Başkan Şemsi Bayraktar'ın Basın Toplantısı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (Tzob) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın Basın Toplantısı

Konuşmama başlarken hepinize hoş geldiniz diyor,sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

30 Haziran’dayaptığımız basın toplantısında, Ramazan ayı değerlendirmemizi siz değerli basın mensuplarımızla paylaştık. Bugün, son bir ayda fiyatlarda meydana gelen değişimleri ve tarımdaki gelişmeleri sizlerle paylaşacağız.

Bu açıklamalarımızın amacı, fiyat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerimizin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, suni fiyat artışlarını önlemek, üreticilerimizin içinde bulunduğu durumu siz değerli basın mensuplarımız aracılığıyla bir kez daha dile getirmektedir.

 

Değerli Basın Mensupları,

Öncelikle buğdayda yaşanan sıkıntıları değerlendirmek istiyorum. Dün de açıklama yaptım. Bu sene buğday üreticimiz artan üretime rağmen mağdur olmuştur.Çiftçimiz üst üste darbeler yemiştir. Hasat zamanında çıkarılan gümrük vergilerini düşüren yanlış kararname, hatalar zincirinin ilk halkası olmuştur. Bu kararname, buğday fiyatlarını düşürmüştür. 27 Haziran 2017’de yayınlanan kararnameden önce buğdayda tonu ekmeklikte 1000-1050 lira,makarnalıkta 1050-1150 lira olan fiyat, bazı bölgelerimizde ekmeklikte 800, makarnalıkta 900 liraya kadar gerilemiştir. Hatta Trakya bölgemizde 750 liraya kadar inmiştir.

Fiyatlar inmeye başladığında acilen Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) devreye girmesi ve fiyat istikrarını sağlaması gerekiyordu. TMO, devreye girmedi, 12 Temmuz 2017’ye kadar bekledi, müdahale fiyatını açıklamadı. Ofisin müdahale alım fiyatını açıklamada gecikmesi ve ton başına ekmeklikte 940 lira gibi üreticinin talebini karşılamaktan uzak bir fiyat vermesi hatalar zincirinin ikinci halkası olmuştur.

TMO, geçen yıl 910 lira olan fiyatı yüzde 3,3 artışla 940 liraya çıkarmış, makarnalıkta 1000 lira olan fiyatı da değiştirmemiştir.

Bütün bunların üzerine İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun Kayseri, Kırşehir, Çorum, Kars, Yozgat, Ağrı, Ardahan, Çankırı, Erzurum gibi bazı illerindeyüzde 10’dan, yüzde 80’lere varan oranlarda verim kaybına neden olan kuraklık da üreticimize ayrıca darbe vurmuştur. Buğdayda halen üretici fiyatı vasfına göre 830 liraya kadar düşmüş durumdadır.

Bu ortamda yapılması gereken, hasatta çıkardığı yanlış kararnameyle buğdayda fiyatların düşmesine neden olan hükümetimiz, kilogramda 5 kuruş olarak uygulanan primi artırarak hatasını telafi etmeli, üreticinin zararını gidermelidir.

TMO da hızlı bir şekilde alım yapmalıdır. Çiftçimizi mağdur etmemelidir.

 

Değerli Basın Mensupları,

Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, sıfır gümrükle,TMO’ya 750 bin ton buğday ve mahlut, 700 bin ton arpa, 700 bin ton mısır,100 bin ton pirinç,

Et ve Süt Kurumu'na,500 bin canlı büyükbaş hayvan, 475 bin canlı küçükbaş hayvan, 75 bin ton lop et, 20 bin ton da karkas et ithalatı için yetki verilmiştir.

TMO, bu yetkiyi, buğday, mahlut, arpada 31 Mayıs 2018, mısırda 31 Temmuz 2018, pirinçte 31 Ağustos 2018,

ESK ise, karkas ette 31 Aralık 2017,lop et ve canlı büyükbaş, küçükbaş hayvan ithalatında 31 Aralık 2018 tarihine kadar bu yetkilerini kullanabilecekler.

Et ve Süt Kurumu’na, 2017 yılı sonuna kadar da, 20 bin ton karkas et ithalatı için yetki verilmiştir.

Öncelikle hasadın devam ettiği, üreticinin fiyattan aşırı derecede mağduriyet yaşadığı, üretimin de geçen yılın 1,2 milyon ton üzerinde çıkacağının tahmin edildiği bu ortamda, böyle bir kararname çıkarılması, ithalat yapılmasa bile piyasayı yine psikolojik olarak etkileyecek ve fiyatları daha da düşürecektir.

Kararnamenin zamanlaması da yanlıştır. TMO’ya 2015 ve 2016 yıllarında böyle bir buğday ithalatı yetkisi verilmemiştir. Ofis, 2012 yılında 1 milyon tonluk yetki almış ancak ihtiyaç görülmediği için kullanmamıştır.2014 yılında verilen buğday ithalatı yetkisinin tarihi de 19 Nisan 2014’tür ve kararname hasattan yaklaşık bir ay önce çıkarılmıştır.

TMO, 2014 yılında verilen 4,2 milyon tonluk ithalat yetkisinin yarısıkullanılmıştır. Kararın üretici mağduriyetine yol açmamasını talep ediyoruz.

Sıcakların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle Çukurova’damısır hasadı başlamıştır. Üreticilerimize bol ve bereketli bir hasat diliyorum.

Yine bu ortamda TMO’ya 700 bin ton mısır ithalat yetkisi tanınmıştır. Buğdayda yaşananlar mısırda yaşanmasın. TMO, hızlı hareket etsin. Çiftçimizi mağdur etmeyecek bir müdahale alım fiyatını bir an önce açıklasın.

Karadeniz için çok önemli bir ürünümüz olan fındıkta önümüzdeki günlerde hasada başlanacak. Fındık ülkemize 2 milyar dolardan fazla döviz sağlamaktadır. TMO, Nisan ayında başladığı alımlara yeni sezonda da etkin olarak devam etmeli, fındık üreticisini mağdur etmemelidir.

ESK’ya verilen yetkiyi de doğru bulmuyoruz. 2010-2016 yılları arasında ithalata 5 milyar dolardan fazla döviz ödediğimiz unutulmuş gibi görünüyor.2008 yılında yaşanan süt krizinin ardından süt hayvanlarının kesime gitmesiyle oluşan et açığı,2010 yılında başlayan canlı hayvan ve et ithalatıyla çözülememiştir. Üzücü bir şekilde yine aynı noktaya doğru gidilmektedir. Dünyanın hiçbir ülkesi ithalatla hayvancılıkta büyüme göstermemiştir.Etteki sorunun,düşük süt fiyatlarından, besilik ve yem maliyetlerinden kaynakladığı bilinmektedir.Bu sorunlar çözülmeden,çiğ süt fiyatları makul seviyelere getirilmeden, besilik ve yem maliyetleri düşürülmeden ithalat önlenemez.Et fiyatlarını düşürmenin yolu ithalat değil,daha fazla destek vererek üretimi artırmaktan, buna yönelik politikalar izlemekten geçer.

 

Değerli Basın Mensupları,

Bütün bu politikaların Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nin kararları olduğu söyleniyor. Gerekçe enflasyonla mücadele deniyor.Sanki, enflasyonun sorumlusu çiftçimizmiş gibi…Tüketicide Haziran ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 10,90’ı buluyor. Gıdanın enflasyondaki payı ne?Yüzde 3 civarında. Enflasyon denince hemen akla gıda geliyor. Gıdada enflasyonu sıfırladın diyelim, enflasyon sorunu ortadan mı kalkacak?Gıda dışında yüzde 8’e yakınbir enflasyon var. Enflasyonu oluşturan diğer unsurlara neden bakılmıyor?Çiftçiye cesaretiniz yetiyor da onlara yetmiyor mu? Neden sadece bizim üzerimize geliniyor? Günah keçisi biz miyiz? Bunu da herkesin görmesi gerekir.

14 Mayıs 2017’de Ankara Tandoğan’da düzenlediğimiz mitingde, bütün mesajlarımızı verdik, sorunları dile getirdik, çözüm yollarını gösterdik. Bu ülkeyi doyuran, reel sektör olan tarımın ve çiftçimizin kıymeti anlaşılmıyor dedik.Görüyoruz ki mesajlarımız yeterince anlaşılmamış.Çiftçimiz, sorunların bir an önce çözülmesini istiyor. Uyarıyoruz…Kimse bizi tekrar meydanlara çıkmak zorunda bırakmasın.

 

Değerli Basın Mensupları,                  

Son bir aylık süreçteüretici market fiyatlarını değerlendirdiğimizde, market fiyatlarında;Temmuz ayında,6üründe fiyat değişimi olmadığını, 14üründe azalma, 16 üründe ise fiyat artışı meydanageldiğini görüyoruz.Havuç, pirinç, kuru kayısı, mısırözü yağı, maydanoz ve toz şekerfiyatında değişim görülmedi.Markette en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 38,75 ile karpuzda oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 13,23 ile elma, yüzde 9,34 ile dana eti, yüzde 8,18 ile fındık, yüzde 7,89 ile marul, yüzde 6,10 ile yeşil mercimek, yüzde 5,47 ile kırmızı mercimek, yüzde 4,75 ile kuzu eti, yüzde 3,49 ile tavuk eti, yüzde 3,39 ile patates, yüzde 2,94 ile şeftali, yüzde 2,58 ile kuru üzüm, yüzde 2,24 ile Antep fıstığı, yüzde 1,54 ile kuru soğan izledi.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 28,43 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 18,05 ile patlıcan, yüzde 17,69 ile domates, yüzde 14,78 ile yeşil fasulye, yüzde 13,09 ile yeşil soğan, yüzde 12,37 ile limon, yüzde 9,47 ile kabak, yüzde 8,57 ile salatalık, yüzde 8,10 ile yumurta, yüzde 7,26 ile kuru incir,yüzde 6,82 ile kuru fasulye, yüzde 4,57 ile nohut, yüzde 3,79 ile zeytinyağı, yüzde 1,92 ile çilek, yüzde 0,97 ile ayçiçeği yağı, yüzde 0,68 ile süt takip etti.

 

Değerli Basın Mensupları,

Üretici fiyatlarındason bir ayda;11 üründe fiyat değişimi görülmezken, 6 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı tespit edildi.Elma, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, fındık, Antep fıstığı ve süt,fiyatları değişmeyen ürünler oldu.Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün olan karpuzda düşüş oranı yüzde 51,85’i buldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünüyüzde 26 ile havuç, yüzde 23,98 ile şeftali, yüzde 4,08 ile yumurta, yüzde 2,76 ile kuzu eti, yüzde 1,77 ile dana eti izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 48,15 ile kabak, yüzde 46,79 ile patlıcan, yüzde 42,68 ile sivri biber, yüzde 41,61 ile yeşil fasulye, yüzde 19,51 ile salatalık,yüzde 14,20 ile maydanoz, yüzde 13,79 ile kuru soğan, yüzde 12,25 ile limon, yüzde 11,11 ile patates, yüzde 9,52 ile domates, yüzde 8,59 ile yeşil soğan, yüzde 5,77 ile çilek, yüzde 4,33 ile kırmızı mercimek, yüzde 3,37 ile marul, yüzde 3,17 ile zeytinyağı takip etti.

Son bir aylık dönemde üretici ve marketlerde fiyatı en fazla düşen ürün karpuz olurken, Fiyat artışı en fazla marketlerde sivri biber, üreticide ise kabakta görüldü.

 

Değerli Basın Mensupları,

Üreticide fiyatı artan ürünlere baktığımızda, kabak, patlıcan, sivri biber, yeşil fasulye, salatalık, domateste seraların bitmesi, tarla ürünlerinin de piyasaya yeni yeni arz edilemeye başlamasıyla birlikte ara bir dönem yaşanması etkili olduğunu görüyoruz.

Kuru soğan ve patateste de ara bir dönem yaşandı. Hatay’da hasadın sonuna gelinmesi, arzın erkenci çeşitlerden sağlanmasıyla birlikte fiyatlarda artış yaşandı. Zeytinyağında ise artan taleple birlikte bir miktar fiyat artışıoldu.

Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün karpuz oldu.

Mevsim itibarıyla karpuzda hasat edilen ürün miktarındaki artışın yanı sıra artan sıcaklıklarla birlikte yaşanan kalite kaybına bağlı olarak fiyatlar düşüş meydana geldi.  Havuçta talepteki daralmayla birlikte fiyatlar düşerken, şeftalide hasat edilen ürün miktarındaki artış yüzünden fiyatlarda gerileme görüldü.   

 

Değerli Basın Mensupları,

Üretici ve market fiyatları arasındaki farka baktığımızda ise en fazla fiyat farkı yüzde461,19 ile elmada görüldü.Elmadan sonra fiyat farkı sırasıyla kuru kayısıda yüzde 398,33, karpuzda yüzde 297,01, kuru incirde 278,85, sütte 251,40 oldu.Elma 5,6 kat, kuru kayısı 5 kat, karpuz 4 kat, kuru incir3,8 kat, süt 3,5kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Bugün üreticide 67 kuruş olan elma markette 3 lira 76 kuruşa, 6 lira olan kuru kayısı 29 lira 90 kuruşa, 26 kuruş olan karpuz 1 lira 3 kuruşa, 6 lira 50 kuruş olan kuru incir 24 lira 63 kuruşa, 1 lira 7 kuruş olan süt 3 lira 76 kuruşa satılmaktadır.

Haziran ayında üreticiden tüketiciye ulaşana kadar, üretici market fiyat farkı 33 ürün için ortalama yüzde 184,96’dan, Temmuz’da 32 ürün için Temmuz’da yüzde 179,34’e inse de yüksek fiyat farkıyla ilgili sorun devam etmektedir.

 

Değerli Basın Mensupları,

Bir diğer sorunumuz ise sık sık yaşadığımız doğal afetlerdir. Sezonun başından beri kuraklık, sel, dolu, fırtına, hortum gibi doğal afetler bir türlü çiftçimizin peşini bırakmadı.Son aylarda Haziran ve Temmuz’da yaşanan sel ve dolu çiftçimizin ürününe büyük zarar verdi. Hasadın devam ettiği Temmuz’da aşırı yağış zararı artırdı. Temmuz ayında, Bursa Karacabey ve Mustafakemalpaşa, Çanakkale Bayramiç, Manisa Selendi’de yaşanan afetler nedeniyle başta salçalık domates olmak üzere, biber, salatalık, mısır, kavun, karpuz, tütün, elma, armut, nektarin ve şeftali ürünlerinde büyük zarar oluştu.

Edirne'de Bulgaristan sınırındaki Kapıkule Sınır Kapısı ve çevresinde etkili olan kısa süreli şiddetli rüzgar, sağanak yağış ve yaklaşık 10 dakika süren ceviz büyüklüğündeki dolu, Kapıkule Sınır Kapısı ve çevresindeki köylerde ayçiçeği tarlalarında hasara neden oldu.

Yaşanan dolu ve aşırı yağış Çanakkale ilinde en fazla Lapseki İlçesinde de dolu yağışı tarım alanlarında özellikle meyve bahçelerinde, özellikle şeftali ağaçlarında büyük zararlara, meyve dökümlerine yol açtı.

Diğer bir afet ise İzmir İli Bayındır İlçesinde 3 gün süren orman yangınıdır. Bayındır’da başlayan yangın, Turgutlu ve Ödemiş ilçelerine sıçradı. Odalarımızdan alınan bilgilere göre, yanan 500 hektarlık orman alanının yüzde 50’si orman ağaçlarından oluştu. Yanan alanın yüzde 30’u zeytin, yüzde 20’si ise kiraz, incir ağaçları ve bağ alanı...Yangında ayrıca, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarda telef oldu.

Bursa İnegöl’de de şiddetli rüzgar, bahçelere önemli hasar verdi.

En son Çanakkale’nin Ezine ilçesinde görülen 20 dakikalık dolu yağışı nedeniyle, mısır, karpuz, kavun ekili alanlar zarar görürken, zeytin, şeftali, elma ve erik ağaçlarında dal kırılmaları ve meyvelerde büyük hasar oldu. 

Hasar tespit çalışmaların tamamlanmasının ardından afetlerin ekonomik boyutunu daha net olarak göreceğiz.

Afetlerden zarar gören üreticilerimizin mağduriyeti giderilmelidir.2016 yılında yapılan borç ertelemesi 2017 yılı için henüz çıkarılmamıştır.

2017 yılında yaşanan afetlerden zarar gören çiftçilerimizin her türlü vergi ve SGK prim borcu da en az bir yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmelidir.

Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kaydına bakılmadan tüm çiftçilerimizin kamu bankalarına ve

Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve uzun vadeye yayılmalıdır.

Özel bankaların da bu kapsama alınması sağlanmalıdır.

Üreticilerimize faizsiz yeni uzun vadeli kredi imkanları sunulmalıdır.

Ayrıca acilen, üretimde kullanılan araç, gereç, tohum, fide gibi girdilerin temini için gerekli nakdi destek verilmelidir.

Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimizin tarımsal kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve uzun vadeye yayılması için Tarım Bakanlığına başvurduk.Süreci takip ediyoruz.Afetlerden zarar gören bütün çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 

Değerli Basın Mensupları,

Kurban ayının yaklaşmaya başlamasıyla birlikte kurban fiyatlarının ne olacağı kamuoyunda çokça merak edilmektedir.Kurban bayramına daha bir aydan fazla bir süre vardır. Hayvan pazarları henüz kurulmamıştır. Şu an hayvan fiyatlarıyla ilgili yapılacak bir açıklama yanıltıcı olacaktır. TZOB olarak bayrama yakın, gerçekleşmesi muhtemel fiyatları açıklayacağız. Böylece hem üreticiler hem de dini vecibelerini yerine getirecek vatandaşlarımız sağlıklı verilere ulaşmış olacaktır.

Değerli basın mensupları, toplantıya katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.

 

Ş. Şemsi BAYRAKTAR

Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Genel Başkanı

Bakmadan Geçme