Andımız

Danıştay ilgili Yönetmelik maddesini iptal etti.

Danıştay ilgili Yönetmelik maddesini iptal etti.

Kesin değil ama kararın uygulanması için kesinleşme beklenmez.

Son kararı temyiz talebini inceleyecek Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu verecek.

Bu, konunun hukuki boyutu. Bir de memleket meselesi, milli mesele olma boyutu var ki çok önemli.

 21 Nisan 2012’de Malatya’da yapılan ‘Milli Anayasa Forumu’nda yöneten olarak konuşmama Sayın Recai Kutan’ın bir röportajından aldığım alıntıyla başlamıştım.

 

Saadet Partisi eski genel başkanı, çok değerli hemşerimiz Sayın RECAİ KUTAN, 18 Nisan 2012’de, Milliyet’ten Fikret Bila’ya verdiği röportajda, ‘Yeni anayasada etnik vurgu yapılmamalı. Çünkü, Türkiye Balkanlardan, Kafkaslar’dan, Ortadoğu’dan gelen bir çok halkın kaynaştığı topraklar. Ama Türk kelimesi bir etnisitenin adı değil. Bu topraklarda yaşayan herkesin ortak adı. Çatı adı.’ diyordu.

Evet ben de, Sayın Recai Kutan Bey gibi düşünmekteyim.

Birliğimiz, tümlüğümüz Millet olarak en değerli varlığımızdır.

Bu kaygıyla böyle düşünüyorum.

Yekpare değil de çokpare olmanın bu yüce vatanda yaşayan hiçbir kimseye faydası olamaz. Aksi durum, kan ve gözyaşı akıtır; beğenmeyenleri bu gününü arayıp da bulabilmesini imkansız hale getirir.

Bağlarımızın sarsılması, gevşemesi ,havamıza, suyumuza da, bitkimize, kuşumuza, böceğimize de; tarihi kalıntılarımıza da azap verir.

İnsan hakları savunucusuymuş gibi yapıp, Milletimizin damarlarına fitne-fesat, ayrılık-gayrılık zehiri akıtanların amacı, Türkiye’yi ellerinin altında tutmak ve kendi milli menfaatlerine kolayca hizmet ettirmektir.

Bütün bu oyunları bozmamızın, her derdimizden kurtulmamızın çaresi, Türkiye’mizin kalkınmasıdır.

Türkiye’nin kalkınması da, ‘adam sendecilikten’, ‘böyle gelmiş böyle gidercilikten’, dış oyunlara kolay aldanır olmaktan kurtulup, birlik içinde, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Bayrak bilinciyle yekvücut düşünmemizle, yekvücut çalışmamızla, bir olmakla, diri olmakla, iri olmakla ve hep birlikte Türkiye olmakla mümkündür. Ve ben de Türkiye’nin boyunduruklarından kurtulmakta, çağdaş medeniyet çizgisine ulaşma yolunda ilerlemekte olduğuna yürekten inanmaktayım.

İkokul çocuklarımıza bir mensubiyet, bir aynı çatı altında mutlu olma ruh ve ideali aşılayan Andımız konusunda da aynı düşünüyorum. Andımız konusuna da aynı pencereden bakıyorum

Bu pencere ki, hepimizin bugünün, yarının açık ve net olarak görüldüğü penceredir.

Hiç kimse kendisini, geleceğini önüne açtırılan başka pencerelerde görme yanlışlığına kapılmamalıdır.

Çünkü, ‘Biz biliriz işimizi, işimiz kimseden sorulmamıştır.’

Andımız da Türk Milletinin hiçbir ferdinde alınganlık meydana getirmemesi gereken birleştirici,mutluluk verici bir unsurdur.

Gayet tabii ki siyasal irade ile yargı gücü iradesinin uzlaşması gerekir.

En derin saygılarımla sunarım. 21.10.2018

Av. Selahattin Sarıoğlu

Bakmadan Geçme