Avşar Umut Olmaya Devam Ediyor

Avşar, 'MHP Kadroları Sorunları Halledecektir'

Şeker Fabrikasında çalışan taşeron işçileri MHP Malatya İl Başkanı R.Bülent Avşar’ı ziyaret ederek, sorunları hakkında yardımcı olmalarını istediler.

MHP Malatya İl Başkanı R.Bülent.Avşar, konu ile zaten MHP Kadrolarının yakinen ilgilendiğini belirterek,”Şeker Fabrikalarında taşeron işçileri kadro dışı kaldığını, Malatya’da 86 Türkiye genelinde ise 2600 taşeron işçinin hizmet ettiğini biliyoruz.Bu konu ile ilgili biliyorsunuz ki, MHP Genel Başkanlığımız üzerinde titizlikle durmaktadır. Bugün bizleri ziyaret ettiniz. Ve bizler sizlerin sorunlarınızı, kendi sorunlarımız olarak alıp dosya halinde Genel Başkanlığımıza ve MHP Milletvekilimiz Mehmet Celal Fendoğluna ileteceğiz. Meclis’de mutlaka gündeme getireceğiz.

MHP Teşkilatları bilinmeliki, vatandaşın sorunlarıyla hemhal olup, onların sorunlarını acil olarak, ivedi bir şekilde halletme yoluna gitmektedir.Sizin sorununuz da kendi sorunumuz olarak ele alıp, mutlaka çözüm odaklı halletme yoluna gidilecektir. Bundan şüpheniz olmasın. En kısa zamanda Meclis’e MHP kadroları getireceğinden emin olmanızı istiyorum.”ifadelerini kullandı.

 

Avşar Şeker Fabrikaları hakkında da şu görüşlere yer verdi;”Şeker pancarı ana üreticisi kamuya ait Türk Şeker Fabrikaları. Piyasanın yaklaşık yüzde 70’ine hakim. Bunlar Cumhuriyetin ilk kurduğu fabrikalar, 1920’lerde faaliyetlerine başladı.25 tane kamu, sekiz tanesi de özel olmak üzere 33 fabrikada şeker üretimi yapılıyor.Türkiye’de nişasta bazlı şekeri tamamını yabancı sermaye üretiyor diyebiliriz. Nişasta bazlı şekerin yüzde 90’ını Amerikan menşeİli Cargill firması üretiyor. Geriye kalanını İngiliz Amylum ve birkaç yerli firma üretiyor. Yerli fabrikalar kapanırsa Türkiye’de şeker üretimi yabancı şirketlerin eline geçmiş olacak.Şekerpancarından yapılan şeker yok olunca Nişasta bazlı şeker üretimi piyasaya hakim olacak .Bu şeker ilk kez 2001’de dünyanın ne büyük gıda firmalarından Cargill’in Bursa Orhangazi’de fabrika kurmasıyla başladı. Nişasta bazlı şeker kullanımı her ülkede yok. Örneğin, Fransa’da nişasta bazlı şekere (NBŞ)Nişasta bazlı şekere izin verilmiyor. Orada sadece pancar şekeri kullanılıyor. Almanya’daki NBŞ kotasıysa yüzde 2’nin altında. AB’nin NBŞ üretimi kullanımına izin verilen ülkelerdeki kota ortalaması yüzde 5 civarındadır.Şeker fabrikaları özelleşirse bu oran Türkiyede %100 olacaktır. Şu anda 10 yılda %15 seviyesine yükselmiştir. Şu an bile yılda üretim kotasının üç katı miktarı yani yaklaşık bir milyon ton NBŞ’yi tüketiyoruz”dedi.

Türk Şeker Fabrikaları’nın üretim kapasitelerinin en az üçte biri kullanılmamasına, bazı fabrikalarda üretim bütünüyle durdurulmamasına rağmen her yıl ülke ekonomisine 550 milyon dolar katma değer sağladoğını dile getiren Avşar, ”Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle 3 milyar dolar civarından bir gelir elde edileceği bekleniyor.Bir örnek vererek durumu açıklamak gerekirse : Türkiye’deki diyabet hastası sayısı 7 milyon. Ve 7 milyon diyabet hastası tedavisi için yaklaşık 12 milyar lira harcanıyor. Tedavi bir sosyal haktır elbette tartışılamaz ama devletin asli görevlerinden biri de koruyucu, önleyici tıp hizmetlerini oluşturmaktır ve bu tartışılmalıdır. NBŞ kullanımının artışıyla önümüzdeki yıllarda obezite ve diyabet sorunu yaşayan hasta sayısı çığ gibi artacaktır.Şeker fabrikalarını özelleştirip 3 milyar us delir elde etmek ,sadece şeker hastalarının 1 yıllık tedavi giderlerini karşılamak olacaktır.”dedi.

Türkşeker'in, özelleştirmeye hazırlanmak amacıyla 2000 yılında özelleştirme kapsamına, 2008'de ise özelleştirme programına alınan Özelleştirme Yüksek Kurulunun belirlediği strateji çerçevesinde Afyonkarahisar, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat olmak üzere 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale süreci başlatılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Avşar,”Malatya şeker fabrikasının özelleştirme kapsamında olmadığını ,ilimizde  yaklaşık 50 bin kişi  bu fabrika sayesinde ekmek yiyor ve yıllık 300.000 ton  şekerpancarı işleyerek  200 milyon TL Türk ekonomisine  katma değer yaratan Malatya şeker fabrikamızın kapatılmaması gerekmektedir.

Türkiye tarımsal gelir alanında her yıl % 5 geriye gitmektedir. Ekilebilir araziler ise her yıl %8 küçülmektedir.Koskoca Türk ekonomisinin tarımsal geliri 2017’de 18 milyar USD olarak gerçekleştirmiştir. Konya kadar arazisi olan Hollanda ise  2017 ‘de 91Milyar EUR olarak tarımsal gelir elde etmiştir.Dünya, tarımı her geçen gün önemserken, Türkiye tarımdan çekilmeye çalışıyor. Köyler, kentlerin ve ilçelerin mahallerine dönüştü, hayvancılık ve tarım bitti. Bu yüzden de dünyada gıda fiyatları düşerken , Türkiye’de artmaya devam ediyor. Bu politikanın kime ne  faydası var? Merak ediyoruz .

Daha önce zarar ettiği için özelleştirilmesi  düşünülen  Türk hava yolları (THY) 2017 de 693Milyon TL kar elde etmiştir.Satmak yerine iyi bir yönetim  ile THY örneğinde olduğu gibi kar elde edilebilir. Kaldıki hükümetin son dönemde onadığı Taşerona kadro olayı da  özelleştirme çalışmalarının zıddı bir  karar olmuştur.

Tüm Türkiyedeki   şeker fabrikalarının   bakımsız ve teknolojiden  uzak olmamasına rağmen yıllık 58milyon TL  kar ettiği  göz önüne alındığında,daha iyi  bir  üretim tesisi ve iyi  bir yönetim organizasyonu ile  sorun çözülmüş olacaktır.Bu sebeple şeker fabrikaları özelleştirilemez.”şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

Bakmadan Geçme