EKG Derneği Başkanı Akgün'den Ramazan-ı Şerif Mesajı

EKG Derneği Başkanı Akgün 'Ramazan-ı Şerifi Ciğerimiz yanık halde Karşılıyoruz.' Dedi.

ABD’nin uluslararası hukukun en temel ilkelerini, uluslararası toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayarak; Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak, küresel gerginliği tırmandıran, masum insanlara dönük yapılan zulme çanak tutan söz, söylem ve eylemlerinin tetiklemesiyle, uluslararası hukukun en temel ilkelerini, Birleşmiş Milletler kararlarını, uluslararası  toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayarak, devlet olma vasfını yitiren, küresel bir TERÖR örgütü davranışlarıyla Filistin’de uyguladığı katliamla küresel kamu vicdanında yargılanana İsrail’i ve ABD’nin yaşattığı insanlık dramının, 

Irak seçimlerinde Türkmenlerin haklı feryadına kulak verilmesini talep ediyoruz. Seçimleri manipüle eden Barzani ve hempalarının Kerkük’te, Türkmen yurdunda yaşattıkları zulmün, katledilen canların dağladığı ciğer yangınımızla;

Yüce Allah’ın bizlere lütfettiği nimetlerden olan; ibadet, rahmet ve mağfiret ayı olan, bereketi bol, hayrı çok olan,  yardım, bağış, rahmet ve ihsan ayı olup, bir yıllık maddi ve manevi kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tevbe edip hakka yönelme şuurunun geliştiği maddî ve mânevî bir terbiye ayı olan Ramazan-ı Şerifi idrak edeceğiz.

 İnsanlığı, fikrî ve ahlâkî sapıklıktan, cehaletten kurtarıp, ilme, medeniyete ve dolayısıyla ebedî saadete ulaştıran Kur’an-ı Kerim, indiği,  bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin yer aldığı;  Allah’ın (c.c.) Bakara suresi185. Ayetinde; “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak kendisinde Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden her kim bu ayda bulunursa oruç tutsun.” Diyerek insanlığa işaret ettiği,  bu kutlu ay, İslam alemi için kendini yeniden fark etmesi, değerleriyle yeniden ayağa kalkması, bir ve bütün olmanın mesuliyetinin gereğini yaşaması için bir fırsattır…  

Bu kutlu ayda, salt rutinleşmiş ibadetin dışında, iki vakit namaz arasında yaptıklarımızla mümin olabileceğimize dikkat çekerken, bizi biz kılan değerlerimizle temeyyüz eden yaşama samimiyetimizle, “Müminler ancak biribirinin kardeşidir” hükmünün mana derinliğinde, kardeşinin yaşadığı darlıkta, birini diğerine tercih etmeden, bütününün derdiyle dertlenmenin mesuliyeti altında ağır bir imtihanın yaşanacağı süreci karşılıyoruz…

 Elbette; Ramazan Ayını, Peygamber Efendimizin (s.a.s.), bir hutbesinde: “Ey insanlar! Büyük ve mübârek bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Bu ay içerisinde, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Bu ayda Allah, gündüzleri oruç tutmayı farz kıldı, ben de bu ayın gecelerinde teravih namazını size sünnet kıldım. Bu ayda bir iyilik yapan, başka zamanlarda bir farzı yerine getirmiş gibi sevap kazanır. Bu ayda bir farzı yerine getiren kimse de, başka aylarda yetmiş farzı yerine getirmiş gibi (mükâfât almış) olur.”  İşaretine uygun değerlendirmemiz gerekmektedir.

Ancak küresel eşkıyaların hedefinde, biri birine hasım haline getirilmesinin tuzaklarının yaşandığı bu süreçte; küresel maskeleri yırtma, kardeşlik hukukuna uygun hassasiyet içerisinde yaşama samimiyetinin de bu kutlu ayın en önemli imtihanı olacağına dikkat çekeriz.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu adına;

Kuran’ın hikmeti ve  ayetlerinin anlamı  üzerinde genişçe düşünelim. Çünkü O bizleri her türlü kötülüklerden koruyacak ve mutlu bir hayatın yöntemini gösterecek ilahi bir rehberdir. Alimlerin doyamadığı bilgi ve hikmet kaynağıdır. Kalplerimizi O’nun mesajının nuruyla nurlandıralım. Bu ayda yapacağımız iyilikler ve ibadetlerle Allah’ın rızasını kazanarak kendimizi affettirme fırsatını kaçırmayalım derken,

İnsan haklarının evrenselliğinde; uluslararası hukukun en temel ilkelerini, Birleşmiş Milletler kararlarını, uluslararası  toplumun iradesini, tarihi ve sosyal gerçekleri hiçe sayarak, devlet olma vasfını yitiren, küresel bir TERÖR örgütü davranışlarıyla küresel boyutta, toplumların, milletlerin nefretini kazanan İsrail’e,

İsrail’in uyguladığı teröre kayıtsız destek veren, “Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma” ABD’ye karşı durmanın,  

Irak seçimlerinde Türkmenlerin haklı feryadına kulak verilmesini talep ediyoruz. Seçimleri manipüle eden Barzani ve hempalarının Kerkükte, Türkmen yurdunda yaşattıkları zulmün planlayıcısı ve taşeronları olan küresel eşkıyalara karşı, Erşat Salihi'nin ve Türkmen kardeşlerimizin yanında yer almanın, mesuliyetimiz olduğuna dikkat çekerek,

Ramazan-ı Şerifin mana derinliğinde,  kendimizi yeniden keşfetmemizi, küresel tuzaklar karşısında ortak aklı kullanmayı, Birleşmiş Milletler nezdinde hakkaniyete dayalı kararlar alınması sürecinde etkili olunacak bir yol haritası çizilerek, stratejik  hamleler yapılması gerektiği yönünde milletçe devletimizin yanında yer alınması gerektiği şuuru içerisinde, küresel eşkıyaların, masum insanların katledilmesi gibi bir zulme kapı açan hadsiz uygulamalarını, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da, Kudüs’te yaşatılan insanlık suçu olan her türlü zulmü şiddetle kınıyor, bu zulme çanak tutan küresel aktörleri, akıl ve mantık sınırlarına davet ediyor, Ramazan-ı Şerifin bu süreçte hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum…

 

Metin AKGÜN

Maarif Müfettişi

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Bakmadan Geçme