-4 yıllık zaman içerisinde Malatya’ya gelip gittim. Kısmet olursa seçimden sonra Malatya’ya gelip aile büyüklerimi, mezarları kabirleri ziyaret edeceğim. Malatyalı hemşehrilerimizle hasret gidereceğiz. Malatyalı dostlarımızı ziyaret edeceğim. 

Malatya’ya yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Şu an için öyle bir düşüncem yok. Ben zaten işlerden biraz mümkün mertebe geri durmaya başladım. Artık çocuklarım büyüdü işlerimi yavaş yavaş çocuklarıma bırakmaya çalışıyorum. Çocuklarım da Malatya’yı çok seviyorlar. İnşallah onlarda da benim gibi Malatya aşkı olur. Çocuklarım kısmet olursa inşallah Malatya ya birtakım yatırımlar yaparlar. Ben ticareti ve işi çocuklarıma bırakarak geriye çekilmeye çalışıyorum. 

MHP ile başlayan siyasi hayatınız son seçimlerde İyi Parti ile devam etti. Bugün tekrar MHP çatısı altındasınız. Bu süreç hakkında neler söylemek istersiniz?

Bir işin doğru kısmı asıl kısmı bir de görünen kısmı var. Ben siyasete 2015 yılında başlamadım. Ben siyasetin içeresinde doğdum. Ben siyasetin içindeki bir ailenin çocuğuyum. Babam da siyasete çok ilgiliydi ve siyaset yapıyordu. Ben çocukluğumdan beri siyasetin içeresindeyim. 14-15 yaşında beri de kendim siyasetin içeresindeyim. Ülkücü hareketin içerisinde olan bir insanım. Ben Ülkü Ocaklarında yetiştim ve Ülkü Ocaklarında büyüdüm. Malatya’da büyüdüm. Ben hayatımın tamamında MHP’nin içeresinde bulundum. 2015 yılında aday yapılmadığımı da kabul etmiyorum. Aday yapılmadı değil, ben 2015 yılında yapılan genel seçimlerde adaylık için müracaat etmedim. Bunun aksini söyleyen veya ispat eden varsa buyursun ne derlerse her şeyi kabul ederim. Her türlü bedeli kabul ederim. Ben müracaat etmedim. Kesinlikle adaylık için müracaat başvurum olmadı. Müracaat etmememin sebebi neydi onu da söyleyeyim. Bazı kişilerin yapmış oldukları çirkinlikler oldu. Tabii bir de siyasette talip olursun kısmet olur kısmet olmaz siyasetteki milletvekilliği veya başka makam mevki bunların tamamı nasip işi, nasip olmadıktan sonra hiçbir şey olmaz. 2015 yılından sonra MHP içeresindeki kongre çekişmeleri o sürede işte bir kızgınlıkla İyi Parti muhalefetinin içinde olduk. Bir kızgınlık neticesinde oldu. Bunun başka hiçbir şeyi yok. Bu süreçte İyi Parti’nin kuruluşu, genel idare kurulunda kısacası partinin bütün var oluşu süreci içeresinde yer aldım. Parti kurulduktan ve ben istifa edene kadar üç veya dört dönem genel idare kurulunda yer aldım. Orada kan uyuşmazlıklarımızın olduğunu bizim ülkücü camiada yetişmiş ülke, devlet, vatan, toprak ve bayrak kaygısı üst seviyede olan insanlarız. Adı merkez olan farklı cenahları içerisinde bulunduran, farklı farklı insanlardan oluşan bir siyasi parti İyi Parti. Uyuşamadık. Benim oradaki bulunduğum topluma da hiç kimse ben MHP’den ayrılmışta olsam MHP’ye kızgın da olmuş olsam benim yanımda hiçbir Allah’ın kulu ne MHP’ye ne ülkücü camiaya ne de bir ülkücüye bir kelime söyleyemez. Ben müdahale ederim.

Bunları yaptım da ve İyi Parti’den istifa ettim. İstifa ettikten sonra bir takım sağlık sorunlarım oldu. Ben bir operasyon geçirdim. Bu süreçte ben hastanedeyken Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey beni telefonla aradı. Geçmiş olsun dileklerini iletti. Büyüklük gösterdi sağ olsun. Beni de fazlasıyla mahcup etmiş oldu. Ben bu süreçte özelikle hastanedeyken çok düşündüm. Ben partiden ayrılıp başka partiye geçmiş olsam da Genel Başkan Milliyetçi Hareket Partisi’nin lideri beni telefonla arayıp geçmiş olsun dedi. Bu çok düşündürücüydü ve düşündüm düşündükçe de gerçekten mahcubiyetim daha fazla arttı. Hastaneden çıktıktan sonrada bir iki temas oldu, sonrasında da yaklaşık on gün önce sayın genel başkanımızı ziyaret ettim. Ziyaret esnasında sağ olsun genel başkanımızda 50. Yıl anısına bize bir plaket bir hediye verdi. Çokta memnun ve mutlu olduk. Benim ömrümün yaklaşık 45 yılı Milliyetçi Hareket Partisi’nde geçti. Son dönemlerde böyle bir süreç oluştu. Ben zaten hiçbir zaman ne Milliyetçi Hareket Partisi ne genel başkanım ve ne de ülkücü arkadaşlarımın hakkında olumsuz bir şey söylemedim söylemem. Ben başkaları gibi bugün burada yarın orada gittiği kapıyı çarpıp hakaret küfür etmem bize yakışmaz. Benim yanımda ne Milliyetçi Hareket Partisi’ne ne de ülkücü camiaya hiç kimse olumsuz bir şey diyemez, müdahale ederim. 

Sağlık durumunuz nasıl?

Sağlık durumum çok şükür çok iyi bir durumdayım. Bir tesadüf neticesinde hastanede doktor arkadaşları ziyarete gittiğimde bir Checkup neticesinde birtakım sıkıntılar ortaya çıktı. Şu an sağlık durumum çok iyi çok şükür iyi durumdayım. Moral motivasyonum da çok iyi. Moral, motivasyonumun yüksek olmasını genel başkanımız Devlet Beyi ziyaret etmeye bağlayabilirim. 

Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüşünüze yuvaya dönüş diyebilir miyiz?

Ben yuvaya dönüş olarak kabul etmiyorum. Benim yuvamda bir problemim yok. Milliyetçi Hareket Partisi benim evim benim yuvam. Benim öyle bir sıkıntım olmadı olamaz da. Milliyetçi Hareket Partisi’nde ve Ülkü Ocakları’nda beni kapıdan çıkarsalar bacadan girerim öyle bir şey olmaz. Ben 45 yılımı bu davaya verdim. Siyasetten de yoruldum.  Eskisi gibi çok yoğun çok siyasetle uğraşır mıyım bilmiyorum ama ben çok yoruldum. Siyasette beni yordular. Siyaset insanla yapılan bir iş. Siyaset yaptığın insanlarda dürüst, seviyeli ve namuslu olursa tadı olur ama karşındaki veya yanındaki insanlarla uğraşırsan ahlak dışı insanlarla uğraşmakta insanı yoruyor. Bundan dolayı da ben çok yoruldum. Ben siyasette hayatım boyunca benim hiçbir menfaatim çıkarım olmadı. Ben hayat boyunca her zaman veren el oldum, hiç alan el olmadım. Ben siyaseti de çok üst seviyede yaptım. Memleketime de hizmet ettim. Arkadaşlarıma da kıymet de verdim. Ben ne yaptıysam da hepsini kendi imkânlarımla ve kendi helal paramla yaptım. Bunun üstünde durarak ve altını çizerek söylüyorum. Kimsenin parasıyla ben siyaset yapmadım. Ben kendi emeğimle, kendi imkânlarımla ve kendi tırnağımla kazandığım helal parayla siyaseti yaptım. Tekrar söylüyorum kimsenin parasıyla siyaset yapmadım. 

Siyasetin üslubu ve sert dili için neler söylemek istersiniz?

Siyasilerin kullanmış olduğu dil toplumu geren ve insanları ayrıştıran dil olduğu müddetçe toplum bundan zarar görür. Siyasette lider veya genel merkez yöneticilerinde ve tabanda da üslup ve dil var. İnsanlar birbirine çok kolay çamur atıyor ve çok kolay dışlıyorlar. Bunlar hoş şeyler değil. Siyasette düzgün birleştirici bütünleştirici ve düzgün dil lazım. Bu olmadığı zaman insanlar karpuz gibi ikiye ayrılıyor. Siyasetteki dil ne kadar gergin olursa topluma da o kadar zarar verir. Yani siyasetteki şu anki dil, dil değil üslup, üslup değil. Kavgayla siyaset olmaz. Siyaset millete hizmetse ve ülkeye hizmetse bu çirkin dille hakaretle kavgayla olmaz. Ben yıllarca siyaset yaptım. Bildiğiniz Malatya’da da ciddi anlamda çaba sarf edip uğraştık. Yani kavgadan ve kötü dilden uzak bir süreç yaşadık. Kavga etmesini mi bilmiyorum ben kavga etmesini, en iyi kavga etmesini bilen en iyi kavga edenden daha iyi biliyorum. Bunu da herkes çok iyi bilir. Siyasette benim derdim hizmet ve memleketime insanlarıma katkı vermekse bu kavgayla olmaz. Meseleyi nefis meselesi yapmayacaksın. Ben siyaset yapıp buradan para kazanacağım diye yaparsan bu ahlaksızlık olur. Bu millete ve topluma hizmet olmaz. O süreç içerisinde ya bu niye bu kadar para harcıyor, bu niye şunu yapıyor bunu yapıyor bunu anlayamazlar çünkü kendi paralarını hayatı boyunca harcayamadıkları için siyasette onun için bunu anlamaları mümkün değil. 

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomi süreçle ilgili neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de şu anda kim ne derse desin çok ciddi bir ekonomi sıkıntı var. Çok ciddi de bir kriz var. Başkaları nasıl bakar nasıl söyler nasıl konuşur bilmem ben reel sektörün içeresindeyim. Çok ciddi bir problem var. Yani Cenabı Allah bu milletimizi Türk milletini bu ülkeyi korur inşallah. Eğer çok ciddi tedbir ve önlem almazlarsa önümüzdeki süreçte daha çok sıkıntı yaşarız. Çok ciddi anlamda işyerleri kapandı, çok ciddi anlamda iflaslar ve konkordatolar ilan edildi. Konkordato ’da geçici süre kendini korumaya almaktır. Bu da kısa vadeler içeresinde oluyor. Bu süreç içeresinde yapacağı bir şey yok. İflaslar başlıyor büyük şirketlerin devasa şirketlerin iflasından korkumuz eğer onlar iflas ederse yara daha da büyür. İnşallah ülkeyi yönetenler ciddi tedbirler alırlar. Meseleye böyle günü birlik siyasetlerle değil kalıcı ve sağlıklı ekonomik tedbirlerle çözerler diye düşünüyorum. 

E.Y Malatyaspor için neler söylemek istersiniz?

Malatyaspor’u takip ediyorum. Çok başarılı bir sezon yaşıyor. Ligin ilk yarısında muhteşem bir başarı yakaladı. Son maçlarda biraz duraklama devrine girdi sporda bu normal ve olabilecek şeylerdir. Ama bu süreci de atlatacak teknik ekip, futbolculara ve yönetime sahibiz. Taraftarlarımız yeter ki desteğini esirgemesinler.  Futbolda her zaman kazanacaksınız diye bir kaide, kural yok. Futbol üç sonuçla biter galibiyet, mağlubiyet ve beraberlikle sonuçlanabilecek bir oyundur. Tabii ki herkes kazanmak ister ama bazen bu da olmuyor. Malatyaspor bizim ortak sevdamızdır. Herkesin sahiplenmesi ve desteklemesi gerekiyor. İnşallah biz de Avrupa kupalarında oluruz.

Malatyalı hemşehrilerinize iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Malatyalı hemşehrilerime çok selamlarımı sunuyorum. Malatyalı hemşehrilerim benim için çok değerli ve kıymetlidirler. Zaten telefonla sık sık görüşüyorum. Ben de arıyorum Malatya’daki hemşehrilerim ve arkadaşlarım da arıyor. Malatyalı hemşehrilerime sağlık sıhhat diliyorum. Hepsini saygı ve hürmetle selamlıyorum. Malatyalı hemşehrilerimi Allah’a emanet ediyorum. Sizlere de Ankara’ya gelerek bizimle yapmış olduğunuz bu özel haberiniz için teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Röportaj& Foto: Erdal ÖZTÜRK

Bakmadan Geçme